Çocukların söylediği yalanların masum ve hayal dünyasından kaynaklandığını ve sıklıkla olumsuz sonuçlardan kaçma amacı taşıdığını anlatan Uzm. Dr. Seheryeli Yılmaz, “Öncelikle ebeveynler çocuğunu iyi tanımalı ve ona karşı sakin ve hassas olmalıdır. Çocuğunuzun yalan söylemesi durumunda; aşırı tepki göstermeden, sakin ve hoşgörülü bir yaklaşımda bulunmak ve çocuğunuzla bu konuyu konuşmak önemlidir. Aksi halde çocuk anne-baba öfkesinden kendini korumak için yalan söylemeye devam edebilir” diye konuştu.

OKULA GİTMEMEK İÇİN BAHANELER SIRALAYABİLİRLER

Çocukların yalana başvurmasının sık nedenlerinden birinin okul sürecinde zorlanmalar olduğunu söyleyen Uzm. Dr. Seheryeli Yılmaz, çocuğun sergilediği davranışları şöyle sıraladı:

“Okulda arkadaşları arasında yaşadıkları sorunlar, öğretmeni tarafından anlaşılmadığını düşünmesi, bazı derslerde olan zorlukları, uykusunu alamaması, çeşitli kaygıları ve o gün için başka planlar kurması çocuklarda okula gitme isteksizliğini tetikleyebilir. Yeni bir ortama girme, yeni arkadaşlarla tanışmak herkes için aynı derecede kolay olmayacaktır. Çocuklarda okula gitme isteksizliği (okul reddi) (okul fobisi) durumunda ‘anne başım dönüyor, karnım ağrıyor’ gibi şikayetler olabilir. Zaman zaman bu şikayetler ebeveynler tarafından “okula gitmemek için bahane” şeklinde de yorumlanabilir. Bu şikayetlerin hem psikiyatri hem diğer tıp alanları açısından araştırılması önemlidir. Çünkü ‘yalan söylemek ve bahane uydurmakla’ suçlanan çocuk kendini değersiz hisseder. Bu süreçte yapılması gereken şey çocukla sağlıklı bir iletişim kurmaya çalışmak, onu dinlemek ve ona gerekli tıbbi ve psikolojik desteği sunmaktır.”

“MÜKEMMELLİYETÇİ OLMAKTAN VAZGEÇİN”

Anne ve babaların mükemmeliyetçi yaklaşımları ve yüksek beklentilerinin, çocuğun yalana başvurmasını kolaylaştıracağını ifade eden Uzm. Dr. Yılmaz, “Çocuklarda yalan söyleme davranışının, aile ve çevresinden kaynaklanan yoğun beklentilerle ilişkisi olabilmektedir. Anne-baba mükemmeliyetçi olmaktan vazgeçtiğinde çocuğun yalana başvurma ihtiyacı azalmaktadır. Onu koşulsuz sevdiğinizi hissettirin; çocuğunuzun ona olan sevginizin, başarı veya başarısızlıkla ilgili olmadığını bilmesi önemlidir. Çocuklarınızı başkalarıyla kıyaslamayın ve onlardan başarabilecekleri şeyleri bekleyin’’ tavsiyesinde bulundu.

“ANNE VE BABA AYNA GÖREVİ GÖRÜR”

Dürüstlüğün önemini anlaması ve güven duygusunun sağlıklı gelişebilmesi için anne ve babalar, aile büyükleri ve çevredekilerin çocuğa yalan söylememe konusunda örnek olması gerektiğini vurgulayan Yılmaz, anne-babanın söyleyemediği şeyleri çocuk aracılığıyla söyletmesinin doğru olmadığını aktardı. “Çocuğunuzdan "annem şu an evde değil" demesini istemek, ya da çocuğunuza “bu yaptığımız aramızda kalıyor babana veya hiç kimseye söylememelisin, kimse duymasın’’ şeklindeki yalan ve bilgi saklamaya yönelik yaklaşımlarda bulunmaktan kaçınmak önemlidir’’ dedi. Yılmaz, “Çocuğunuza büyükler de söylese, yalanın iyi bir şey olmadığı mesajını vermeniz önemlidir. Hangi yaşta olursa olsunlar, anlayabilecekleri kadarı ve anlayabilecekleri haliyle çocuklara doğruyu söylemek gerekir” ifadelerini kullandı.

“ONU YALANCILIKLA SUÇLAMAYIN”

Çocuk ve Ergen Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Seheryeli Yılmaz son olarak ailelere şu tavsiyelerde bulundu:

“Çocuğun içinde bulunduğu sıkıntı ve kaygıları sizinle paylaşabileceği ortamı oluşturarak, onu dinleyerek çözüm yolu bulmasına yardımcı olun. Çocuğunuzun yalan söylediğini anladığınızda onu asla ‘yalancısın sen’ diyerek suçlamayın. Bu süreçte yalan söylemenin yanlış bir şey olduğunu ona sevgiyle anlatın. Çocuğunuzun kendisini güvende hissetmesi ve ne yaparsa yapsın sizin ona olan sevgi ve desteğinizi geri çekmeyeceğinizi bilmesini sağlayın. Çocuğunuza, gerçeği söylerse kızmayacağınızı ve sizin için gerçeğin her şeyden daha önemli olduğunu anlatın. Sonra sakince çocuğunuzu dinleyin, suçlamak yerine; yanlış davranışa ve sonuçlarına odaklanın."

Kaynak: dha_free