BALIKESİR Gazeteciler Cemiyeti (BGC) Başkanı Ramazan Demir, 10.10.2010 tarihinin Balıkesir ilinin tanıtımı adına en iyi şekilde değerlendirilmesi noktasında gösterilen çabaların gölgelenmemesi gerektiğini belirterek, "İyi niyetle atılan adımların daha ileriye taşınması amacıyla her kişi ve kurum üzerine düşen sorumluluk bilinciyle hareket etmeli." dedi. Türkiye'de birçok ilin gıptayla baktığı zenginlikleri sahip olmasına karşın tanıtım yetersizliğinin getirdiği olumsuzlukların yıllardır söylene geldiğini hatırlatan BGC başkanı Ramazan Demir, dört bir yandaki hemşehrilerimizin Balıkesir adını duyurmak için seferber olduğu 'Dünya Balıkesirliler Günü'nde, bu eksikliğin giderilmesi yolunda önemli bir adım atıldığını ifade etti. Balıkesir Valiliği önderliğinde, Belediye, Sanayi, Ticaret, Esnaf Odaları, Ticaret Borsası katkılarıyla gerçekleşen organizasyonlarda eksiklikler bulunabileceğine işaret eden Demir, bu yönde getirilen olumlu eleştirilerin ise, Balıkesir'in tanıtımı adına gelecekte yapılacak faaliyetlere ışık tutacağına inandığını belirtti. Demir, kentteki medya organlarındaki 10.10.2010 etkinlikleriyle ilgili yayınların farklı boyutlara çekilerek sürdürülmesinin ise, Balıkesir ili başta olmak üzere hiçbir kişi ve kuruma yarar sağlamadığını vurguladı. "Bindiğimiz dalı kesmeye çalışıyoruz" diyen Demir, bazı haberlere kendi ismininde Cemiyet Başkanı sıfatı kullanılarak konu edilmesinden duyduğu üzüntüyü dile getirdi. Demir, "Bugüne kadar karnımdam konuşmadım. Ne adıma, ne mesleğime, ne de temsil ettiğim kuruma leke getirecek, küçük düşürecek hiçbir adımım olmadı, attığım her imzanın, yaptığım her haberin, yazdığım her yorumun arkasında durdum. Çünkü imzamı attığım haber ve yorum benim namusumdur. Kişisel anlamda yalvaracağım tek makam ise Yüce Allah'ın makamıdır. Ayrıca, Balıkesir her ne kadar bir eyalet büyüklüğündeyse herkesin birbirini tanıması açısından küçük bir ildir. Dolayısıyla kimin ne olduğunu Balıkesir kamuoyu çok iyi bilmektedir. " dedi. Demir, şunları kaydetti: "Balıkesir'de birilerinin birileriyle hesabı olabilir. Geçmişe dayalı bir hesabıda bulunabilir. Kim kiminle, nerede nasıl hesaplaşacaksa hesaplaşabilir. O hesaplaşmaların içiresinde dünlerde olmadığım gibi, bundan sonrada olmayacağımın bilinmesini isterim. Ayrıca şu da bilinmelidir ki, bugün yapılması gereken hesaplaşma değil, yaşadığımız kente karşı sorumluluklarımızın bulunduğu gerçeğidir. Balıkesir'de yaşayan herkesin enerjisini daha güzel ve yaşanabilir bir Balıkesir özleminin gerçekleşmesi noktasında harcaması gerekir. Balıkesir medyası da bunun öncülüğünü yapmalıdır. Kavgacı değil uzlaştırıcı, ayrıştırıcı değil bütünleştirici ve yol gösterici olmalıdır. Bu kentte yaşayanlar da, Balıkesir'in adının daha iyi duyulması, sesinin daha gür çıkması için yerel medyasına sahip çıkmalıdır. "