Çok değerli, ileride çok aranılabilecek puan bunlar.
Puan verdiğiniz takımlar sizin zirve yarışındaki rakipleriniz çünkü.
Şanlıurfa, Mersin, Ankara, Samsun,İstanbul BB, Orduspor.
Bunlardan dördü ile oynadık. Üçüne kaybettik, biriyle berabera kaldık.
Haftaya Ordu deplasmanına gidiyoruz. Belki de ligin en zor maçlarından biri olacak.
İşte bunun için çok önemliydi Mersin İdman Yurdu maçı.
Kazanmak durumundaydı Balıkesirspor.
Olmadı.. Evdeki hesap çarşıya uymadı.
İlk 45 dakikalık bölüme bakıldığında "denk kuvvetler" mücadelesi vardı.
Mehmet Al'ın boş kaleye gönderemediği kafa şutu ile rakip takımdan Mehmet Yıldız'ın direkten dönen şutu dışında kayda değer bir pozisyon yaşanmadı.
Sanki iki takımda birer puana razı gibi görüntü sergiledi.
Balıkesirspor'un savunması canlı ama, ileri uç çok etkisizdi.
Muhammet Reis ve Aykut Çevik diğer maçlara oranla vasattı.
İlhan Depe hareketli olmasına karşın çok top kaybetti, rakip defans oyuncularının fizik gücü karşısında adeta ezildi!
Lalawale her zamanki gibi canlı ve diriydi ama, yalnız kaldı.
Kart cezalısı Karikari'nin yokluğu, Ali Öztürk'ün yedek kulubünde olması Balıkesirspor'u gol bölgesinde kısır bırakıyordu.
İşte bu noktada teknik direktör İsmail Ertekin için bir parantez açmak gerek.
İçeride neler olup bittiğini bizden iyi bildiği kesin.
Öyle olmasaydı zaten Ahmet Şahin, Hüseyin Kar ve Serhat Akyüz'ü durduk yere süresiz kadro dışı bırakmazdı.
En azından, kalede verdiği güven tartışmasız olan Ahmet Şahin'i defterden silerek kendini riske etmezdi.
Neyse konumuz bu değil.
Mersin İdman Yurdu karşısındaki kadro tercihine dikkat çekmek istiyoruz.
Ali Öztürk gibi bir oyuncu var iken, Mehmet Al ile maça başlaması yanlıştı bize göre.
Neden mi?
Mehmet Al, Mersin maçına kadar oynanan12 karşılaşmada birçok kez 18 kişilik maç kadrosunda bile yok. Alındığı zamanlarda ise, 3-5 dakikalığına da olsa oynama şansı bulamamış. Sadece iç sahadaki Şanlıurfaspor maçının son 13 dakikasında oyuna dahil olmuş.
Kısaca, bugüne değin 18 kişilik maç kadrosuna bile alınmayan, alındığı müsabakaları da yedek kulübesinde bitiren Mehmet Al'ı, böylesine önemli bir maçta 11'e almak ne kadar doğru?
Kötü futbolcu demiyoruz Mehmet için. Kesinlikle böyle bir algı oluşmasın kafalarda.
Sadece maç tecrübesi yetersiz.
"İlk yarının sonlarına doğru yakaladığı fırsatı değerlendirip, topu 1 metreden kale yerine auta göndermeseydi iyi olacaktı" diyenleriniz olabilir.
Haklısınız ama, maç skor oyunu.
Karikari'nin de kart cezalısı olmasını dikkate aldığınızda Ali Öztürk birinci tercih olmalıydı gol bölgesinde.
Nasıl ki, fizik gücü nedeniyle ilk yarıda etkisiz kalan İlhan Depe'nin yerine ikinci yarıya Burak Çalık ile başlandıysa ve bunun farkı görüldüyse Ali Öztürk'ü de oyuna dahil etmek için yenik duruma düşülmesi beklenilmemeliydi.
Nitekim, Mehmet Al - Ali Öztürk, Aykut Çeviker - Mustafa Kayabaşı değişiklikleriyle birlikte Balıkesirspor, rakip kalede daha etkili oldu.
Burak Çalık ile beraberlik golünü bulan Balıkesirspor, son 20 dakikada birçok pozisyon üretti.
Hani futbol için "şans oyunu" denilir ya. Gerçekten şansızdı Balıkesirspor.
Olmayınca olmuyor ama, işi baştan sağlama almak gerekiyordu.
Sahaya kazanmak için çıkmak, bunu başarma adına da etkili olan silahını kullanmak gerekiyordu.
Tartışacak değiliz İsmail Ertekin'in tecrübesini ve tercihini.
Böyle bir tercihte bulunduğuna göre, vardır bir bildiği muhakkak.
İşi bilen o. Teknik direktör diplomasına sahip olan o.
Bizlere ise, doğru yapılanı alkışmak, yanlışı ise testiyi kırmadan eleştirmek düşüyor.
Sonuçta,
Zorlu bir haftayı geride bıraktık.
Şampiyonluktaki rakiplerimizden birisiyle zorlu bir mücadeleyi bitirdik.
Kazanamadığımız için üzgünüz elbette.
Kaybetmediğimiz için de sevinmeliyiz en azından.
Futbolun bir başka kuralı da şu:
Yenemiyorsan, yenilmeyeceksin.
Önümüzdeki Ordu maçı içinde parolası bu son cümle olmalı Balıkesirspor'un..
***
Hakeme gelince 9 sarı kart, 1 penaltı kararına rağmen kötü bir maç yönetmedi.
Penaltı mıydı, değil miydi?
Bana göre ağır bir karar değildi. Ancak vermeseydi, kimse neden vermedin demez, gözlemci notunu değiştirmezdi kesinlikle!
...
