BAŞÖRTÜSÜ YASAĞININ ARDINDAKİ GERÇEK
MEDENİYET ve özgürlüğün beşiği denilen ve tüm dünyaya bu pencereden gösterilen ülkelerden çağdışı ve faşizan uygulamalarla kararlar geliyor peşi sıra. 
Almanya, Hollanda, Danimarka ve İsviçre hükümetlerinin ülkemize karşı skandal tavırları henüz sıcaklığını korurken, Müslümanlar adına üzücü haberlerden biri Lüksemburg’dan geldi. 
Ab’nin üst mahkemesi Avrupa Adalet Divanı (ECJ), kadınların çalışırken başörtüsü takıp takmamasına dair verdiği ilk kararda, işverenlerin gözle görülebilir dini semboller giyilmesini yasaklayabileceği kararını verdi.
ECJ, Fransa ve Belçika'da iki kadının başörtülerini çıkarmayı reddetmelerinin ardından işten çıkarılmaları üzerine açtıkları dava sonucu ortak karar aldı.
Mahkeme tarafından yapılan açıklamada, “Herhangi bir siyasi, felsefi veya dini sembolün giyilmesini yasaklayan bir iç kural, direkt olarak ayrımcılık anlamına gelmez” denildi.
Sözde özgürlükler ülkesi Avrupa, bu kararı hiç vakit kaybetmeden hemen uygulamaya başladı.
Avusturya’da bir eğitim kurumu, başörtüsünün  çalışanları tarafından kullanılmasını yasakladı. 
Hani, bazı spor karşılaşmalarında taraftarlar takımları aleyhine verilen karara kızar da; “Hakem şaşırma, sabrımızı taşırma” derler ya.. 
Aynen öyle dedirten bir karar bu, adında Adalet olan Divanın adaletsiz kararı. 
Avrupa’da artan İslamofobinin ne boyuta ulaştığının ve hatta İslam’a karşı Haçlı saldırısına dönüştüğünün göstergesidir bu karar. 
Ama korkunun ecele faydası yok!
Bir zamanlar eski Türkiye’de de çok korkmuşlardı ve korkutmuşlardı başörtüsüyle milleti.
Sonrasında neler olduğunu tüm dünya gördü. 
Bakın bugün Türkiye’de millet yönetiyor ülkeyi.
Seçkinler ile onların uşakları değil..
Avrupa’nın da korkusunu anlayabiliyoruz, ama dedim ya.. 
Korkunun ecele faydası yok.. 
Avrupa eninde sonunda lime lime olup acı gerçekle yüzleşecek!

***

MAZLUMLARLA MAĞRURLARIN SAVAŞI
Kardeşlerim,
Avrupa’nın korkusu İslam dünyasının diğer ülkeleri falan değil. Yeni Türkiye korkusu var onlarda.
Asıl korkuları da “Eskileri ne iyi kullanıyorduk, Nereden çıktı bu adam” dedikleri Recep Tayyip Erdoğan...
İslamiyetin yıkılmaz kalesi, Müslümanların sesi gibi görüyorlar bizi. 
Gazze, Ramallah, Kudüs, Şam, Musul, Kerkük, Saraybosna, Bağdat'ta kurşunların, bombaların altında yaşayan, işkence gören, açlıkla, sefaletle imtihan edilen, belki de yavrusunun başında ağıtlar yakan ciğeri parçalanmış annelerin sesini Türkiye'den ve Tayyip Erdoğan'dan başka kim dile getiriyor ki..
Bugün; dünyanın tüm mazlumları, tüm mağdurları, yolda kalmışları, garipleri, öksüzleri ve yetimlerinin... 
Kısaca Avrupa'nın, Amerika'nın, İngiltere'nin sömürgesi altında asırlardır ezilmişlerin umududur Türkiye.. 
Recep Tayyip Erdoğan konuştukça mazlumlar umutlanıyor, maskeleri düşen mağrurlar ve zalimler ecel terleri döküyor.. 
Bugünkü mücadele zulüm görmüş bir nesil ile acımazsız ve haksız davranan haçlı zihniyetinin savaşıdır.
Sen daha anlamadın mı benim ‘hayır’cı kardeşim meseleyi.. İşte bunun için durdurmak istiyorlar Türkiye'yi..

***

KİM KİME DERS VERMELİ
BUNLAR kendilerine sığınan mültecilerden bile korkuyorlar. 
Kendilerinden olmayan her şeyden korkuyorlar. 
Her şeye düşman kesiliyorlar. 
On milyonlarca insanın ölümünden sorumlu bunlar. 
AB’yi kurarak, yeni bir sayfa açtıklarını öne sürüyorlardı, ama bakın gerçek yüzlerini bir kez daha gösterdiler.
Faşizm ruhunun sokaklarında kol gezdiği Avrupa Birliği ülkelerinin bundan böyle Türkiye’ye demokrasi, özgürlük ve gazetecilik dersi vermeye hakkı yoktur..
...

Editör: Haber Merkezi