Kardeşlerim;
Şimdi koltuklarınıza şöyle bir iyice yaslanın. 
Rahat olun ama, gözlerinizi dört açarak okuyun birazdan aktaracaklarımı.
Sizi dört yıl sonrasına, yani 2020'ye götüreceğim. 
Nasıl bir yıl bekliyor bizi, hazırsanız başlayalım..
***
Bugün dünyanın en büyük 17’nci ekonomisi olan Türkiye 2020’de 10. sıraya yükselir. Rusya’nın çöküşüyle birlikte  Avrasya ile Arap dünyasının en güçlü aktörü haline gelir... 
Türkiye’nin tarihi düşmanlarından Yunanistan, Balkanlar’daki kaos nedeniyle giderek güçsüzleşmiştir. Arap Yarımadası da, sadece petrole dayalı ekonomisiyle bir krizin eşiğindedir. 
2020’ye yaklaşırken ABD’ye karşı son kozlarını kullanan Rusya’nın karıştırdığı Ortadoğu ve Bal-kanlar savunmasız ve güç-süz durumdadır. Türkiye için büyük fırsat! Bu fırsatı değerlendirecektir:
Etkisini Kafkasya’nın kuzeyine, Rusya ve Ukrayna’ya kadar ilerletir, Don ve Volga ırmaklarının arasındaki vadiye oturur, Rusya’nın tarım cennetine ku-rulur.
Kazakistan’ı din kartını kullanarak hakimiyeti altına alır, Orta Asya’ya iyice yerleşir. Artık Karadeniz bir Türk gölü haline gelmiştir. Kırım ve Ukrayna’nın Odessa şehri bütün alışverişini Türkiye’den yapmaya başlar. 
***
IRAK ve SURİYE KONTROLÜMÜZE GEÇİYOR
Asıl amaç hem Karadeniz hem Akdeniz’i kontrol etmektir: Bölgesel güç olmak istiyorsan bu şarttır. Bunun için de Türkiye Avrupa ülkelerini Boğaz’dan uzak tutmaya çalışır. 
Giderek büyüyen sınırlarını korumak için Balkanlar’ı da kontrol altına almak ister. 
Tabii orada çıkarları, o sırada sıkı bir ABD müttefiki haline gelen Macaristan ve Romanya ile çatışacak, taraflar Ukrayna’da kafa kafaya gelecektir. 
Irak ve Suriye’de karmaşa vardır, Kürtler tam "Kendi ülkemizi kurmanın sırası" diye düşünürken Türkiye bu iki ülkeyi de kontrol altına alır. Bununla da yetinmez Arap Yarımadası’na kadar iner. 
Türkiye’nin Akdeniz rüyasını gerçekleştirecek gelişme, Mısır’daki bir iç savaş sayesinde yaşanır.
İslam dünyasının en önemli gücü haline gelen Türkiye, Mısır’daki huzursuzluğu bastırmak için bölgeye barış gücü gönderir. 
Böylece oraya da yerleşir ve Süveyş Kanalı’nı kontrol altına alır. Artık Kuzey Afrika’ya doğru iler-lemek çok daha kolaydır. 
***
BİR İYİ, BİR DE KÖTÜ HABER VAR...
Ortadoğu’da Türkiye hakimiyetine girmeyen iki ülke kalmıştır: İran ve İsrail. İsrail direnir ama dört bir taraftan Türkiye’yle çevrilmiş durumdadır.
Körfez’e hakim olan Türkiye, pratik olarak İran’ı da köşeye sıkıştırmıştır. 
Ortadoğu’daki bu haki-miyetin sadece ekonomik ve askeri boyutta kalmasını yeterli görmeyen Türkiye işin içine dini de katar. Tam bir “Halifelik” gibi davranır. Bu arada Osmanlı döneminin gücünü dünyaya hatırlatmak istercesine başkenti de Ankara’dan İstanbul’a taşır. 
Böylelikle bölgedeki varlığını Müslüman ülkeler nezdinde meşrulaştırır. 
Bu gelişmelerden hoşlanmayan ABD, boş durmaz ve bölgede Arap milliyetçiliğini körükler. Balkanlar’da da anti-Türk hissiyatı baş gösterir. Ne var ki büyük bir Avrasya ve Ortadoğu imparatorluğu haline gelmiş Türkiye için bunlar küçük sorunlardır. 
***
ANTİ ERDOĞANCILARIN AĞZI AÇIK KALACAK
Tüm bunları çok konuşulan ve tartışılan stratejik araştırma şirketi Strafor’un kurucusu George Friedman’ın yazdığı “21. Yüzyıl için Öngörüler” adlı kitabından derledim. 
Bir de kötü bir haber var. 
2050'de 3. Dünya Savaşı çıkıyor, uzayda başlayıp karada devam ediyor. 
Türkiye-Japonya ile müttefik olup ABD’ye karşı savaşıyor.. Almanya da Türkiye’nin yanında yer alıyor. 2 yıl süren savaşta sadece 50 bin kişi ölüyor..
2060'da ise ABD ile Türkiye anlaşıp iyi müttefik oluyor!
Kardeşlerim;
Gururlandınız biliyorum ülkenizle. 
Yazılacak çok destan var, gururlanmanız gereken..
Şaşıranlar da yok değil elbet, çok var..
Ama daha durun bitmedi. 
Yarın anlatacaklarım karşısında, bugüne bakarak Recep Tayyip Erdoğan’ı hedef tahtasına koyanların ağzı bir karış açık kalacak.
..
23 KASIM 2016