BİLİMSEL araştırmalar gösteriyor ki, genç neslin çoğunluğu genel bilgiye yeterince sahip olmadığı gibi, kendi kimlikleri için zaruri olan bilgilere de sahip değiller. 
Kendi yakın tarihini bilemeyen gençlik, batı hayranlığı ve taklitçiliğinde sınır tanımıyor!
Bunu medeniyet göstergesi biliyor, algılıyor. 
Düşünmüyor, araştırmıyor, sorup soruşturmuyor. 
‘Nasıl olsa benim yerime düşünen birileri vardır’ modunda.
Tarihi kaynaklara dayalı bilgilere inanmayan, ‘en iyisini gogul dede bilir’ diyerek burada sunulan her bilgiye kendini kaptıran, algıya teslim olan
bireylerle karşı karşıyayız.
Fazla uzaklara gitmeye gerek yok bunu görmek için. Kendi şehrinizde gençlerin takıldığı kafelere göz atmanız yeterli. 
Akıllarını bedenlerinin birer parçasına dönüşen telefonlara teslim ettiklerini göreceksiniz.
Düşündürücü bir tablo var önümüzde.
***
Sorunun kaynağı gençler olmadığı gibi, konu bugünün meselesi değil. 
Uzun yıllardır 'ne olacak bu gençliğin hali?' denilerek tartışılan ve gittikçe içerisinden çıkılamaz haldeki sorundan bahsediyoruz. 
Bir tek ülke yöneticileriyle milli eğitimciler değil, hemen herkes kafa yoruyor. 
Aklının erdiğince çözüm sunuyor. Şuralar toplanıyor. Sistem sil baştan değişiyor. 
Tutmadı, yeniden başa dönülüyor.
Olmadı, yenisine bakalım deniliyor. 
Daha da çok bakılacağı kesin.
İşin içerisinden nasıl çıkılacak, işte o meçhul. 
Kardeşlerim, 
Galiba yanlış yaptığımız nokta şu:
80 sonrası başlayan ve giderek büyüyen sorunu kendi kültürümüzle çözeceğimize, bizlere medeniyet diye yutturulan Avrupa kafasıyla çözmeye kalkışınca istikbalimizi tehlikeye atıyoruz. 
***
Sözün özü;
‘Medeniyet milletler arasıdır, ama kültür millidir’ diyor üstad Ziya Gökalp.
Bizdeki tezat burada olduğu için Batının medeniyet değerleriyle bu toplumun özündeki İslam kültürünün çatışmasından başka bir şey değildir bugün yaşadığımız.
Birbirine zıt iki medeniyetin asla ve kat’a uzlaşmaz olduğunu unutuyoruz.
Birini diğerine uyarlamaya çalışınca da ortaya  kendi kültürüne yabancı(!) ve bocalayan gençlik çıkıyor...
Yapmamız gereken medeniyetle kültürü birbirine karıştırmadan kendi kültürümüzü özümsemek ve bunu ilk ve temel eğitim sisteminde 1 numaraya oturtmaktır.
***
KARESİ BEYLİĞİNE YAKIŞANI YAPMAK

KÜLTÜREL yozlaşmayla kendi medeniyetimizden uzaklaşmaktan söz ettiğimiz  dönemde geleceğe yönelik umutlarımızı yeşerten bir organizasyona ev sahipliği yapıyordu Karesi Beyliğinin kurucusu Balıkesir
Büyükşehir ile Karesi Belediyelerinin öncülüğünde gerçekleşen ‘Uluslararası Altın Ok Geleneksel Türk Okçuluğu ve Atlı Savaş Sanatları Festivali’ bizleri atalarımızla kucaklaştırdı. Buram buram tarih kokan üç gün yaşadığımız gibi özümüzü anımsadık. Beş bin yıl öncesinin atmosferini soluduk. Bizi biz yapan değerlerle yeniden tanıştık. 
Neresinden bakarsanız bakın, 10 numaraydı. Karesi Beyliğine yakıştı. Balıkesir, kendi öz değerlerine, kendi medeniyetine sahip çıktığı gibi gelecek nesillere bunu aşılama yolunda ilk, ama dev adım attı diyebilirim. 
Büyükşehir Başkanı Edip Uğur ile Karesi’nin vizyoner lideri Yücel Yılmaz, teşekkürü ve alkışı analarının ak sütü gibi hak ediyor...

...
--------------GÜNÜN SÖZÜ--------------
Kökünü beğenmeyen dal ve dalını beğenmeyen meyve olgunlaşmadan çürür! | NFK
10 MAYIS 2017