At iziyle it izinin karıştığı Türk siyaset meydanında, milletimizi yanlış ve hatalı birlikteliklere inandırmak ve dolayısıyla kandırmak için çeşitli oyunların ve hilelerin döndürüldüğüne her gün şahit olmaktayız. Adeta kasabının bıçağını yalayan koyun misali, dinine, camisine, ezanına hâsılı tüm mukaddeslerine düşman olanlarla omuz omuza, zaman zaman da kol kola siyaset yaptıklarını zanneden alnı secdelileri milletçe ve ibretle izliyoruz.

Sultan ll. Abdülhamid’i çeşitli hile ve ihanetlerle tahttan indiren siyasi organizasyonu bilmeyenimiz, tanımayanımız yoktur. İttihat ve Terakki Cemiyeti (Partisi.) Üç kıtaya yayılmış, 24 Milyon metrekare Osmanlı yurdunu yanlış siyasi tercihlerle 10 yılda 10 misli küçülterek 780 bin Metrekareye sıkıştırdılar ve tamamı yurtdışına kaçtılar. Şimdi ise bu zihniyetin bu günlere kadar gelebilmiş kalıntılarından oluşan bir siyasi Parti, İktidara ve Devlet Başkanlığına talip. Hem de alnı secdelilerden oluşan Saadet Partisinin yardım ve desteğiyle.(!)

CHP nin dümen suyuna kapılarak, ‘’onlarla ittifak yapmanız inanan insanları üzüyor’’ dediğimizde hemen önümüze 25 Ocak 1974 te yapılan Milli Selâmet-CHP koalisyonunu getirerek; ‘’Erbakan hoca 1974 de Milli Selâmet-CHP koalisyonu kurulmasına müsaade etti. O halde Saadet Partisinin de CHP ile ittifak yapmasına neden karşı çıkıyorsunuz’’ diyerek savunmaya geçiyorlar.

Hâlbuki Erbakan hocanın CHP ile koalisyon kurması ve Hükümet olması, Devlet kapısını ve Devlet kadrolarını inananlara bir nevi açma operasyonuydu. Amblemi anahtar olan Erbakan hoca bu anahtarla Devlet kapılarını inananlara sonuna kadar açmış ve icraatlarıyla Ecevit’i ‘’biz inançlı insanları yanlış tanımışız. Yıllarca TARİHİ YANILGI içersinde bulunmuşuz’’ demek durumunda bırakmıştı. (Kılıçdaroğlu’ndan böyle bir lâf duymak mümkün mü? )

Cumhuriyet kurulduğundan beri horlanan, dışlanan ve her yerde ezilen inananların ufkunu açmak, inananların alnını dik eylemek yanı sıra inananları cesaretlendirmek Erbakan hocanın en büyük emeliydi. 48 Milletvekili ve 3 Senatörle TBMM sine girdiğinde Türkiye’deki inananlar yanı sıra İslam âlemi de adeta bayram ediyor, buna mukabil Haçlı batı dünyası bu işe akıl erdiremiyordu. Nasıl olurda alnı secdelilerden oluşan Milli Selâmet ve özellikle Prof. Dr. Necmettin Erbakan TBMM sine girebilirdi.!

Kıbrıs harekâtı Bu koalisyon zamanında yapılarak Kıbrıs’taki soydaşlarımız Rumların katliamından kurtarıldı. 5000 Kur-an kursu ve 600 İmam Hatip Okulu yine bu koalisyon döneminde açıldı. Ağır sanayi hamlesi başlatılarak geceli gündüzlü çalışma sonunda 200 ağır sanayi tesisinin temelleri atıldı. 7 ay gibi kısa bir zamanda 70 fabrika üretime başladı. Erbakan temel atıyor, koalisyon ortağı CHP ise birkaç kürek betondan oluşan temelleri çalıyor ve ‘’İşte Erbakan’ın attığı temel’’ diyerek milleti aldatmaya çalışıyordu. Hâlbuki bir kaç kürek beton, buraya bu fabrika yapılacak demenin işaretiydi.

CHP nin Erzincan Senatörü Niyazi Ünsal da böyle bir temeli çalarak TBMM si önünde utanmadan Basın toplantısı yapmıştı. Daha sonra o temelde fabrika yükseldi. Bu defa Ecevit fabrikayı söküp Kayseri ye taşımak isteyince, temel hırsızı CHP senatörü fabrikanın tepesine çıkarak fabrikayı söktürmem diye yaygara yaparken Gazeteciler kendisine; ‘’hani sen bu fabrika yalan diyerek temelini çalıp TBMM önünde reklamasyon yapmıştın’’ dediklerinde ise; ‘’ben o zaman o temelin fabrika olabileceğine inanmamıştım’’ derken zerre kadar utanmamış, yüzü bile kızarmamıştı.

Şarka bakmaz, Garbı bilmez, edepten yok bir sermayesi, bir kızarmaz yüz, bir yaşarmaz göz, bütün sermayesi. Dememek mümkün mü? İşte CHP Senatörü ve işte CHP.!

Erbakan’ın Sanayi hamlelerini durduramayan CHP ve Ecevit çareyi CHP-MSP koalisyonunu bozmakta buldular. Adeta Erbakan Türkiye’nin her tarafını Fabrikalarla donatacak diye ödleri patladı, korktular(!) (Bu gün Tayyip Bey’in yatırımlarından korktukları gibi) Koalisyonunun ömrü de 7 ay sürdü. Milli Selâmeti, dolayısıyla Erbakan hocayı durdurmak mümkün değildi. Erbakan hoca TUSAŞ (Türk Havacılık ve Uzay Sanayi AŞ.) yi kurarak uçak sanayi için hummalı bir çalışma içine girdi. Bu günkü CHP nin yatırımlardan rahatsızlık duyduğu gibi o günkü CHP, dolayısıyla Başbakan Ecevit’de, TUSAŞ’ın kuruluşundan rahatsızlık duymuş ve ‘’Sn. Erbakan uçak fabrikası kuracağımıza, bu uçakları Adapazarı Traktör fabrikasında yapsak olmaz mı’’ diye bir de öneri getirmişti.

CHP Genel Başkanı ve Başbakan Ecevit daha uçak teknolojisiyle Traktörün ayrı ayrı teknoloji ürünü olduğundan bile habersizdi. Karamollaoğlu ittifak ortağı Kılıçdaroğlu’na sorsun bakalım 1 tane Kur-an kursu ve yine 1 tane İmam Hatip Okulu açtırabilecek mi? Tüm kamu alanında Başörtü ile çalışan hanımlar ve kızlarımız yine başörtülü olarak çalışabilecekler mi? Başörtülü Subay ve Astsubaylarımız yine Başörtülü olarak ordumuzda görev yapabilecekler mi? Hâkimlerimiz, Avukatlarımız başörtülü olarak adliyede görev yapabilecekler mi? Bayan Polislerimiz başörtüleriyle hizmet verebilecekler mi?

CHP yi iktidara, Kılıçdaroğlunu da Devlet Başkanlığına taşımak ve Türkiye’nin ufkunu karartmak için oluşturulan Millet ittifakı, daha şimdiden yatırım yapmayacaklarını, devam eden yatırımları durduracaklarını ilân ettiler. Hava alanları, Demiryolları, Otobanlar, Asma köprüler bunları oldukça rahatsız ediyor, Kanal İstanbul projesine temelden karşılar. Tıpkı Yunanlılar, İngilizler, Fransızlar hasılı Türk ve Türkiye düşmanlarının karşı oldukları gibi.!

Milletimiz bunları görüyor ve izliyor. AK Parti iktidarı ve Tayyip Bey’le bunları mukayese etmek bile mümkün değil. Saadet Partisinin ölümüne destek verdiği CHP nin önde gelen adamları daha şimdiden İslam’a ve Müslümanlara kin kusuyorlar. Karamollaoğlu kol kola, kucak kucağa şen kahkahalarla iktidar hayali kurdukları Kılıçdaroğluna, bu güne kadar bir defa olsun ‘’Sn.Kılıçdaroğu şu adamlarına bir şeyler söyle. İslam’a ve dindarlara bu kadar açıktan saldırmasınlar Ben pek rahatsız olmasam da.! bize oy veren dindar seçmenimiz rahatsız’’ diyebildi mi?

Diyemez, Çünkü onun gözlerini de Kılıçdaroğlu gibi, Tayyip Erdoğan’ı indirmek ve Devlet Başkanlığı koltuğuna Kılıçdaroğlu’nu oturtmak bürümüş. İşin en acı tarafı ise, CHP ile beraber PKK hamisi HDPye de destek vererek koltuk değneği görevini üstlenmeleridir. Allah akıl fikir ve izan nasip etsin.