BALIKESİRLİ kentine sahip çıkma noktasında uzun yıllar sonra ilk kez istekli, arzulu, heyecanlı. 
Hatta kararlı.
"Bu kentte bende yaşıyorum" denilerek görüşlerinin dikkate alınması talep ediliyor.
Çoğunluğun istemine göre karar verilmesi gerektiği yolundaki düşünce ve görüşler yüksek sesle dillendiriliyor.
Böylesine bir tabloyu görmek gelecek adına umutlandırıyor beni. 
"Ben yaptım, oldu" zihniyetinin tarihe karıştığının göstergesi denilebilir yaşadığımız tablo için. 
Sokaktaki sade vatandaşından bürokratı ve siyasetçisine kadar herkes, her kesim; "Benim adıma karar veriyorsan, benim görüşümü de dikkate alacaksın" diyor adeta. 
***
Kentin bugünü ve yarınlarını ilgilendiren konularda kent halkı düşüncesinin dikkate alınmamasının ne gibi sonuçları beraberinde getirdiğine "Gezi Parkı"nda tanık olduk. 
Gerçi işin rengi sonradan değiştirilerek amaç seçimle işbaşına gelmiş iktidarı devirmeye yönelik isyan girişimine dönüştürülse de "Gezi Parkı" önemli ders niteliğindeydi.
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş'ın; "Bütün projeler halkla paylaşılacak, halka anlatılacak ve görüşleri alınacak. Artık bir otobüs durağının yeri değişse bile halka sorulacak" şeklindeki açıklaması bunun aleni örneğidir.
Bu sözlerden kent ve kent halkı adına karar veren makam ve mevki sahiplerinin alması gereken mesaj olduğu aşikârdır.
***
Bugün Balıkesir'de halkın sesini yükselttiği; "benim de  görüşüme değer verilsin, dikkate alınsın" dediği iki önemli konu vardır.
Birincisi, yıkılan halin bulunduğu bölgeyi içeren Zağnos Paşa Camii ve Meydanı Koruma Alanı.. Yeni yıkılan halin bulunduğu alan..
İkincisi, yıkılan Kervansaray Otel'in yerine karşılık Vakıflarla takas edilen Atatürk Parkı bitişiğindeki Lunapark Alanı..
İkisi de Balıkesir'in hem bugünü, hemde yarınları adına hayati derecede önemli alanlardır. 
Birincisinde Belediye, halka rağmen, kente rağmen kendi projesini uygulamak istemekte, tarihi fırsatı elinin tersiyle itmektedir. 
İkincisinde Vakıflar, sahip olduğu alanı beton yığınına dönüştürecek otel projesini ihaleye çıkarmış, bölgenin konumunu dikkate alınmamıştır.
***
Hal binası ve Lunapark alanları konusu neresinden bakarsanız bakın, bir "Gezi Parkı" niteliği taşıyor.
Kente nefes olacak bu iki alanda "oldu-bittiye getirilen projelerin" uygulanacak olmasına aklı selim sahibi herkesin karşı çıkması doğal olduğu kadar, kentlilik bilinci gereğidir. 
Bu bilinç ve sorumluluk sahibi insanlar şimdi sokağa dökülse, belediye ve vakıflar önünde tencere-tava çalsa söylenebilecek karşı tek söz olmadığı gibi, alkışlamayı, destek vermeyi bu kentte yaşayan herkes görev addetmeli.
Sakın ola ki, Balıkesirliler'i isyana teşvik ettiğim, galeyana getirmeye çalıştığım anlamı çıkarılmasın yukarıdaki görüşlerimden.
Söz konusu iki alanın bu kent için ne kadar önemli olduğuna, yarınları adına ne gibi anlam ifade ettiğine dikkat çekmek istiyorum sadece..
Ne demek istediğimi anlatabildiğimi sanıyorum.
***
Gerek güçlerimizi birleştirmeden önce yönetimini üstlendiğim Gazete Balıkesir'de, gerekse bugün görev yaptığım Yeni Gazetem'de, özellikle Zağnos Paşa Camii ve bölgesini kapsayan hal alanıyla ilgili ısrarlı yayınlar yaptık, yapmayı da sürdürüyoruz. 
Sokaktaki vatandaşın ne düşündüğünü gazete sayfalarına taşırken, mimar, mühendis ve şehir plancılarının da görüşlerini aktarıyoruz. 
Bir anlamda sessiz yığınların sesini ilgili, yetkili makamlara duyurmaya çalışıyoruz.
"Balıkesir'in Sultanahmet"i görünümü yaratılabileceğine gönülden inandığımız bölge için yazmaya, konuşmaya ve yetkililerin dikkatini çekmeye başladığımızda ne Kültür Varlıkları Koruma Kurulu'nun kararları, ne de Balıkesir Belediyesi'nin bugün "yangından mal kaçırırcasına" uygulamaya başladığı projesi gündemdeydi.
Geçmişten bugüne değin önemli gelişmeler yaşandı.
Her şey halkın gözleri önünde cereyan ediyor.
Bursa'daki Kurulun kararları, belediyenin tavrı..
Hepsi ortaya çıktı. 
Belgeleriyle hem de..
Kimin neyin peşinde koştuğu, neler amaçladığı biliniyor artık.
***
Hal alanıyla ilgili benim en çok takıldığım nokta Balıkesir Belediyesi'nin oraya bir bina yapmak için neden bu kadar ısrarcı davrandığı.
Gerçekten anlamış değilim bunu.
Bugüne değin ciddi anlamda ciddi bir görüş veya açıklamada getirilmiş değil.
Öyle olsaydı belki, neden bu kadar ısrarcı davranıldığını anlamış olabilirdik .
Bu yerle ilgili yaklaşık iki yıldır süren suskunluğunu geçtiğimiz günlerde bozan Belediyemizin sayın başkanı İsmail Ok, Lunapark alanıyla ilgili otel projesi ve ihalesini gündeme taşıdığı bir toplantıda, "Kent Meydanı" konusunda da görüş belirtti. 
Başkan, hal alanının meydan olarak kalmasını gönülden istediğini, ancak kurulun verdiği kararı uygulamak mecburiyetinde olduklarını söyledi. 
***
Yok böyle birşey.
Dayatma, mecburiyet yok.. yok.. yok...
Başkan gerçekten samimiyse, gönülden de istiyorsa bu alanının meydan olarak düzenlenmesini veya kalmasını.. Bunu yapmak, gerçekleştirmek kendi elinde.
Hadi diyelim ki, kurul "yapacaksın kardeşim, mecbursun" diyor. 
İhale kararını veren Belediye.. Projeyi uygulayan belediye.. Parayı veren belediye.. 
"Yok benim böyle bir param" dersin, ihaleye çıkmazdın, projeyi çizdirmezdin olur biterdi..
Bu işin en basit yöntemiyle anlatımı. 
Prosedür başka yok mudur?. Elbette bunu en iyi bilen yine belediye yönetimidir..
Böyle bir samimiyet ve içtenliği göremiyoruz. Bunu hissettirecek bir karar, bir belge, atılan bir adım yok ortalıkta maalesef 
***
Şunu Balıkesir halkının bilmesinde ve tarihe not düşülmesinde fayda var.
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı A. Edip Uğur'da açıkladı geçen hafta sonu basın toplantısında. 
Bizde hafızalarınızı yenilemek için özetini aktaralım.
Mimarlar Odası Balıkesir Şubesi, 22.6.2012'de  Zağnos Paşa Camii ve bölgesini kapsayan alanın koruma alanı olarak tescillenmesini talep etti ve bu kabul gördü.
Buna göre, Hasanbaba Çarsı'nın bulunduğu alan yanında Paşa Camii'nin hemen yanındaki adada bulunan ve yapı kullanma ruhsatı olmayan (kaçak) binaları da kapsayan bölge koruma alanına dahil edildi.
Balıkesir halkının istediği gibi. Balıkesir'in Sultanahmeti'nin önünü açacak bir karar yani..
Buraya kadar her şey dört dörtlük. 
Ne olduysa bundan sonra oldu. 
Balıkesir Belediyesi bu karardan 17 gün sonra Kültür Varlıkları Koruma Kurulu'na bir proje sundu.  Kurulda, bir önceki kararına istinaden "uygulanabilirliğine" karar verdi. 
***
Şimdi sıkı durun.
İşte o proje, bugün uygulanmakta olan proje..
Kim istiyor bina yapılmasını hal alanına?
Balıkesir Belediyesi.. 
Hani gönülden yeşil alan olarak kalmasını, kent meydanı olarak düzenlenmesini istiyordu belediye başkanı!
Garip değilmi sizce de, 10-15 günde proje hazırlattırılması?
Ardından kurula başvurularak izin istenmesi?
..ve hazırlanan bu projenin ve yapılacak imar planı değişikliğinin aylarca kamuouyu gündeminden gizlenmesi, itiraz süresinin geçirilmesi..
Garip değil mi sizce?
Bu süreç sessiz-sedasız tamamlandıktan sonra imar planı değişikliğinin Belediye Melisi'ne getirilmesi, AK Parti ve CHP'li temsilcilerin "Ne olur yapmayın. Burası meydan olarak kalsın. Balıkesir'de herkes bunu istiyor, bekliyor" diye adeta yalvarmasına karşın, "erk sahibi olan biziz. İstediğimizi yaparız" mantığı ve düşüncesiyle imar planı değişikliğinin kabul edilerek hal binası alanına bina yapılmasına karar verilmesi..
Garip değil mi sizce?
***
Tüm bu gelişmelerden şu anlaşılıyor.
"Yıkılmayacak" sözü verilen hal binasının yıkılmasına karar verildiğinde, zaten her türlü plan, proje, program yapılmış.
Geçilecek veya izlenecek yol yöntem sessiz ve derinden yürütülmüş.
Böyle olunca da ister istemez akla, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı A. Edip Uğur'un bu yerle ilgili kullandığı şu sözler akla geliyor:
"Kime nasıl ihale ettin? 
Buradaki rant kime?
Kime vereceksin bunu? 
Kime söz verdin? 
İş burada.. 
Açıkla...!"
***
Gerginlik, tartışma, karşılıklı söz düellosunun hiçbir getirisi olmayacağı kesin. 
Sağduyulu davranmakta, aklı selimde buluşmakta fayda var
Balıkesir'in bugünleri ve yarınları için fayda var.
Ecdadımızın mirasına sahip çıkma adına fayda var.
Kaybedilmiş, yapılmış, dikilmiş birşey olmadığına göre..
Hem adına ister "Kent Meydanı", isterse "Karesi Meydanı" denilsin Zağnos Paşa Camii ve Karesi Türbesi gibi tarihi mirası ortaya çıkaracak meydan için..
Hem de 5 yıldızlı otel projesinin uygulanması amacıyla ihaleye çıkılan Lunapark alanının Atatürk Parkı'na dahil edilmesi için...
Henüz iş işten geçmiş değil.
Balıkesirli bu iki alanında korunmasını istediğine göre..
Belediye de aynı görüşe katıldığına göre...
Bu kent halkının ve yöneticilerinin istemediği bir şeyi kimse Balıkesir'e, Balıkesir halkına dayatamaz, mecbur kılamaz..
Yeter ki ne istediğimizi iyi bilelim..
Yeter ki birbirimize karşı samimi olalım...
Yeter ki yaşadığımız kenti sevelim..
Yeter ki kentimize karşı sorumluluklarımız olduğunun farkındalığına varalım..
...