Bugün Filistin’de tüm dünya Siyonistlerine kök söktüren Hamas’ın askeri kanadı olarak İzzettin El- Kassam Tugayının bir avuç kahraman evlatlarını izlemekteyiz. Bu kahramanlar tugayının evveliyatı, bir Osmanlı yurdu olan Trablusgarp savaşlarına dayanmaktadır.

1911 birinci cihan savaşında Trabusgarp’ta Avrupa Devletlerinin fino köpeği olarak, Osmanlı yurdunu işgale başlayan İtalyanlara karşı mücadelede, Mustafa Kemal’le birlikte İzzettin el Kassam adlı mücahidi görmekteyiz. İkisi de Osmanlı subayı ve omuz omuza vermiş Osmanlı vatan toprağını koruyorlar.

Şimdiki Kemalist dönmelerin dediği gibi ne işimiz var Libya’da, ne işimiz var Trablusgarp’ta, ne işimiz var Somali’de, ne işimiz var Irak’ ta, ne işimiz var Akdeniz’de demeden vatan toprağını ve denizlerimizi korumuşlar. Bu güne kadar bir tane Kemalist ve dönme yazar-çizer takımından, ABD den maaşlı Akademisyenlerden, ABD hayranı sanatçı bozuntularından, ABD nin ne işi var Akdeniz’de dediğini duydunuz mu? ABD nin ne işi var Irak’ta, ne işi var Libya’da, ne işi var Somali’de dediklerini duydunuz mu? Duyamazsınız. Çünkü yal çanaklarını ABD dolduruyor ve onlar da Sahibinin sesi borazanlar.

Şimdi bu taifenin tamamı Yahudi sever oldular ve Bebek katili İsrail’in safında katil sürülerine şirinlik muskası yazıyorlar. Sözün burasında şair neyzen tevfik’i bir defa daha analım; Ekmek herkese yetecekti aslnda. Tarlaya karga dadandı, ambara fare, fırına hısız, memlekete harami… Geldikleri gibi gitmediler; kimi itini bıraktı, kimi bitini, kimi de piçini. Yoksa bu kadar soysuzun bizden olması mümkün değil.

İzzettin El- Kassam bir Osmanlı evladı ve bir Osmanlı subayı olarak cesaret ve vatan aşkıyla yoğrulduğu için, vatan müdafaası uğruna Trablusgarp’a koşmuştu. Günümüzdeki dönme Kemalistlerin yaptıkları gibi ’’ne işimiz var Trablusgarp’ta’’ dememişti.

Şu an Filistin’de, Gazze’de şahikalar yaratan İzzettin El – Kassam Tugayı, bu kahraman Osmanlı Subayının adından esinlenerek vücuda getirilmiştir. Vatan müdafası uğruna Siyonist Yahudiye ve ardındaki Hıristiyan Devletlere kök söktüren İzzettin El-Kassam Tugayına bir başka yönüyle, kahraman bir Osmanlı tugayıdır dense yeridir.

Trablusgarp savaşında Osmanlı topraklarını İtalyanlara çiğnetmemek için, Mustafa Kemal’i ve İzzettin El-Kassam’ı omuz omuza savaşırken görüyoruz. Şimdi ise Filistin’de İzzettin El – Kassam’n bir avuç ahvadı, bir Osmanlı bakiyesi olan Filistin’i Siyonist köpeklere çiğnetmemek için ölümüne mücadele veriyorlar. Avrupa’nın vicdandan ve insanlıktan yoksun Siyonist uşağı devlet Başkanlarının bizzat İsrail’e gelerek, Netenyahu denilen haydut’a biatlarını sergilemeleri kanlı vicdanlarının açığa çıkması değilse nedir? Avrupa Devletlerinin Eli kanlı katile biatlarını açıklamaları ve her türlü desteği vermeye hazır olduklarını ilân etmeleri alçaklıkta İsrail eşkıyasından aşağı olmadıklarını göstermiştir. Hani demişler ya; Alçağı yükseğe çıkarmışlar, alçaklığı artmış.

Unutulmamalıdır ki; İsrail eşkıyasının vicdansız katliamları ve bu katliamlara Batı dünyasının desteği ve görmezden gelerek üç maymunu oynamaları tarihin kara sayfalarına ‘’Alçaklar, alçak efendilerinin ellerini ve eteklerini öpmeye geldiler’’ diye’’ nakşedilmiştir. Ayrıca, İsrailli katillerin ve bu katillerin ayaklarına gelerek el etek öpen insanlıktan nasibini alamamış Avrupa Devlet adamlarının kişiliksiz tutumları da asla unutulmayacaktır.

Geçmişte 17 Haçlı seferiyle binlerce masum Müslüman evladının kanına giren Hıristiyan Devletlerin kanlı vicdanları, bugünde Filistin’de Gazze’de kadınlara, çocuklara, bebeklere ve hatta nefes alabilen tüm varlıklara karşı bir tehdit olarak karşımızdadır.

Avrupa kıtasında toplam olarak 64 ülke vardır. Bunların 50 tanesi bağımsız, 8 tanesi bağımlı, 6 tanesi de tanınmamış devlet görüntüsünde ve fakat tamamı Hıristiyanlık dinine mensuptur. Toparlayacak olursak Avrupa kıtasındaki 64 Devlet ayrı ayrı olmalarına rağmen tamamı aynı dine mensup olmalarından dolayı, rahmetli Erbakan hocamızın deyımıyle ‘’Avrupa kıtası tek dinli bir Hıristiyan kulüptür’’ denilse yeridir.

Bir ayı aşkın süredir devam eden Filistin’deki katliamda Yahudi askerlerin bir tane Hamas askeriyle, El Kassam mücahitleriyle çatıştıklarına şahit olabildik mi? Hayır olamadık. Çünkü Yahudi köpekler ancak masum kadınlara, çocuklara ve bebeklere uzaktan tank ve top atışlarıyla ve havadan uçak bombardımanıyla saldırabilirler. Ve bunun adına da savaş derler.

Bir aydan beri karadan geliyoruz, karadan geldik diyorlar ama bir metre ilerleyemediler. Çünkü karşılarında masum ve silahsız kadınlar, çocuklar, bebekler yok, Hamas yiğitleri, El Kassam mücahitleri var. Gazze tank ve uçak mezarlığına döndü, binlerce Yahudi askerinin cesetleri kokmaya başladı, leşlerini bile alamadan kaçtılar. Yahudi’nin ve dolayısıyla Eli kanlı Yahudi dostlarının imajı bir avuç İzzetin El- Kassam mücahidinin önünde perişan oldu sıfırı tüketti. Ve tarih şöyle yazacak: ‘’Kahpeleşen dünyada bir avuç kahraman: İzzettin El-Kassam Tugayı..