Abim dediğim, bir o kadar da sevdiğim, bir dönem birlikte Anavatan yönetiminde görev yaptığım, aynı sokağın havasını soluduğum komşumdu...

bizim şehrin dertleriyle dertlenen biriydi.

eğitimden ulaşıma, ekonomiden sağlığa hemen her konuda "Balıkesir için neler yapılabilir" diye istişarelerde bulunurken Balıkesirspor'u unutmazdık hiç!

Recep abi

bu şehirde yıllarca il başkanlığı koltuğunda hakkını vererek oturup da "ayak oyunları"na takılan üç siyasetçi (Nadir Karaağaç, Erol Taşkesen) den biriydi..

Aktif siyaset yaptığı dönemde onu yıpratmak amacıyla yer yolu mübah görenler de, tıpkı bugünkü gibi tetikçi kalemler kullanıyordu.

İsteseydi aynı yöntemle karşılık verebilecek bilgi ve birikime sahipti.

"Bizim insanlığımıza, adabımıza yakışmaz" derdi!

O nedenle çakalların tekini bile ciddiye alıp cevap vermedi.

Her daim "tek hesap vereceğim makam" dediği Allah'a sığındı.

Dört yıl önce bugün sessiz-sedasız Hakk'a yürüdü.

Allah Rahmet Eylesin..

İnna Lillahi ve İnna İleyhi Raciun..