Sarı Hoca olarak bilinen Mehmet Ruhi Turan’ın vefatının 42. yılında Sultan Abdülhamid Han Gelişim Merkezi’nde bir araya gelen misafirler Sarı Hoca’yı yâd etti. Altıeylül Belediyesi Kültür Yayınları tarafından hazırlanan kitap Sarı Hoca’nın yaşamını anlatıyor.
Sarı Hocayı kısaca anlatmak gerekirse; Osmanlı’nın son dönemi ile Cumhuriyet’in ilk dönemine şahitlik eden öncü bir âlim. Son nefesine kadar talebe yetiştiren, okumak ve okutmaktan, öğrenmek ve öğretmekten bir an olsun geri durmayan bir din görevlisi. İlmi ve edebî hitabıyla kitleleri kendisine hayran bırakan bir vaiz. Gönül kırmayan, kimseyi incitmeyen, güzel huylu, güler yüzlü kâmil bir insan; Mehmet Ruhi Turan, namıdiğer Sarı Hoca.
Vefatının 42. yılında Sarı Hoca Mehmet Ruhi Turan Sultan Abdülhamid Han Gelişim Merkezi'nde yapılan törenle anıldı. Kitap tanıtımı, söyleşi ve hatıralarının işlenip yâd edildiği etkinliğe Sarı Hoca Mehmet Ruhi Turan'ın oğlu Şerafettin Turan, kızı Müberra Doldur ve torunu Mehmet Ruhi Yılmaz katılım sağladı.
VEFATININ 42. YILINDA SARI HOCA’NIN SEVİNLERİ BİR ARAYA GELDİ
Altıeylül Belediyesi Kültür Yayınları tarafından basımı yapılan "SARI HOCA MEHMET RUHİ TURAN"ın kitabının tanıtımı gerçekleştirildi. Sultan Abdülhamid Han Gelişim Merkezi'nde yapılan tanıtımda vefatının 42. yılında Sarı Hoca (Mehmet Ruhi Turan), Prof. Dr. Mehmet Bayyiğit, Prof. Dr. Mehmet Özkan, Doç. Dr. Ahmet Ali Çanakcı; Yakınları Şerafettin Turan (oğlu), Müberra Doldur (Kızı), Mehmet Ruhi Yılmaz (Torunu), öğrencileri Ali Bulut ve İlyas Çakır’da hazır bulundu.
Sultan Abdülhamid Han Gelişim Merkezi’ni dolduran konuklara Sarı Hoca’yı anlatmak ve günümüze kadar gelen hatıralarını ifade etmek için oğlu Şerafettin Turan, kızı Müberra Doldur, öğrencileri Ali Bulut ve İlyas Çakır; Sarı Hoca’nın yaşamını anlattı. Moderatörlüğünü Prof. Dr. Mehmet Bayyiğit’in yaptığı etkinlikte Sarı Hoca lakaplı Mehmet Ruhi Turan’ı kitaplaştırarak Balıkesir’e önemli bir eser kazandıran ve kitabın editörlüğünü yapan Prof. Dr. Mehmet Özkan, Doç. Dr. Ahmet Ali Çanakçı’ya teşekkür eden Altıeylül Belediye Başkanı Hasan Avcı, “Bugün burada bize değer katacak bir büyüğümüzü anmanın onun için yapılmış bu güzel eseri tanıtmanın mutluluğunu yaşıyoruz. Bizlere bu değerli eseri kitaplaştıran hocalarımıza teşekkür ediyorum” dedi.
BAŞKAN AVCI: “O GÜN YAŞANAN DESTANLAR BUNDAN SONRAKİ NESELLERE DE AKTARILMALI”
Altıeylül Belediye Başkanı Hasan Avcı; “Batılın zulmün yüksek olduğu dönemde sevgili Peygamberimiz dünyayı şereflendirerek âlemlerini çok farklı noktaya sevk ettirdi. İşte bizde son yüz yılı bizde böyle yaşadık. Allah demenin yasak olduğu, Kur’an-ı Kerim’i okunanının, okutmanın yasak olduğu bir dönemden geçtik. Nasıl devletler fetret devri fetret dönemini yaşıyorsa; Türk milleti olarak bizde fetret devri ve fetret dönemini yaşadık. O dönemde Allah demenin yasak olduğu, İslam konusunda kendini yetiştiren, İslam konusunda mücadele eden İslam konusunda talebeler yetiştiren kim varsa Allah onlardan razı olsun. Sarı Hoca Hazretleri de o değerlerimizden kıymetlerimizden birisi. O mücadele verilirken o gün yaşanan destanlar bundan sonraki nesillere de aktarılmalı” diye konuştu.
BAŞKAN AVCI: “BÖYLE BİR PROJEDE YER ALMAKTAN ŞEREF DUYUYORUM”
Başkan Avcı sözlerini şöyle sürdürdü: “Prof. Dr. Mehmet Özkan Hocamız ve Doç. Dr. Ahmet Ali Çanakçı Hocamız, ‘Sarı Hoca’yı kitaplaştırırken ciddi bir çalışma yaptılar. Yapılan bu çalışmayla Sarı Hoca Efendi Hazretlerini bundan sonra ki nesillere aktarma imkânı buldular ve aktarma imkânını bizlere sundular. Ben Altıeylül Belediye Başkanı olarak böyle bir projenin içerisinde yer olmaktan çok şeref duyuyorum.
BAŞKAN AVCI: “DEĞERLİ HOCALARIMIZA TEŞEKKÜR EDİYORUM”
Geçmişte bu mücadeleyi yapmış, bu mücadeleyi vermiş Allah davasında koşturmuş insanları geleceğe taşıyabilmek. Gelecekte gençlerimiz geçmişte nasıl mücadeleler yapmış bunları okuyabilmek olması bizim için gerçekten çok büyük nimet, çok büyük şereftir, sadaka-i cariye. Bununda bir kenarında olma fırsatı verdiği için Mevla’ma hamd ediyorum, şükrediyorum. Değerli hocalarımıza da bize bu teklifi getirdikleri için çok teşekkür ediyorum.”