28 Şubat sürecinde bir çok subay, yargı kararı olmaksızın, “eşi başörtülü, namaz kılıyor, birine kefil olmuş” diye basit disiplin suçlarıyla hukuksuzca ordudan atıldı.

Bu isimlerden biri de Balıkesir 9. Ana Jet Üssü’nde astsubay çavuş olarak göreve başlayan Servet Kahramaner. Arkadaşına kefil oldu diye Türk Silahlı Kuvvetleri’nden re’sen emekli edilen 47 yaşındaki Kahramaner, 1997 yılı Şubat ayında yapılan Milli Güvenlik Kurulu'nun aylık toplantısı sonucu alınan ve 28 Şubat Kararları olarak açıklanan postmodern darbenin yıldönümünde başından geçen olayları anlattı.

Re'sen Emekliler Derneği Başkanı da olan Servet Kahramaner, “En ağır disiplin suçu darbeye teşebbüstür. Biz basit sicil suçundan atıldık, darbeyle yargılananlar görev başında, cezaevinde yatarak maaş alıyor. Darbeciler kıymetli, biz vatan haini miyiz? Kanun niye herkese uygulanmıyor?” Dedi.

BASKILARI HALA UNUTAMADI

Kahramener, eşi başörtülü olduğu için amirinden uyarı alır. 1998'de kefil olduğu arkadaşı parayı ödeyemeyince icralık olur, 21 gün oda hapsinin ardından disiplin suçu nedeniyle TSK'den re'sen emekli edilir. Bu süreçte yaşatılan sıkıntıları, uygulanan baskıları unutamayan Kahramaner, bunları yapanlardan hukuk önünde hesap sorulmasını istiyor.

EŞİ BAŞÖRTÜ TAKIYOR DİYE UYARI ALDI

Kahramaner,  lojmanda kalmamasına rağmen eşinin başörtüsünü çıkarması konusunda baskı gördüğünü, sicil amirinin (başörtüyü çıkarın) diye ikazda bulunduğunu, meslektaşlarının misafirliğe gelip evde Kur'an-ı Kerim, seccade, duvarlarda dini motif, ayet, hadis asılı olup olmadığını bile rapor ettiğini kaydetti.
1997'de 20 bin Dolar kefil olduğu arkadaşının parayı ödeyememesi üzerine icralık olduğunu, borcun şahsına ait olmadığını ispat etmesine rağmen kabul görmediğini belirten Kahramaner, "21 gün oda hapsi sonunda sicil bozukluğu gerekçesiyle re'sen emekli edildim. Ailem (Borçtan atılır mı? Bir suçun vardır) diye inanmadı." diye konuştu.

DARBECİLER HALA GÖREVLERİNİN BAŞINDA

Bugün en büyük disiplinsizlik suçu olan darbeyle suçlananların görevlerinin başında olduğunu belirten Kahramaner, şöyle dedi: “Balyoz, Kafes, Ergenekon davalarında darbeye teşebbüs suçlamasıyla yargılanan muvazzaflar da re'sen emekli edilmeli.

DARBE YAPMAK MI GÜZEL İBADET YAPMAK MI?

Bunlar, halkın seçtiği hükümeti yıkmaya teşebbüsle suçlanıyor. Bu, TSK'da en ağır, en büyük disiplin suçudur. Ama bunlar görevlerinin başında. Cezaevinde yatarak maaşlarını alıyor. Bu nasıl hukuk? Askeri kanun; inanan, eşi başörtülü, bir başkasına kefil olan için mi uygulanıyor da darbecilere niye uygulanmıyor? Ülkeyi kaosa sürüklemek, darbe yapmak mı güzel? Yoksa birine iyilik yapmak, ibadet yapmak mı?”