Çocuğunuzu iki adım ötedeki bakkala bile gönderemez haldesiniz nicedir değil mi?..
Çünkü her an karşısına zombi gibi birinin denk gelmesi muhtemel.
Genelde geceleri ve ıssız yerler ile parklarda karşınıza çıksalar da kaldırımda yürürken bile uzaktan yalpalaya yalpalaya üzerinize gelebilirler…
Çekiyorlar maddeyi!
Para istiyorlar!
Vermezsen bıçak ellerinde!
N’apacaksın?
Haliyle senin hayatın tehlikede ve tehlikenin nereden geleceği belli değilken çocuğunu nasıl yalnız başına göndereceksin iki adım ötedeki bakkala bile?
Verilere bakıyoruz.
Günde üç öğün sanki!
Eczacının ilaç kutusuna yazdığı “sabah, öğle, akşam” gibi!
Günde üç kişi!
Ölüyor!
Uyuşturucu kaynaklı!
2017’de, Türkiye’de, uyuşturucu maddeye bağlı olarak meydana gelen ölüm sayısı 941 olmuş.
Her güne yaklaşık üç kişi.
Ölümlerin yüzde 60’lık bölümü bonzai kaynaklı.
Çünkü bonzai ucuz. Bu nedenle de çok hızlı şekilde yayılıyor.
Emniyet Genel Müdürlüğü verilerine göre en genç ölüm 14 yaşında olmuş, 3 kişi ile.
941 ölümün 909’u erkek.
Son iki yılda bonzaiden tutuklanan şüpheli sayısı ise iki kat artış göstermiş. 2015’de yaklaşık 16 bin şüpheli hakkında işlem yapılırken geçen yıl şüpheli sayısı 34 bini aşmış. Tutuklama sayısı da iki yılda iki kat artış göstermiş.
İnanılmaz yüksek bir rakam bu.
Sayının bu hızla artmasının yansıması olarak okul önlerinde yapılan denetimler de paralel şekilde artırılsa da okul önünde yuvalanan satıcılar, her tür taktiği deneyerek hedef aldıkları 14-18 yaş arasındaki gençleri bonzai tuzağına düşürme peşindeler.
Gördüğümüz tablo karşısında ürpermemek elde değil. Zira sayı çok hızlı artıyor. Hem satıcı sayısı, hem kullanan sayısı ve hem de bunun sonucunda meydana gelen ölüm sayısı.
Emniyet’in son yıllarda arttırdığı denetimlere ve yakalanan şüpheli sayısına baktığınızda gündemden bir türlü indirilmeyen ve “ceza indirimi” olarak tanımlanan affın da bu açıdan bakıldığında en çok bu gruptaki şüphelilere yarayacağı endişesi konunun uzmanları tarafından dile getiriliyor.
Çoğunlukla şehirlerde karşımıza çıkıyor uyuşturucu madde bağımlıları…
Bali çekeninden tutun bonzaisine kadar “hayalet” gibi gezen ruh olarak beliriyorlar.
Geleceği elimizde tutmak istiyorsak çocuklarımızın elinden tutmamız gerekiyor.
Gerek okulda, gerek ailede uyuşturucunun ne olduğu hakkında bilgi akışının sürdürülmesi şart. Bununla beraber her daim etkinlikle sürdürülmesi gereken mücadele de.
Çünkü uyuşturucu ve ucuzluğu, yaygınlığı, basitliği ile ön plana çıkan bonzai, tümüyle ölümle eş anlamda.
Bakınız raporda bonzai için ne deniyor:
“Bonzainin 200’e yakın kimyasal çeşidi bilinmektedir. Ülkemize yasadışı yollarla başta Çin’den getirilen hammaddesinin çözülmesi oldukça kolaydır. Çoğaltılması için profesyonel laboratuvar gerekmemektedir. İçine haşere ve tarım ilacı gibi zehir katkılar eklenmektedir. Ada çayı, damiana çayı, yavşan otu, kekik, kalitesiz esrar, kına, hint kınası, kimyon gibi bitkisel ürünlere spreyleme yoluyla emdirildiği gibi, kağıt üzerine de spreylenmiş olarak ele geçirilmiş örnekleri mevcuttur. Bitkisel ürünler ve bazen de esrar üzerine spreylenmesi, kullanıcılarda sentetik (kimyasal) olmadığı yönünde güçlü kanaat oluşturmaktadır. Tüm bunlar kullanıcılar için ölüm riskini artırmaktadır.”
Günde üç ölüm…
Tehlikenin farkında mısınız?..