2007 yılında Sabri Uğur yönetimindeki Balıkesir Belediye Başkanlığı, Ulaştırma Bakanlığı ve Devlet Demiryolları ile imzalanan protokol çerçevesinde TCDD Balıkesir Gar sahasındaki yük taşıma birimlerini lojistik köy olarak düzenlenecek Gökköy’e kaydırılarak Balıkesir’in Lojistik Üs konumuna gelm
esi için ilk adımlar atılmış oldu.
Balıkesir Gökköy Lojistik Köy projesiyle ilgili önceki yazılarımızda detaylı olarak projenin nasıl gerçekleştirildiğini ve o zamanki vizyoner Belediyecilik anlayışının konuyla ilgili attığı adımları anlatmıştık. (Bkz. TCDD ile yapılan protokol büyük fotoğrafın küçük bir parçası)
Türkiye’de şu an 16 Lojistik Köy Projesi bulunuyor ve bunların içinde en az sorunla karşılaşılan ise Balıkesir Gökköy’deki Lojistik Köy Projesi oldu. TCDD ile yapılan protokol, istimlak çalışmaları ve imar düzenlemeleri Belediyenin yaklaşımıyla kolaylıkla hayata geçirildi.
Modern yük taşımacılığının üssü kabul edilen Lojistik Köy Projelerinin hayata geçmesiyle demir yolunun yanı sıra kara, hava ve deniz ile de bütünleşik kombine taşımacılık yapılabilecek. (Bkz. Lojistik Köyler)
Hem ulusal, hem de uluslararası tüm nakliye, lojistik ve eşya dağıtımının çeşitli işletmeler tarafından yürütüldüğü alanlar olarak kabul edilen lojistik köylerin tamamlanmasıyla TCDD yılda yaklaşık 6 milyon ton, yani mevcut durumdan %35, daha fazla yük taşımayı hedefliyor.
Lojistik Köy’de iş bitirici Belediye farkı
Ulaştırma Bakanlığı ve TCDD, lojistik köylerin yerini belirlerken üç kıstası göz önünde bulunduruyor: Organize sanayi bölgeleri ile bağlantılı olmak, yük taşıma potansiyelinin yoğun olduğu alanlara inşa etmek ve en önemlisi kent yönetiminin bu projeye sahip çıkarak kolaylaştırıcı bir rol üstlenmesini sağlamak.
Bugün Cumhuriyet tarihinde Balıkesir’in gelişmesini ve zenginleşmesini ateşleyecek en stratejik yatırım ne diye? Sorulsa hiç şüphesiz “Gökköy’de büyük emek harcanarak, azim ve kararlılıkla yürütülmüş Lojistik Köy Projesidir” diyebiliriz. Tarih ve yaşanan gelişmeler bizi haklı çıkartmaya başladı.
2007 yılında atılan ilk adımlardan sonra Lojistik Köyün inşaatının tamamlanmaya başlamasıyla, o zamanki vizyoner Belediyecilik anlayışının Balıkesir’e kazandırdıkları bugünlerde yavaş yavaş meyvelerini vermeye başladı.
Balıkesir OSB’de yer kalmaması, 2. OSB’nin de birçok parselinin yatırımcılara tahsis edilmiş olması ve OSB yönetiminin yatırımcılarla görüşürken artık rahatlıkla Lojistik Köyümüz var” diyebilmeleri Balıkesir’in önümüzdeki 5 yılının büyük yatırım hamleleriyle geçeceğinin göstergesi.
Lojistik Köy sayesinde Balıkesir OSB uluslararası yatırımcının dikkatini çeken bir bölge oldu. Yatırımcıların bölgeye gelmesi ise Balıkesir için daha fazla iş ve daha fazla gelişmişlik demekti.
Özellikle Büyükşehir olduktan sonra Balıkesir, yeni yol güzergâhlarıyla ve Lojistik Köyün faaliyete geçmesiyle yeni yatırımların ve iş sahalarının da kapısını ardına kadar açacak.
BALO’nun en önemli merkezi: Balıkesir
Balıkesir’i Anadolu’nun lojistik merkezi yapacak yeni organizasyonlar ise artık gündeme gelmeye başladı.
Türkiye’nin en büyük lojistik projelerinden biri olan Büyük Anadolu Lojistik Organizasyonları (BALO) projesi, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) öncülüğünde başlıyor. Ve BALO’nun en önemli güzergâhı ise Balıkesir. Çünkü, BALO’nun en önemli amacı mevcut durumda kullanılan Anadolu’dan gelip, İstanbul boğazını geçerek Avrupa’ya ulaşan eski demiryolu rotasına alternatif olarak, Marmara Denizini Bandırma-Tekirdağ arasında Tren Ferisi ile geçilen yeni bir rota oluşturulması. Bunun için Balıkesir Gökköy Lojistik Köy önemli bir toplanma ve aktarma merkezi olarak işlev görecek.
2007’de birçok kişinin anlamadığı, 2013 geldiğimizde ise herkesin geçmiş Belediyecilere teşekkür ederek andığı Gökköy Lojistik Köy Projesi, önümüzdeki yıllarda Balıkesir’e nasıl bir marka avantajı sağladığını ise hep birlikte göreceğiz.
Burada sorulması gereken asıl soru ise şu: Balıkesir gününü gün eden, geçmişindeki h ataları tekrarlayarak Türkiye’nin gelişim trenini yakalayamayan bir şehir mi olacak, yoksa her insanı iş sahibi yapabilen, zenginleşmiş, ülkede söz sahibi, bir marka şehir mi olacak?
