FETÖ'nün darbe girişimi sonrası birçok kamu kurum ve kuruluşunda yaklaşım 70 bin kamu çalışanı görevden uzaklaştırıldı. 
 Adaletin alt kadrolarından başlayıp Anayasa Mahkemesi'ne kadar binlerce hakim savcı görevden alındı. 
Eğitim camiasından uzaklaştırılanların sayısı on binlerle açıklanıyor.
Çetenin üniforma giyerek sızdığı ve darbe teşebbüsü için tankını uçağını kullandığı TSK'da Cumhuriyet tarihin en büyük temizliği yapıldı!
Son olarak Kanun Üstünde Kararname'yle TSK bünyesinde görev alan bin 389 asker daha ihraç edildi. Böylece TSK'dan atılan askerlerin sayısı 3 bin 73 oldu.
Büyük, çok büyük bir rakam bu.. Hele hele ABD, Rusya ve Çin başı çektiği sıralamada, dünyanın en güçlü 10. ordusu olan Türk Silahlı Kuvvetleri için..
Böylesine bir güçlü orduya sızabilen hainleri püskürtmeseydi eğer Türk Milleti, neler yapabileceklerini düşünmek bile istemiyorum.
Bu şer olay Türkiye'nin her alanında hayrına oldu!
 Konumuza dönelim.
Sadece kamu kuruluşları ve TSK ile sınırlı değil görev-den el çektirmeler.
Neredeyse her kuruma sıçramış vaziyette.  Hainlerin el atmadığı, içine sızmadığı kurum ve kuruluş neredeyse kalmamış. Aklınıza gelen ve gelmeyen her yeri FETÖ'cülerin sardığını görüyoruz bu hain teşebbüsten sonra.
***
BALIKESİR’DE  DURUM CİDDİ
Vali yardımcıları, kaymakamlar, müdürler, amirler..
Generaller, Albaylar, Pilotlar...
Hakimler, savcılar..  
Polisler..
Yüzlerce eğitimci açığa alındı. Eğitim kurumlarıyla STK'lar kapatıldı, işadamları tutuklandı.  Balıkesir vergi rekortmenleri arasında yer alan ünlü ismin işyerine kay-yım atandı.  Ayrıca, gözaltılara yenilerinin eklendiğinin bilgisi ulaşıyor ildeki medya merkezlerine.
Tek yetkili isim olan Vali Ersin Yazıcı herkesi uyardı;
"Abisinden emir alanı afetmem" diyerek öncelikli görevlerinin kamuyu FETÖ'cülerden temizlemek olduğunun altını çizdi. 
İldeki kamu kurum ve kuruluşları başta olmak üzere Büyükşehir Belediyesi ile ilçe belediyeleri de kendi bünyelerinde FETÖ’cü ayıklaması yapıyor.
***
BUNDAN SONRA NE OLACAK?
Ülke genelinde görevden uzaklaştırılanlara her gün yenisi ekleniyor.
Rakamlar alt alta getirildiğinde ortaya dudak uçuklatan sayı çıkıyor. Aileler de eklendiğinde ağızlar açık kalıyor!
40 yılın faturası bu. 
Devasa boyutta olması doğaldır elbet.
Peki "bundan sonrası ne olacak?" diyorsunuz.
İşte bu sorunun cevabı Başbakan Yardımcısı Nurettin Canikli'den geldi.  
Örgütün yönetici kademesinde ya da üyesi ol-duğu tespit edilenleri tasfiye edeceklerini aktaran Canikli,  "Yönetici kademede olmayıp sadece sempatizan olanlar da önemli görevlerde kalmayacak ama hayatlarını idame ettirebilmeleri için bir mekanizma kurmayı düşünüyoruz." ifadesini kullanıyordu. 
Canikli'nin mesajındaki en can alıcı bölüm ise şöyle: 
"Düşünün beş yaşında masum bir çocuk var… Babasının ihanetini ona ödetmememiz gerekiyor." 
***
KURUNUN  YANINDA YAŞ YANAR MI?
Şüphesiz bu açıklama, Türkiye Cumhuriyeti devleti-nin ne kadar büyük ve baba olduğunun göstergesidir.
Bu aynı zamanda, kurunun yanında yaşın yanma-ması noktasında özenle durulacağının mesajıdır.
Bilerek bu hainlerin içinde yer alanlara "İhanetin bedelini ödeyeceksiniz" demekten başka ne sözümüz olabilir ki! 
Ama... 
Diğerlerine tevekkül etmeleri için şöyle bir tavsiyede bulunabiliriz;
Hayatta olduğunuz müddetçe bunu fırsat biliniz. Bir müddet sonra, hayat kapısı kapanacak, bu dünyadan ayrılacaksınız. Gücünüz yettiği müddetçe hayırlı işler yapmayı gânimet biliniz.
Tövbe kapısı açıkken ve elinizde bu imkân varken bunu fırsat biliniz. Tövbe ediniz.
Duâ etmeye imkanınız varken, duâ ediniz.
Sâlih kimselerle beraber olmayı fırsat biliniz.
***
İBADET.. TİCARET.. İHANET MESELESİ..
Bu arada, Canikli'nin açıklaması sakın ola yanlış algılanmamalı.
Kim bu vatana karşı işlenen ihanetin içerisinde yer aldıysa cezasını çekmeli.
Bunun karşılığı idamsa idam.. 
İhanet çetesi için Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yaptığı yakıştırma hala kulaklarımızı çınlatıyor. 
Başkomutan, 17-25 Aralık sonrası "paralel devlet yapılanması" ile ilgili "Bu çete, tabanı ibadet, ortası ticaret, tavanı ise ihanet olan bir çetedir. Diğerlerinden daha tehlikeli ve tahripkardır" diyerek durumu özetlemişti o gün bizlere aslında.
Reis, ayrıca bir çok kez örgüt sempatizanlarına uyarıda bulunup, bu yanlıştan dönmeleri noktasında çağrı-da bulunmuştu.
Başbakan Yardımcısı Nuettin Canikli’nin de mesajı bu yönüyle okumak lâzım.
Büyük devlet olmak, devleti yönetmek işte böyle bir şey olsa gerek..
Bundan sonrası olacakları  FETÖ’cüler düşünsün...
Biz nöbete devam edelim.
1 Ağustos 2016