ÜLKEDEKİ ‘hayır cephesi'nin kimlerden oluştuğunu, bunun içerisinde hangi partilerin yer aldığını, ayrıca terör örgütlerinin de bu cephede saf tuttuğunu biliyorsunuz. 
Hangi ülkelerin de Türkiye’deki cepheyle birlikte ‘EVET’in çıkmaması yolunda elinden geleni ardına koymadığını da görüyorsunuz. 
Daha dün bütün Avrupa’nın gazeteleri ağız birliği etmişçesine, Recep Tayyip Erdoğan’ı eleştirip  ‘hayır cephesi'ne dış destek sağlıyor. 
“İki yüzlü” denilince benim aklıma hemen Avrupa basını geliyor. Bize demokrasi ve basın özgürlü dersi vermeye kalkışanlar bu Avrupalılar, kendi parlamentolarınca Türk Basınına ambargo yani bir çeşit sansür uygulanınca sesini soluğunu çıkarmadı.
Şimdi kalkmışlar bize demokrasi dersi veriyorlar akıllarınca. 
“Dinime küfreden dahleden bari Müslüman olsa” demede dur bu iki yüzlü yaklaşım karşısında..
Neymiş, demokrasimiz yara alacakmış. Eksen kayması olacak, rejim tehlikeye girecekmiş. Aleni 'hayır oyu verin' çağrısı yapıyorlar binlerce kilometre uzaklıklardan. 
Türkiye’yi 14-15 yılda  ayaklarının üzerine basar hale getiren Recep Tayyip Erdoğan bunların asıl korkuları... 
Evet çıktığında dünyanın 5'ten büyük olduğunu kabul etmek zorunda kalacakları için, içimizdeki Lawrenceleri son bir kez harekete geçiriyorlar.
Gelin görün ki, akıl ve lojistik destek verdikleri, peşine düştükleri kişi yanlış!
Çünkü milletine inanmayan, güvenmeyen.. 
Aksine korkan biri var.
Daha da vahimi, tıpkı kendisinden öncekiler gibi milleti aptal yerine koyan zekâyla yaklaşan zihniyetle yol arkadaşlığı yapıyorlar. 
Milleti ‘hayır’ oyu vermeye çağırırken verdiği örneklere bakınca aklıma şu dörtlük geliyor hemen; 
Astar olur yüz varsa
Kışlar gelir güz varsa
Mertle namert ayrılır
Verdiği bir söz varsa..
***
Kısaca;
Ne yapsalar boş.
Şunun şurasında 3 gün kaldı. Hem iki yüzlü Avrupa, hem içerideki işbirlikçileri  özgürlük, demokrasi neymiş görecek.
Milleti iyiyle kötüyü, doğruyla yanlışı ayıran, seçen insan gibi görmeyenlerin anlayışı tarihe karışacak 16 Nisan'da.. 
Halka hakaret ederek halkçılık yaptıklarını iddia edenlerin dönemi bitecek, yeni bir devir başlayacak.
***
SAYIN KILIÇDAROĞLU

MİLLETTEN BU KADAR KORKMA!
‘Hayır’ cephesinin sözcülüğünü üstlenen CHP lideri Kemal Kılıçlaroğlu’nu dinledikçe kendi aklımdan şüphe duyuyorum. 
Ne kadar da çok algı oluşturmaya çalışıp konuyu saptırıyor.
Mesela diyor, ardından başlıyor sallamaya..
‘Kentsel dönüşüm alanındasınız. Emlak değeriniz 100 lira. Size beş lira verdiler. İtiraz edemezsiniz. Hakimi Cumhurbaşkanı atadı. Kimse birşey yapamaz’ diyor.
Yazık ki, ne yazık!
Yargıya hakareti bırakın bir yana.. İnsana hakaret.. aklımızla alay ediyor.
Sanki; Türkiye Cumhuriyeti bir devlet değil. 
Sanki; Mahkemelerde görevli hakim ve  savcılar Hukuk Fakültesi okumayan-lardan olacak
Sanki; Milli Emlak Müdürlükleri, Defterdarlık kapatıldı. Hiç memur yok..
Sanki; Ali kıran, baş kesen dönemi yaşanacak.
Sanki; Türkiye’de 80 milyon insan yok.
Sanki; Demokratik kazanımlar rafa kalkacak.
Sanki; Bu milletin kafası hiç basmıyor. 
Sanki; Türkiye’de bir daha seçim yapılmayacak.
Sanki; Ülkede ne kadar Hakim, Savcı var, sanki  hepsi Cumhurbaşkanı...
***
Bakın Sayın Kılıçlaroğlu;
Bu millet kendi aleyhine olanı, tankın altına yatarak engellemiş bir millet.
Kurtuluş savaşında koca yürekli Koca Seyitler yokluk ve sefalet içerindeyken bile İngilize kafa tutmuş bir millet
Bu millete güvenin.. 
Millet, ülkesine ve kendisine hizmet edeni bilir
Bu millet kendi kaderini kendisi çizer 
Bu milletten korkmayın..
Bu millet iyiyi de, kötüyü de çok iyi bilir..
Bunu 16 Nisan akşamı ikiyüzlü Avrupa gibi sizde göreceksiniz...
14 NİSAN 2017