İnsanlığın bugün en fazla ihtiyaç duyduğu, hep aradığı ama bir türlü bulamadığı şey nedir deseler, sanırım Huzur cevabını alırsınız. Evin var, araban var, malın mülkün var.. sağlığın yerinde. Olmayanlar olsun diye çabalıyor,...
Hayatın şifreleri geçmişin karanlık dehlizlerinde gizlidir bazen.. Geçmişle bağını koparan nesillerin yolu karanlık olur.. Üstada sormuşlar biz kimiz diye: ' Kökü mazide olan atiyiz.” demiş. Yani geçmişten geleceğe uzanan bir köprüyüz...
Düz düşünen bir insanım.. Kafamın arkası ayrı önü ayrı çalışmadı hiç.. İnsanları, insan olmaları hasebiyle sevdim, zira Yaratanımız bir.. Kendi çapımda hep adil olma yolunu seçtim.. kimseyi kırmamak, gönül yıkmamak İçin çabaladım.....
İnsanoğlu(nev'i beşer) yaratılmışların en güzeli, en şereflisi.. bazen en esfeli(aşağılık).. ahsen(en güzel) olmak da esfel(en sefil) olmak da birazcık kendi irademizde değil mi.. mutlu ve huzurlu yaşamak için şunları unutmamak lazım....
'Sizi üzenlere hala selam verebiliyorsanız, bu vicdanınızın sadakasıdır.” Vermeye devam edin o halde.. Vicdan kavramını günlük hayatımızda sıkça kullanırız, ama gerçekte ne ifade ettiğini pek bilmeyiz. Vicdansız herif, hiç mi vicdan...
Bilmiyorum benim gibi bir mücrime düşermi yazmak.. Bir kardeşimiz güzel bir paylaşımda bulunmuş, ben de buradan mülhem biraz da duygulanarak içimi dökmeğe çalışacağım. Önce sevinçle, umutla karşıladık Ramazanı şerifi, hoş geldin ey...
Ne kadar şükretsek az.. Bir nefes dahi ne kadar büyük bir nimettir ki, bunu nefes almakta güçlük çeken binlerce insana sormak lazım. Kendi irademizle gelmedik bu aleme.. Kimse ne kimliğimizi, ne cinsiyetimizi, ne ırkımızı seçmek isteyip istemediğimizi...
Vefayı; bazen bir erkek ismi, bazen İstanbul'da bir semt ismi olarak hatırlarız. Ama vefanın bir isim olmanın ötesinde; sevgide, sebatta, sadakatte devamlılık, görülen iyilikleri unutmama, nankörlük etmeme, iyilikte bulunanlara misliyle...
Üç beş ay öncesine kadar; dünyanın kocaman ekonomi devi Çin'in küçücük bir mikrop(virüs)la vurulup, bir anda tüm dünyadaki dengelerin alt üst olacağını kim söylerdi? Amerika'nın, İspanya'nın, Fransa'nın, İtalya'nın...
Değerli hocam Orhan YAĞMUROĞULLARI bir mesaj göndermiş. Çok hoşuma gitti. Teşekkür ediyorum kendisine.. Bu mesaj bana kaybettiğimiz bir takım değerlerimizi tekrar hatırlattı.. Çocukluğumu, köyümü, köylülerimi, ninelerimi, dedelerimi hatırlattı....
Bazılarına göre sıradan bir gün, bazılarına göre en kısa ay olan Şubatın son günü... Bize göre; 28 Şubat, soğuk bir gece, saatler süren despotik, insanlık onurunu incitici, vesayetin, seçilmişleri resmen ezmeğe kalkıştığı bir gecedir.....
Nasıl bir dünyada yaşıyoruz anlamadım. Anneler çocuk doğuruyor, besleyip büyütüyor.. Binbir güçlükle evlendirip adam etmeğe çalışıyor.. Babalar gecelerini gündüzüne katıp, yeter ki çocuklarım üzülmesin düşüncesiyle çırpınıyor.....
Efradını cami olsun cümlelerin, Ağyardan ârî sözlerin. Söylüyorsa dilin, hakikati söylesin. Elinden hiçbir mazlum olmasın muzdarip! Alırsan âhını mazlumun, Çıkar aheste aheste demişler, İyilik olsun yolun, adın yankılansın gök kubbede!...
Yıllar eskitti bizi.. Kocaman bir 29 yıl geride kalmış, dönüp bakıyorum daha dün gibi. Çocukluğumu hatırlıyorum.. ilkokula gittiğim günleri.. tahtadan yapılmış bir kitap çantası, menteşeleri bile eskimiş kara lastik ayakkabılarından...
Dini; namaza, oruca, yarım yamalak verilen zekata, gösteriş dolu hacca hapsetmişiz. Zekat dışındakiler hepsi kişinin kendini ilgilendiren hususlardır. Namaz kılarsan kendin için, oruç kendin için, hac kendin içindir. Zekat toplumsal...