Nasıl bir saldırıyla karşı karşıya olduğumuz aşikâr.
PKK/PYD, FETÖ üzerinden ele geçirmeye ve kardeşi kardeşe kırdırmaya çalışarak parçalayabileceklerini sandıkları ülkemiz yeni bir saldırının hedefinde.
Görüyorsunuz. 
Biz geri adım atmadıkça onlar çıldırıyor! Dört bir koldan saldırıyorlar. Her yola başvuruyorlar.
Türk milletine yıllardır "müttefik" diye gösterilen veya öyle bildiğimiz ülkeler, meğerse şer cephesinin komutanlarıymış!
Karşımızdaki fotoğraf artık çok net. Bardağın hem dolu, hem boş tarafını gördük. 
Ülke olarak hedefinde bulunduğumuz uluslararası komplonun amacını sokaktaki çocuğa, köydeki çobana sorsanız size en ince ayrıntılarıyla anlatıyor.
Ayşe bacı da, Mehmet amca da saldırıların amacının ülkemizi Suriye'ye çevirmek olduğunu biliyor. 
Irak ve Suriye’nin kuzeyindeki hareketliliğin ne anlama geldiğini bizim Milli Kuvvetlerdeki boyacı Güngör, örnekler vererek söylüyor bana.
İçerideki terör saldırılarıyla kaos yaratmayı hedefleyenler, güneyden de kuşatma altına almak istiyor vatanımızı. 
Ortadoğudaki bir çok ülke gibi bölüp parçalamak, içeriden yönetilemez, dışarıdan yönetilebilir hale getirmek bunların amacı. 
İşte bu yüzden ülkemizde "Devlet Başkanlığı" sistemi olmasın istiyorlar. İstikrarlı bir ülkeye dönüşmesin amacındalar. İstediklerini yaptırabilecekleri “tak-şak”yönetimler istiyorlar.. 
Dün terör örgütleriyle üzerimize gelen uluslararası güçler, bugün de ekonomiyle vurmaya çalışıyor bizi. 
Kardeşlerim, 
Hep söylüyorum. 
Ocuyuz, bucuyuz, şucuyuz dönemi değil, içinde bulunduğumuz süreç.  
Hepimizin durduğumuz yeri bir kez daha gözden geçirmemiz, başkanlık dahil her gelişmeyi bu gerçeklerin ışığında değerlendirmemiz şarttır. 
Yoksa son pişmanlık fayda vermez biliyorsun!
14 OCAK 2017