Almanya'da yaşayan Nursen Erol (38), geçen 6 Şubat'ta, 10 yıldır Hollanda'daki bir MOBESE kamerası üreten bir fabrikada çalışan kardeşi Halil Erol'a ulaşamayınca merak edip, iş arkadaşlarına sordu. Arkadaşlarının kendisini 10 gündür görmediklerini, işe de gelmediğini söylemesi üzerine Nursen Erol, polise başvurarak, kardeşinin kayıp olduğunu bildirdi. Hollanda polisi, 146 gün sonra eşinden boşandığı öğrenilen iki çocuk babası Erol'un evine 6 kilometre mesafedeki bir köprünün altındaki su kanalında çuval içinde bir çift kol ve bacak buldu.
Organların bulunmasından bir kaç gün sonra da aynı yerin yakınlarında bu defa Erol'un yanmış olarak otomobilinin bulunduğu, plakasının başka bir otomobilde takılı olarak dolaştığı tespit edildi.
Tüm aramalara rağmen baş ve gövdesine ulaşılamayan, kol ve bacakların Erol'a ait olabileceğinden şüphelenen Hollanda polisi DNA testi yapılmasına karar verdi. Erol'un Bigadiç'in Çekirdekli Köyü'nde yaşayan annesi Gülhan (57) ve babası Mehmet Erol (60) Hollanda'ya çağrıldı. Anne ve babadan alınan kan örneklerinin incelenmesi sonucu kol ve bacakların Halil Erol'a ait olduğu tespit edildi.
GÖZYAŞLARIYLA TOPRAĞA VERİLDİ
Erol'a ait anlaşılan kol ve bacaklar, gerekli işlemlerin ardından defnedilmek üzere doğum yeri olan Çekirdekli Köyü'ne getirildi. Erol'un organları, öğle vakti Çekirdekli Camisi'nde yakınları ve köylülerin katılımıyla kılınan cenaze namazının ardından gözyaşları içinde köy mezarlığında toprağa verildi.
Cenazede anne Gülhan Erol ''Ciğerim yanıyor. Gitti evladım' diyerek, gözyaşı döktü. Abla Nursel Erol, ise kardeşinin katil veya katillerinin halen yakalanamamasına isyan ederek, ''Hollanda polisine güvenim kalmadı. sürekli bizi oyalıyorlar. Kardeşimin yakılan otomobilinin plakasının başka bir araçta takılı olduğu tespit edildi. Bu kadar teknolojik imkana sahip olan bir ülkede nasıl oluyorda bu otomobili bulamıyorlar anlamış değilim' dedi.