Genelkurmay Başkanı Orgeneral Işık Koşaner ve kuvvet komutanlarının emekliliklerini istemesiyle başlayan belirsizliğin, üçlü kararnameyle dört saat içinde çözüme kavuşturulması medyada geniş yer buldu. Köşe yazarları, ordunun en tepesindeki 4 komutanın istifasının bile artık krize neden olmamasının, Türkiye'nin 'normalleştiğini' göstermesi açısından önemli olduğu noktasında birleşti.Yarın başlayacak olan Yüksek Askerî Şûra (YAŞ) toplantısı öncesi Genelkurmay Başkanı Işık Koşaner ve üç kuvvet komutanının emekliliğini istemesi üzerine önceki gece yaşananlar, medyada kriz olarak değerlendirilmedi. Gazeteler ve yazarların büyük bölümü bu girişimi ve sonrasında hükümet ile Köşk'ün büyük soğukkanlılıkla problemi çözmesini 'demokrasiye güçlü olarak atılmış bir adım' olarak gördü. Sistemin istifalara rağmen sorunsuz işlediği vurgusu da gazetelerin ortak görüşleri arasında yer aldı. Özellikle hükümet kanadının kararlı tavrına dikkat çekildi.

Taraf gazetesi, istifalara esprili bir dille yaklaşarak komutanlara hitaben, 'Daha karpuz kesecektik' manşetini kullandı. Bugün gazetesi, istifaları 'Sivil iradeye direniş' başlığıyla yorumladı. Star gazetesi ise 'Çıkış yolu emeklilik' manşetini attı. Hürriyet, 'Yeni komutan Necdet Özel' manşetiyle çıkarken, istifaları geri planda gördü. Yeni Akit gazetesi, 'Olmadı Paşa' başlığını tercih etti. Habertürk ise 'Komutanlar emeklilik istedi' manşetini attı. Sabah gazetesi, 'Reste rest' başlığına yer verdi. Radikal gazetesi, Koşaner'in istifa restinin Başbakan Erdoğan'dan karşılık görmediğine dikkat çekti: 'İstifa ediyoruz, siz bilirsiniz'. Akşam gazetesi ise 'Asker çekildi' derken, Cumhuriyet olayı okuyucularına, 'tarihi istifa' olarak duyurdu. Milliyet manşetinde Koşaner'in istifa mektubundaki, 'Gördüğüm lüzum üzerine' gerekçesine yer verdi.

eskiden muhtıra verilirdi, şimdi tersi oluyor

Mehmet Barlas (Sabah): Eskiden askerlerle siyasetçiler anlaşamayınca muhtıra verilir ve siyasetçiler istifa ederdi. Şimdi tersi oluyor. Değişime alışmak kolay değil. Neyin doğru neyin yanlış olduğuna alışkanlıklara dayalı olarak karar veremeyiz. Ama kesin olan bir şey var: Sivilleşme ve demokratikleşme bugünün dünden farkını oluşturan olgular arasında.

Avni Özgürel (Radikal): Türk ordusu komutansız kalmaz, nitekim kalmadı da. Genelkurmay Başkanı'nın, kendi tercihi olmaktan ziyade birtakım telkin ve baskıların da etkili olduğu bir sürecin arkasından emeklilik dilekçesi verdiği anlaşılıyor. Orduda siyasi iktidara karşı sert duruşla itibar kazanma alışkanlığı var. Eski komutanlar nezdinde kabul görmek adına bir çıkıştır yapılan.

Ahmet Altan (Taraf): Genelkurmay Karargâhı'nda 'hükümet aleyhtarı' internet siteleri oluşturma özgürlüğü hiçbir orduya tanınmaz. Darbecilik, cuntacılık dönemi orduda sona eriyor. Ve 'darbecilik yasak' emrini bir onur sorunu yapıyorlar. Askerliği unutup kendilerini 'ülkenin hâkimi' sanan, sürekli olarak sivil hükümetleri sindirmek için uğraşan, darbe planları hazırlayan generallerin çekilmesinden kimseye bir zarar gelmez.

Fatih Altaylı (Habertürk): Bu durum Türkiye'de bir ilk olmakla beraber, demokrasi tarihimiz açısından önemli bir viraj, önemli bir kavşak olacak. Buradan kazasız çıkmamız halinde 'normalleşme' yolunda da önemli bir adım atmış olacağız. Muhtıra vermektense, gazetecileri toplayıp bağırıp çağırmaktansa böylesi daha demokratik. Sonuçlarını ise zamanla göreceğiz.

Ergun Babahan (Star): Yaşanan olaylar tek tek kişiler açısından ele alındığında elbette üzücüdür ama ülkenin genel gidişatı açısından olumludur. İstifalar için söylenebilecek ilk söz, "yetmez ama evet"tir, çünkü hâlâ Aktütün'de, Dağlıca'da, Silvan'da da ne olduğunu bilmiyoruz.

Emre Aköz (Sabah): Silvan saldırısı hakkında rapor hazırlanmak hiç hoşlarına gitmedi. İnternet andıcı davası ve terörle mücadelede Emniyet'in öne çıkmasıyla birlikte bardak taştı. Alt kademelerin gözünde prestijlerini yitirdiler. Sonuç olarak bu iş hayırlı oldu. Sivil otorite kendini ispatladı. Bundan sonra o makamlara gelecekler demokrasiye tabi olacaklarını bilmeli. istanbul zaman

Editör: Haber Merkezi