20 yıllık AK Parti iktidarı döneminde, Ülkemizde dünya çapında atılımlar yaparak adını tarihe yazdıran Recep Tayyip Erdoğan’ı tüm dünya hayranlıkla izlerken, içimizdeki bir kısım irili ufaklı çapsız muhalefet erbabı da kin ve hasetle yeni yeni yalanlar peşinde koşmaktan utanmıyorlar ve bıkmıyorlar.

Şimdilerde Cumhurbaşkanımıza hakaretten içeriye alınan CHP tetikçisi bir kadının, Hitlerin propaganda bakanı Göbelsi örnek alarak ‘’öyle bir yalan söyleyeceksin ve onu her gün tekrar edeceksin ki, millet o yalana şartlansın ve inansın’’ sözlerini örnek alan ana muhalefet partisi Başkanı ve avanesi adeta bir yalan makinesine dönüştüler.

20 yıl öncesine kadar bir miskinler tekkesi görünümünde özellikle bulundurulan Türkiye, dünya emperyalistlerinin gözünde kaale alınmayacak bir Afrika ülkesinden farksızdı. ABD nin kapısında para dilenmekten utanmayan Devlet adamlarımızla ABD Başkanları alay ediyor, dalgasını geçiyorlardı. ABD Başkanı Clinton’un karşısında titreyerek ayakta durmaya çalışan CHP Genel Başkanı ve Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı Ecevit’le, Cumhurbaşkanımız Tayyip Beyi kıyaslamak mümkün mü? Aradaki fark Himalaya’lardan daha büyük

Bülent Ecevit, CHP kadrolarında adam bulamadığı için ABD nin emireri Kemal Derviş efendiye Bakanlık yanı sıra, Türk ekonomisini teslim etti. Derviş de kısa zamanda Türk ekonomisinin içine ederek geldiği yere tornistan ABD ye kaçtı gitti.

Aynı CHP 2014 Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde kendi içersinde yine adam bulamadığı için CHP ile taban tabana zıt görüş sahibi Ekmelettin İhsanoğlu ile seçimlere girdi. Sonuç; her zaman olduğu gibi yine hüsran.

Çünkü CHP de halâ (Kahtı Rical) kaliteli adam kıtlığı yaşanıyor. Kılıçdaroğlu yönetimindeki CHP mağlubiyetlere ve hüsrana adeta abone olmuş. O halde CHP için yapılacak ilk iş; Kılıçdarğlu’ndan kurtulmak olmalı ama kurtulamıyorlar. Adam ayrık otu gibi kök salmış

Olması mümkün değil ya, kazara bi iktidara gelseler yapacakları ilk iş: İMF kapısında ‘’on para ver, on para ver, on para yoksa beş para ver ‘’şarkısını söylemek olacak. Daha bu günden İMF yi dillerinden düşürmüyorlar. Yatırımları durduracaklarını, yeni yatırımlar yapmayacaklarını devamlı söylüyorlar. İHA ve SİHA lar yanı sıra yerli silah sanayimize karşı oldukları zaten bilinen bir gerçek. Hayalleri: Üretmeden tüketmek. Arkalarında ABD Başkanı Beiden, AB ve İMF var ya.! Var zannediyor zavallılar! Tıpkı Ukrayna Başkanı Zelenski gibi

Dünya emperyalistlerinin gazıyla bir şeyler yapabilecekleri hayaliyle yatıp kalkıyorlar. Güvendikleri dağlara kar yağacağını hiç hesap etmiyorlar. Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenski’de ABD ye, AB ye ve NATO ya güvenerek adeta Rusya’yı savaşa teşvik etmişti. Sonuç: Ülkesi ve insanları perişan, Ukrayna yer ile yeksan.

AK Parti ve dolayısıyla Tayyip Bey İktidara gelinceye kadar, İMF durmadan borç para veriyor ve anaparaya dokunmadan devamlı faizini alarak ülkemizin kanını iliğini sömürüyordu. Çünkü iktidar koltuğuna çöreklenen partiler yanı sıra Başbakanlar ve Cumhurbaşkanları sadece koltuklarında oturuyor ve tiyatroyu seyrediyorlardı. Üreten, çağdaşlarıyla boy ölçüşen bir Türkiye hayallerinden bile geçmiyordu. Adeta ‘’Akşam olsun yevmiye dolsun’’ mantığıyla günlerini gün ediyorlardı.

O günlerde gazetenin birinde şöyle bir karikatür çıkmıştı: İMF heyeti ellerinde para çantaları, ağızlarında puro olduğu halde uçağın merdivenlerinden iniyorlar. Türk siyaset adamları da başlarında hokkabaz fötr şapkaları, önlerinde trampetleri devamlı çalıyorlar ve ‘’on para ver, on para ver. On para yoksa beş para ver diyerek dilenciliklerini daha hava alanındayken göstermekteydiler.

Nereden nereye. Ak Parti İktidara geldi ve Tayyip Beyin ilk yaptığı iş İMF ye olan borcu ödeyip İMF nin ayağını Türkiye’den kesmek oldu. Hatta İMF ye borç vererek İMF yi bize muhtaç etti. Şimdi İMF bize yalvarıyor gelin borç para verelim diye

Tayyip Bey bir Alparslan, bir Yavuz Sultan Selim, bir Selâhaddin Eyyübi mesabesinde ülkemizin ve insanımızın yüzünü güldürüp alnını ak etti. 20 yıl içersinde millet yararına yaptığı hizmetleri defalarca yazıp söylediğimiz için artık bunlara değinmiyoruz. Milletimiz her hizmeti, her atılımı görüyor ve Tayyip Beyden bu sebeple duasını eksik etmiyor.

Haydi, gelin yan yana oturalım, olmadı boy sırasına göre oturalım, yine olmadı yaş sırasına göre oturalım. Masa kare mi olsun, dikdörtgen mi, en iyisi yuvarlak olsun diyerek CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu başkanlığında zorda olsa, bir eksiğiyle toplanabilen muhalefet particikleri millet nezdinde sıfırı tükettiklerinin halâ farkında değiller.

Millet ittifakının Tayyip Beye karşı oluşturdukları benzemezler koalisyonunda, Kılıçdaroğlı’nun CHP sini, Meral teyzenin İP ini ve diğer ortakları anladık da, Saadet Partisinin Karamollaoğlu’nu anlamak mümkün değil. Bu benzemezler ortaklığında Temel beyi ve Saadeti nereye koyacağız?

Saadet Partisinin hangi değeriyle bunların değerleri uyuşabiliyor? Ne yazık ki Saadet Partisi; geçmişi din düşmanlığı, İslâm düşmanlığı, Başörtü düşmanlığı, cami düşmanlığı Kur’an ve Müslüman düşmanlığıyla dolu olan ve günümüzde de bu düşmanlıklarını zaman zaman ağızlarından kaçıran CHP ile nasıl oluyor da, birleşebiliyorlar anlamak mümkün değil.

Yaptıkları toplantılarda Erbakan düşmanlarına özel davetiyeler göndererek özel yelere oturtuyorlar, onların karşısında eğilerek bükülerek ‘’bunlar bizim şeref konuğumuz’’ diyebiliyorlar. Bilmiyoruz bu Erbakan düşmanlarının neresinde şeref görüyorlarsa? Adeta ‘’Erbakan düşmanlarını paklama partisi’’ne dönüştüklerini bakalım ne zaman anlayacaklar

Tayyip Bey Dünyanın önde gelen Devlet adamları arasında her zaman olduğu gibi vakur duruşuyla öne çıkarken, Milletimiz nezdinde de daha bir güçleniyor ve şimdiden 2023 ün zafer turlarını atmaya hazırlanıyor. Milletimiz biliyor ki; ‘’Tayyip Bey ve AK Parti Türkiye ve Türk insanı için bir şanstır’’ milletimiz bu şansı kaybetmemeye kararlıdır. 14 Mart 2022 Blk.