50 yıldır bedel ödetenlerbunun bedelini ödemeli
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Edip Uğur, ''Millete 50 yıldır bedel ödetenler, bunun bedelini ödemelidirler. Sadece 28 Şubat değil, 12 Martçılar da 27 Nisancılar da bunun bedelini ödemelidir'' dedi.
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı A. Edip Uğur, 61. Cumhuriyet hükümeti olarak 60 yılın sorunlarıyla boğuştukları belirterek, ''Bütün bu sorunların halli yeni bir Anayasayı zorunlu kılıyor'' dedi. Darbeler dönemi içinde konuşan Uğur, "Millete 50 yıldır bedel ödetenler bunun bedelini ödemelidirler.  Sadece 28 Şubat değil, 12 Martçılar da, 27 Nisancılar da bunun bedelini ödemelidir'' ifadesini kullandı.
Edip Uğur, Gala Yaşam ve Aktivite Merkezi'nde yapılan AK Parti Balıkesir İl Teşkilatı 4. Olağan Kongresi'nde, AK Parti'nin  suni yollarla bir takım odaklar tarafından üretilmiş bir parti olmadığını söyledi. 
Kuruluşunun hemen ardından girdiği ilk seçimde milletin iktidara taşıdığı tek partinin Ak Parti olduğunu dikkat çeken Uğur, ''Böyle bir siyasi harekete, sadece ülkemizde değil, dünya siyasi tarihinde rastlanamaz.   Bu hareket asrın siyasi hareketidir ve hedeflerine ulaşıncaya dek devam edecektir. Bu hedef bu milletin çocuklarının kendi uçağını, tankını, kendi uçak gemisini, kendi bilgisayarını, kendi nükleer tesislerini gerçekleştirme hedefidir'' diye konuştu.
Uğur, Türkiye'nin günlük politika ve gündelikçi politikalar yüzünden büyük zarar gördüğüne dikkat çekerek bugün gelinen noktanın Türkiye için gurur tablosu niteliği taşığını kaydetti. 

-Bölgenin İsviçresi - 
''Ak Parti iktidarı olarak sadece  Türkiye'yi yönettiğimiz sanılmasın'' diyen Uğur, sağlanan güven ve siyasi istikrar sayesinde dünyanın önemli aktörlerinden biri haline dönüştüğünü ifade etti. 
Uğur, şöyle devam etti: 
''Demokrasiyi kurup sürdürülebilir kılmak her kadronun harcı değildir. Bu sayede memleketimiz ateş coğrafyasında bir barış adası oldu.  Pekçok ülkeden girişimciler paralarını güvenle Türk bankalarında tutuyorlar. Finans hareketini ülkemiz üzerinden yürütüyorlar. Türkiye, bölgenin İsviçresi oldu'' 
Ak Parti hükümetinin 10 bütçe uygulamasını başarıyla gerçekleştirdiğine işaret eden Uğur, ülkedeki demokrasi açığının bütçe açığından öncelikli olduğunu  sürekli dile getirdiklerini  belirterek, ''demokrasi açığımızı kapattıkça bütçe açığımız kapanıyor'' dedi. 

- Darbeler dönemi - 
Edip Uğur, Türkiye'de yaşanan darbeler dönemine dikkat çekerek kaybedenin hep millet olduğuna değindiği konuşmasını şöyle sürdürdü: 
''60 hükümet, 30 başbakan geldi geçti, darbeler Ak Parti iktidarına kadar kesilmedi. İktidarımızın kararlı demokratik ve dik duruşu bir asırdır devam eden darbeler dönemini, vesayetçiyi yapıyı, statükoyu darmadağın edip tarihe gömmüştür.  
Şimdi bize 28 Şubat gözaltılarını soruyorlar. Bunun muhatabı siyasetçiler değil ki. Biz devleti rayına oturturken yasama, yürütme, yargı diye adlandırılan kuvteleri de kendi görev alanlarına çektik. İhtilaller bu düzeni bozmuş, üç kuvveti emirle hareket eden kuklalara dönüştürmüştü. Ak Parti hükümeti bu kuvvetler ayrılığını sağladı. Yasatma, yürütme, yargı kendi görevini yerine getirmeye başladı.  Şimdi herşey yerli yerine oturdu. Devlet, gerçek ve evrensel tarifiyle çalışmaktadır. 
Darbecilerin yargılanması konusunda görüşümüz, millete 50 yılıdır bedel ödetenler bunun bedelini ödemelidirler.  Sadece 28 Şubat değil, 12 Martçılar da, 27 Nisancılar da bunun bedelini ödemelidir. Bu bozulan devlet mekanizmasının yeniden tanzimi için gereklidir. Suçu olan cezasını çekecek. Bunun karanını da yargı verecek.''

- Yeni Anayasa - 
Uğur, geçmişte hedefi olmayan eski siyasilerin Türkiye'yi uçurumun kenarına getirdiğine değinerek kilitlenen demokratik mekanizmaların Ak Parti iktidarlarıyla birlikte açıldığını kaydetti. 
''Türkiye'nin istikrarı, devletimizin itibarı diyerek nasıl yola çıktıysak öyle devam ediyoruz'' ifadesini kullanan Edip Uğur, 2023 hedeflerine ulaşılması noktasında önümüzdeki süreci iyi yönetmek zorunda olduklarını belirtti. 
Uğur, büyük önem verdiklerini dile getirdiği yeni anayasa çalışmalarına değinerek şunları kaydetti: 
''61. Cumhuriyet hükümeti olarak 60 yılın sorunlarıyla boğuşuyoruz. Bütün bu sorunların halli yeni bir anayasayı zorunlu kılıyor. Milletin eseri olacak bir anayasayı oluşturmak için azami gayret içindeyiz. Siyasi bir rekabete feda etmeden Türkiye'ye yaraşır bir anayaca yapacağız. Bu anayasa demokrasimizi daha da geliştiren, özgürlük alanlarını genişleten bir anayasa olacak. Bu anayasa, istisnasız her vatandaşın hukukunu güvence altına alacak.''