45 yıl önce, Necati Eğitim Enstitüsünde yüksek tahsilimi yapmak üzere Balıkesir’e geldiğim günlerde; dışarıdan gelen diğer öğrenciler gibi ben de; “Kız”ı, “Kolonya”sı, “Keşkek”i, “Kaymaklı”sı, “Kaçık”ı başta olmak üzere, bu şehrin meşhur “K”larını duymaya başlamıştım.

Zaman geçtikçe, yıllar birbirini devirmeye başladıkça Balıkesir’deki meşhur K’ların sayısının artmaya başladığını gördüm. Büyük bir sabırla yıllar yılı bu K’ları tespit etmeye, yakın takibe alıp hakkında bilgi edinmeye çalıştım. Sonuçta gördüm ki Balıkesir’in meşhur K’ları 3-5 taneden ibaret değildi.

Balıkesir’in meşhur “K”larını önce 10’a, sonra 20’ye, sonra 30’a, sonra da 40’a çıkardım. Bundan birkaç yıl önce de şiirini yazıp yayınlamıştım. Ancak bu beni tatmin etmemişti.

Balıkesir’in K’ları bitmek tükenmek bilmiyor, meseleye yeniden el atmaya başladığım her defasında sayı artmaya devam ediyordu.. En son olarak 50’ye kadar çıkardım ve daha önce yazdığım şiiri yeniden düzenledim.

-Yeni K’ları eklemek hakkım saklı olmak üzere- bir albümünü hazırlamak gayretinde olduğum Balıkesir’in Meşhur K’larını sizlere sunuyor ve Kuvva-yı Milliye Günü vesilesiyle yeniden paylaşıyorum..

BALIKESİR’İN “K”LARI / Yusuf AKGÜL

Tam ‘Elli K’ ile ansak bu şehri:

“Karesi Bey” ile girmeli söze.

Bir âfettir “Kız”larının her biri,

Ve fakat “Kaynana” karışır size…

“Kolonya”sı,” Kaymaklı”sı,” Köfte”si,

“Kaçık”ını baş köşeye koymalı. ..

İki deniz: Marmara’sı, Ege’si,

“Körfez”ini Cennet dengi saymalı…

Tarihte emsalsiz bir sayfası var,

Alaca Mescit’te “Kırk Bayrak Adam.”

“Kongreler” olmuş düşmana duvar,

“Kuvva-yı Milliye” istiklâl-i tam…

"Kurtdereli Mehmet” yine meydanda

Nağra, davul-zurna ve cazgır sesi.

Gülle taşır “Koca Seyit” Havran’da,

Kırk yatırdan biri, şu “Kız Dedesi”.

“Koca Okul” derler imiş bir zaman,

Balıkesir Lisesi’nin adına.;

“Koca Saat”, “Kule” olur her zaman,

“Keşşaflar” adını çakmış yâdına…

Yaylımdadır “Koyun”, "Keçi” ve “Kuzu”,

“Kaz Dağı”nda Sarıkız’ın “Kaz"ı var.

“Keklik Türküsü”nün heybetli sözü,

“Karga”sının bambaşka bir pozu var.

“Köy Hayırı” derler, sofra sofra et,

“Kıl Çadır”da Yörüklerle yatalım.

Susurluk’ta “Köpük Ayran” bir âdet,

Orhanlar’da “Kitre Bebek” tutalım..

Pek meşhurdur: “Kavun” ile “Kestane”,

“Kelle Peynir”, “Kaşar” balık etinde.

“Kaba Kumaş” , “Keçe”, “Kaşık” şahane,

“Kızıksa Sazanı”, “Kuşcenneti”nde

“Kaplıca”da Gönen, Ilıca, Güre;

“Kereste”de en meşhuru Dursunbey.

“Kara Dut”um vardır ağzıma göre,

“Kızpınar” da ben vatana asker hey…

Sındırgı’da Yağcıbedir “Kilim”i,

“Karakeçi”, "Kızılkeçi” tam yörük.

“Kertil”de su içtim, çözdü dilimi

“Kapıdağ”da nefes, buz gibi körük…

Edremit “Kavak”ı Kanadalı’ysa,

“Köseler Kabak”ı yerli mi yerli.

“Keşkek” karıştırdım; eğer yağlıysa,

Havran “Kekik Suyu” terli mi terli..

Can Yusuf, gün olur, düşerse yolun ,

“Karesi Yurdu”nu gezmeden gitme.

Bu diyar da senin bir Anadolu’n,

‘K’ların sırrını çözmeden gitme…