Eskiden her şey çok kıymetliydi.Alınan bir ayakkabı pantolon ceket, sünnette takılan bir saat, ilkokul bitirilince alınan bir bisiklet ne kadarda değerliydi.

Dostluklar, arkadaşlıklar,akrabalık bağları sıcacık, gönülden gönüle akan bir muhabbet haliydi. Anaya babaya hürmet,bağlılık vardı.
Eskiden memleketimin sağcısı adam gibi sağcı, solcusu adam gibi solcu, milliyetçisi adam gibi milliyetçi, İslamcısı Allah için Mücahitti.Hepsinin bir tek ortak sevdası vardı o da Vatan.
Eskiden yokluklar bile güzeldi, insanlar arasında büyük uçurumlar yoktu. Toplumun çoğunun gelir düzeyi, orta direkti,. 
Eskiden herkes haddini bilirdi, fakir haline şükür eder, zenginse bugünkü kadar kibirli değildi. Sevdalar bile bir başkaydı, evin önünden geçerken, perdenin arkasından bakan bir göz,gülen bir yüz insanın mutluluktan ayaklarını yerden keserdi 
Eskiden telefon mail internet denen bir şey yoktu. Mektuplar yazardı gurbetten insanlar, bayramlarda kart atardı birbirine dostlar arkadaşlar.
Eskiden evin bir köşesinde kış günleri soba yanardı. Bütün ev halkı bir odada hep beraber televizyonda salı günleri yerli, cumartesi günleri yabancı film izlerdi. Mısır patlatılır kestane pişirilirdi, sobaların üzerinde çamaşırlar asılırdı. 
Eskiden bir başkaydı evler, birkaç tahta divan melamin tabaklar, alüminyum tencereler vardı.Analarımız bizleri evin ortasında leğende yıkardı. Kuru fasulye pişti mi evde bayram havası eserdi.
Eskiden yazın yazlık, kışın kışlık sebzeler meyveler yenirdi, her şeyin tadı bugüne göre daha güzel, bambaşkaydı.
Eskiden eve damacana su alınmazdı. Mahallenin aralarında ki çeşmelerde bidonlar sıralanır, saatlerce su sıralarında beklenir, mahallenin gençleri, kızları erkekleri birbiriyle hasret giderirlerdi.
Eskiden sokaklar sakindi, koca sokakta ya bir araba olur, ya olmazdı, zenginle fakir karşıdan bakınca anlaşılmazdı.
Eskiden mevsimler bile yerli yerindeydi, sonbaharda yapraklar dökülür, kışın adam boyu kar yağar, mart-nisan geldi mi ağaçlar çiçek açardı, yazın sıcağı yüreklerini ısıtırdı.
Eskiden bütün sokaklarda cıvıl cıvıl çocuk sesleri ile şenlenirdi. Top oynadığımız boş arsalarımız, araba geçecek korkusu yaşamadan ip atladığımız sokaklarımız vardı. 
Eskiden her gün iki saat ışıklar söner, ders çalışmak için kullandığımız bizi aydınlatan gaz lambalarımız ,lüküslerimiz vardı.
Eskiden güzellik vardı, bereket vardı şefkat vardı ,Adalet vardı hak, hakikat vardı, ahlak vardı, maneviyat vardı, dava vardı. Şiir okumak, kitap okumak, okuduklarını aktarmak yazmak vardı.
Eskiden adam gibi adamlar vardı.Kıçı başı dansöz gibi oynamayan,namusunuzu,şerefinizi,her şeyinizi teslim edebileceğiniz,mert,ahlaklı,delikanlı,dik olan adamlar.
Eskiden devlet gibi ,hükümet gibi,Osmanlı ruhu taşıyan analar,nineler vardı.Varı da belli etmeyen,yoku da belli etmeyen,dilinde şükür,elin de tesbih olan kadınlar.
Eskiden sözün özü, mutluluk vardı, huzur vardı, elindekiyle yetinmek, harama el uzatmamak, hakkına razı olmak vardı. 
Bugün ise artık her şeyi elde etmek kolay, her şey ucuz, her şey kolay ulaşılır, bugün eksik olan ne biliyor musunuz Emek, Alın teri hukuk, adalet. Selamünaleyküm