Ramazan DEMİR yazdı
ÖNCE kazananlardan başlayalım. 
Biri "Türk milliyetçiliği"ni temsil eden MHP ve diğeri "Kürt milliyetçiliği"ni temsil eden HDP'dir.  
Siyasi yelpazenin iki ucundaki bu partilerin topladıkları oy, küçümsenmemeli. 
Üzerinde düşünülmeli, iyi analizler yapılmalı, gelecekte doğurabileceği sonuçlar irdelenmeli.
Merkez sağ ve merkez sol partileri herkesten daha önce kafa yormalı bugünkü sonuçlar üzerine. 
Çünkü, HDP ve MHP'nin aldığı oy, Türk siyasetinde, etnik kimliklerin rol oynayabileceğinin işareti olarak değerlendirilebilir.
Bu süreç tahminlerimizin aksine, uzlaşma ve birlikte yaşama kültürünün geliştirilmesine katkı sağlarsa, demokrasimiz en ileri noktaya ulaşma yolunda büyük bir engeli aşar. 
Aksini ise, 80 öncesini yaşayan ve iyi bilen biri olarak düşünmek istemiyorum. 
Sosyal medyadaki paylaşımlara, terör ve iç çatışmadan beslenen çevrelerin sokaklarda açtıkları bayrakları gördüğümde ürküyorum!
Türkiye bugünlere kolay gelmedi.
Krizli ve kırılgan günleri yeniden yaşamamak ve gençlerimize yaşatmamak gerekiyor. 
Ülkenin kazanımları heba edilmemeli, yeniden o günlere mâhkum olunmasına izin vermemeliyiz hepbirlikte.
Bunun yolu ise, asgari müştereklerde birleşmeyi mümkün kılan büyük demokratik uzlaşmalardan geçiyor. 
Türkiye'yi seviyorsak, Türkiye'nin daha güçlü olmasını istiyorsak bunu yapmalıyız.
Siyasi bir uzlaşma olmazsa, siyasetin çok daha fazla konuşulduğu sıcak bir yaz geçireceğiz. 
Sözün sözü; 
İstikrardır kaybeden..
Şer cephesidir kazanan! 
Şer derken farklı sonuç çıkarılmasın. Dikkat çekmek istediğim, ülkemizde birlik-dirlik istemeyenlerdir.
Demokrasi diyorsak, daha da gelişmesini güçlenmesini istiyorsak, demokrasi kültürünün temelinde uzlaşmanın da yattığını bilerek hareket edilmesi gerektiğini hatırlatmaya gerek yoktur. 
Kazanana da kaybedene de hayırlı olsun. Her şeyden de önemlisi ülkemize hayırlar getirsin yapılan tercih..
...
10 Haziran 2015