TÜRKİYE kimleri kurban vermedi ki, sağı-solu belli olmayan terör belâsına.. 
Seksen öncesi kardeş kardeşe kırdırıldı. Nice değerli isim kurşunlara hedef oldu. Suikastlara kurban gitti.  
Gün Sazak, Apdi İpekçi, Çetin Emeç, İsmail Gerçeksöz, İlhan Darandelioğlu, Necip Hablemitoğlu gibi değerli beyinler parçalandı! 
İhtilal sonrası da sürdü bombalamalar, katletmeler.
Uğur Mumcu da bunlardan biriydi..
Öldürülen yazarlar, özel olarak kimsenin düşmanı değildiler. 
Ülkeyi seven her vatandaş gibi, Türkiye’nin bölünmez bütünlüğünü, birlik beraberliğini, barışını, kardeşliğini ve demokrasiyi savunmaktan başka gayeleri bulunmuyordu.
Sırf bu yüzden terörizmin hedefi oldular.
Gerek sağ, gerekse sol görüşü benimseyip toplumsal barış ve konsensüsü savunma noktasında birleşen bu isimleri kimler niçin öldürtmüş olabilir sence?
Sen nasıl yorumlarsın bilemem ama, benim görüşüm şu:
Düşünen, okuyan, sorgulayan, söyledikleriyle ve yazdıklarıyla vatandaşların bilinçlenmesini, olayların perde arkasını bilmesine aracılık eden beyinleri öldürtenlerin tek bir amacı  vardır: “Görme.. Konuşma.. Yazma.. Sorgulama.. Yoksa ölürsün...” 
Ulaştılar amaçlarına..
Ta ki 15 Temmuz’a kadar. O günden sonra hiçbir şey eskisi gibi değil artık!
***

NE KADAR AZ BİLİRSEN O KADAR ÇOK YAŞARSIN
Uğur Mumcu katledileli 24 yıl oldu. O gün ülkeyi yönetenler, katillerin yakalanması için namus sözü verdi.
Mecliste Araştırma Komisyonu da kuruldu. Dönemin Balıkesir Milletvekili Ahmet Bilgiç’in de yer aldığı bu komisyon uzun yıllar görev yaptı. Ardından bir rapor hazırlamıştı. Sonuç sıfıra sıfır, elde var sıfır şeklindeydi.
Ancak, komisyonun görüşüne başvurduğu kişilerin birbirinden ilginç ifadeleri daha dün gibi aklımda. 
Hatırlayanlar Nurullah Tevfik Ağansoy ismini iyi bilir. Mafyacı-çeteci takımının hesaplaşmalar sırasında, 1996'da öldürülmüştü. İşte o Ağansoy’un eşi, Hülya’yı da dinledi Mumcu Cinayetini Araştırma Komisyonu. 
Hülya hanım, Mumcu'nun bir kitabını okuduğu sırada, eşine hitaben; “Çok iyi araştırmacı bir gazeteciymiş. Her şeyi çok iyi yazmış” diyor. Tevfik Ağansoy da “Yazık oldu, boşuna öldürdüler” karşılığını veriyor.  Hülya hanım bunun üzerine eşine su soruyu yöneltiyor: 
- “Kim öldürdü?”
Eşinin yanıtı kısa ve öz:
-”Ne kadar az şey bilirsen o kadar çok yaşarsın..” 
***

UĞUR MUMCU’YU AMERİKA MI ÖLDÜRTTÜ?
MUMCU iyi bir araştırmacı, iyi bir gazeteci-yazar aynı zamanda hukukçuydu.  
Hak etmediğini kazananlara karşı çıkar, ülkeye yönelik ihanetleri sevmez ve asla sessiz kalmazdı. 
Kanıtlayamayacağı olayları, belgeleri elde edeceği güne kadar yazıp kamuoyuna duyurmazdı. 
Gazetecilik yaşamı süresince; silah kaçakçıları, mafya, terör grupları ve onların arkasındaki güçlerle uğraştı. “Devlet-Siyaset-Mafya” ilişkilerini gün yüzüne çıkaran“Susurluk Skandalı”nın baş kahramanı Çatlı’nın kim olduğunu bu kazadan yıllar önce açıkladı. 
FETÖ’nün de gerçek yüzünü ortaya koyan iki-üç gazeteciden biriydi o..
 Uğur Mumcu’nun yazılarında genellikle terör örgütü PKK’nın iç ve dış bağlantılarının üzerinde durduğu, ayrıca ABD’nin oyunlarına dikkat çektiği biliniyor. 
Öldürülmeden 17  gün önce ‘Kalpaksız Kuva-yi Milliyeci’ Mumcu şöyle bitiriyordu bir yazısını:
“Kürtler sömürgeciliğe karşı bağımsızlık savaşı yapıyorlarsa ne işi var CIA ile Mossad’ın Kürtler arasında? 
Yoksa CIA ve Mossad, anti emperyalist savaş veriyorlar da dünya bu savaşın farkında değil mi?” 
Irak’ta, Afganistan’da, Suriye’de, Libya’da.. bugün yaşananları da 80'li yıllarda yazmıştı “sakıncalı piyade”. Amerikan’ın Ortadoğu’ya yönelik hesaplarını paylaşmıştı 35-40 yıl öncesinden.
Kısacası, çok şey biliyordu, bildiklerini de devleti ve milletiyle paylaşıyordu Mumcu. 
Susturulması gerekiyordu, susturuldu.. 

..ve bugün Uğur’la birlikte yine onun benzeri bir suikast sonucu şehit edilen polis şefi Gaffar Okkan’ın da ölüm yıldönümü. 
Saygıyla, rahmetle anıyorum tüm demokrasi şehitlerini..
24 Ocak 2017