BALIKESİR Milletvekili Mutlu Aydemir, TBMM'nin bugünkü otumunda, Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu bütçesi üzerine AK Parti Grubu adına konuştu.
Sözlerine, Ankara'da meydana gelen hızlı tren kazasında hayatını kaybeden vatandaşlarımıza Allah'tan rahmet, yaralılarımıza da acil şifalar dileyerek başlayan Aydemir, Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu bütçesi üzerine şöyle konuştu:
"On altı yıllık iktidar döneminde hayata dair her alan ve her konuda reform düzeyinde atılımlar gerçekleştiren AK PARTİ hükûmetleri, Cumhurbaşkanlığı hükûmet sisteminin ilk bütçesinde de barış, kalkınma ve insan haklarının korunması alanlarında etkin ve görünür katkılar sağlayacağını göstermektedir. Bu kapsamda reform niteliğinde adımlar atan, köklü ve nitelikli yapılar inşa eden AK PARTİ hükûmetlerinin önemli icraatlarından biri de hiç şüphesiz Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumunun kurulmasıdır.
Bu kurum, insan hakları ihlallerinin önlenmesi, ayrımcılıkla mücadele ve işkencenin önlenmesi gibi üç önemli görevi üstlenmiştir. Avrupa Birliği müktesebatının öngördüğü hususları da karşılamak üzere 20 Nisan 2016 tarihli Resmî Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6701 sayılı Kanun'la ayrımcılık yasağıyla ilgili hususları da kapsayacak şekilde Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu kurulmuştur.
Manevi ıstılahta "kul hakkı" olarak tarif edilen insan hakkı azizdir, insan hakkı cihan hakkıdır. İnsan hakları konusunda hak arayan ve düzenleyen tarihimizdeki ilk kurumsal adımlar AK PARTİ döneminde atılmış, bu yolda Avrupa Birliği müktesebatını bile geride bırakan bir yol haritası oluşturulmuştur.
Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın talimatıyla hiçbir zaman din, dil, ırk ayrımı yapmadan açık kapı politikası uygulamakta olan ülkemiz, bugün dünyanın en çok sığınmacıya ev sahipliği yapan, Küresel İnsani Yardım 2018 Raporu'na göre de dünyanın en çok insani yardım yapan ülkesidir. İnsan haklarından yola çıkarak dünyanın gündeminde olan ancak eyleme geçmeyen insan ticareti konusunda mültecilere bir duvar örmeyeceğiz. Sözde insan hakları savunucusu bazı Avrupa ülkelerinin yaptığı gibi insanları sınırlarda ölüme terk etmeyeceğiz.
Bizler, Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde, medeniyetimize, inancımıza, tarihimize yakışanı yapmaya devam edeceğiz. Ülkemizdeki gezi eylemlerinde insan hakları savunuculuğuna soyunanlar, Paris'te yaşananlar karşısında kör, sağır ve dilsiz hâle gelmişlerdir. Gelinen noktada, artık hiç kimsenin ülkemize demokrasi, insan hakları ve özgürlükler dersi vermeyeceğini, veremeyeceğini tüm Avrupa ve sözde insan hakları savunucularına da göstermiştir. Bundan sonra demokrasi ve insan hakları denilince aranacak yer asla Türkiye değildir.
AK PARTİ yola çıktığı günden itibaren gerçekleştirdiği reformlarla önemli değişimlere imza atmıştır. Kökenleri, dinî inançları ve fikirleri ne olursa olsun herkese eşit şekilde davranan bir devlet anlayışını benimsemiştir. Bu minvalde evrensel değerlere dayalı bir sistem oluşturmak, huzuru, güveni, istikrarı sağlamak için Kamu Denetçiliği, İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu gibi kurumları ihdas etmiştir. Sayın Cumhurbaşkanımızın defaatle söylediği gibi "Biz farklılıkları zenginlik olarak gören bir anlayış içerisindeyiz ve bu duruşumuz hiçbir zaman değişmeyecektir." Haklı güçsüzleri haklı güçlülere karşı korumak en temel şiarımız olmaya inşallah devam edecektir.
2019 yılı Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu için öngörülen bütçe toplam 12 milyon 972 bin Türk Lirasıdır.
2019 yılı Merkezî Yönetim Bütçesinin ve Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu bütçesinin ülkemiz açısından hayırlı olmasını diliyor, bir kez daha yüce Meclisi ve aziz milletimizi saygıyla selamlıyorum."