İddaa işleri başladığından beri futboldan pek anlamam, şiddetin "ş"sini tasvip etmem, ama TFF başkanının açıklamaları hayli ilginç geldi bana...

Bir çocuk baklava çaldığında ya da başka bir suç işlediğinde bu herkesin suçu olmuyor.

Kendi ahlaksızlığı oluyor.

Lakin koca bir kulüp başkanı, üstelik eski milletvekili sahaya girip hakeme yumruk attığında bu herkesin suçu oluyor. Ortamın kışkırtması oluyor.

Enteresan değil mi sizce de!!!

Anlamakta zorlandığım şu:

Alt liglerde yıllardır hakemler dayak yiyor.. Onlara neden sahip çıkılmıyor. Niye tüm ligler süresiz ertelenmiyor!

Allahaşkına hem bu nasıl kafa ya!

Doktorlara şiddet uygulandığında sağlık kuruluşları,

Askerimiz, polisimiz şehit edildiğinde kışlalar, karakollar,

Hakim, savcımıza bir şey olduğunda adliyeler, 

Öğretmen dövüldüğünde okullar da mı ara versinler işlerine güçlerine...

Bir de bizim camiadan örnek vereyim,

14 yıl önce 18 Aralık'ta meslektaşım Cihan Hayırsevener katledildi.

Ticareti ve siyaseti İstanbul ile Ankara'dan, futbolu da Fenerbahçe, Beşiktaş ve Galatasaray'dan ibaret gören cenah, "görmedim.. duymadım.. bilmiyorum.." moduna geçiş yaptı.

Aynı koro, müptezelin teki Ahmet Hakan'a yumruk atınca Türkiye'yi ayağa kaldırmıştı.

Anadolu öksüz, anadolu yetim!

Mağdur ünlüyse, bir anda dünya ayağa kaldırılıyor;

"hepimiz a...yız.. hepimiz b...yiz" diye nutuk atılıyor..

Sopa yiyen hakem Dursunbeyliyse, 3-5 kişiden başka dönüp bakan bile olmuyor

Öldürülen taşralı gazeteciyse cenazesine bile korkudan katılınamıyor!

Güzel ülkemde ünlü bir isme dokunulduğunda herkes rol kapmak için sevgi pıtırcığına bürünüyor.

Oh ne güzel ya!

Türkiye Futbol Federasyonu Başkanı Mehmet Büyükekşi'nin Ankaragücü- Rizespor maçı bitiminde saha içinde Ankaragücü Başkanı Faruk Koca'nın hakem Halil Umut Meler'e saldırısının ardından yaptığı açıklamayı siz nasıl yorumluyorsunuz bilemem, ama ben çok manidar buldum.

"Bu saldırı, Türk futbolunun tüm paydaşlarına yapılmıştır. Bugüne kadar hakemleri hedef gösteren herkes bu aşağılık suçun suç ortağıdır." ifadeleriyle Büyükekşi, dünden bugüne nasıl gelindiğini, mayınların nasıl döşendiğini, tetiklerin nasıl çekildiğini, farklı statlarda yaşanan benzer olaylarla ilgili adil davranılmadığını göz ardı etmemelidir. 

Halil Mutlu Meler'e atılan yumruktan Anadolu değil, her şeyi İstanbul ve Ankara'dan ibaret sanarak bu iklimi yaratanlar sorumludur.

Ezcümle;

Hesap sorulacaksa adres bellidir.

O yumruk Türk futbolunda yıllarca halının altına süpürülen üç kağıtların su yüzüne çıkmasına ve tertemiz bir sayfa açılmasına vesile olur inşallah..

Diyeceğim, ama sanmıyorum.

Çünkü bir tuğla çekildiğinde Türk futbolunu dünden bugüne yönetenler altında kalabilir!

Geçmiş olsun Halil Umut Meler...