Selamün aleyküm
Cennet ülkemin ve doğanın bütün güzelliklerini barındıran büyükşehirin insanları..
Nasılsınız canlar?
Sizlerden ayrı düştüğümüz, farklı havaları teneffüs ettiğimiz süreçte her şey dilediğiniz, umduğumuz gibi olmuştur inşallah.
Maalesef bizler umduğumuzla değil, bulduğumuzla yetinmek zorunda kaldık gurbette!
Yurtdışı programımızın Ramazan gibi kutlu bir aya denk gelmesinin yarattığı burukluk vardı kalbimizde.
Her ne kadar Ezan-ı Muhammedi’den mahrum kalınsa da gurbette, Ramazan her yerde Ramazan’dı. 
Çünkü o mübarek ayın güzel iklimi nerede olursa olalım bizimle birlikteydi.
Geride bıraktığımız Ramazan ayında en çok özlemini çektiğim memleketimin iftar sofralarıydı. TRT’de görevli Birol kardeşimle birlikte iftar saatini beklerken “şimdi Türkiye’de olmak vardı” demekten kendimizi alamıyorduk.
Teravih namazı sonrası Paşa Camii yanındaki çay ocaklarında sahura dek süren eş-dost sohbetleriydi.
Herşey bir yana yürek, memleketteki o tatlı telaşeyi özlüyor..
Bir dahaki Ramazan’a inşallah!
***
Gazeteciler Cemiyeti projesi kapsamında gerçekleştirdiğimiz program nedeniyle uzun sayılabilecek süre Balıkesir’de değildik. 
Balıkesir ve ilçelerinden 36 meslektaşımızın gidip geldiği Portekiz, Belçika ve Almanya’nın ardından son grupta yer alan bizler İngiltere ve Fransa’da eğitim amaçlı bir dizi temas ve gözlemlerde bulunduk. 
Yayın kuruluşlarını ziyaret edip, gazetecileriyle bir araya gelerek ettiğimiz sohbetlerde iki ülke arasında ortaya çıkan ayrıntılar karşısında bazen gururlandık, bazen sessiz kalmanın doğru olacağına inandık! Bazen “İnşallah” diyerek kendi kendimizi teselli ettik!
***
Zamanı tasarruflu kullanıp Fransa’ya geçtik, oradaki sosyal-kültürel yaşamı görme, tanıma fırsatımız oldu.
İngiltere ve Fransa gözlemlerimizi, onlar ile bizler arasında ne gibi farklılar bulunduğunu dilimizin döndüğünce paylaşacağız yakında Yeni Gazetem sayfalarında.
Türkler oralarda neler yapıyor, bulundukları ülkenin sosyal, ekonomik yaşamındaki pozisyonu nasıl? Bunları da aktarmaya çalışacağız size.
***
Bugün bir selamlaşalım istedim.
Zaten öyle ahım şahım değişiklik olmamış güzel kentimizde demeyeceğim, çünkü inanılmaz bir güzellik(!)le karşılaştım. 
Gördüğüm anda gözlerimi kamaştırdı. Şöyle bir kenara çekilip hayranlık(!)la seyrettim. 
Ardından bir o köşesine, bir bu köşesine giderek gözlem yaptım. 
İnanılması imkânsız gibiydi benim için gördüğüm manzara.
Türkiye’nin neredeyse her köşesine gittim, dünyanın en ünlü şehirleri arasındaki Londra ve Paris’i gördüm, gözlemledim. 
Balıkesir’e dönüşte, Vasıfçınar Caddesi üzerinde, Orman Bölge Müdürlüğü ile Atatürk Parkı’nı birbirine bağlayan ve her bir köşesinden bakıldığında gözleri yerinden oynatan o muhteşem(!) güzelliği inanın hiç görmemiştim bugüne değin.
Dünyanın 9 harikası olduğu söyleniyordu. 
10. harikasını Balıkesir’de gördüm!
Görmeyeniniz varsa eğer, gitsin, baksın, görsün, sağından solundan, üstünden altından incelesin..
10 numaralı kente 10 numaralı hizmetin kazandırılma-sına vesile olanları alkışlasın!
...
...ve hangi ismin olacağı henüz bilinmeyen Büyükşehir’in belediye başkanına bugünden bir önerim olacak.
Vasıfçınar Caddesi üzerindeki o muhteşem eserin biblosunu şimdiden sipariş etsin. Seçildikten sonra Balıkesir’e kazandıranlara hatıra diye evlerinin bir köşesinde saklamaları için hediye verir...
...