Bandırma Belediye Başkanı Dursun Mirza, Balıkesir Gazeteciler Cemiyeti'nin  ev sahipliğinde Bandırma'da gerçekleşen "Balıkesir Basınının Güney Marmara Buluşması"nda çok çarpıcı açıklamalarda bulundu. 
Basının dördüncü kuvvet olduğuna dikkat çeken Mirza, halkın haber alma hakkını kullanmasını sağlayan basının özgür, bağımsız, objektif bir kurum olması gerektiğini söyledi. Siyasetçilerin de açık ve şeffaf olması gerektiğini kaydeden Mirza, “Gazetecilerin olduğu gibi, bizlerin de eksikleri ve yanlışları olabilir” dedi.
BGC YÖNETİMİNE TEŞEKKÜR 
Balıkesir Gazeteciler Cemiyeti yönetimine organizasyon için teşekkür eden Mirza, "Balıkesir Gazeteciler Cemiyeti sadece Güney Marmara’yı değil aynı zamanda Balıkesir’in tümünü kapsayan ve tüm gazetecileri içinde barındıran bir dernektir. Geçmişi de uzun olan aynı zamanda bunun kurulmasında ve mücadelesinde Bandırmalı gazeteci ağabeylerimizin de yer aldığı çok önemli bir dernektir. Onun için Güney Marmara’ya önem vererek burada gazetecileri toplamasından dolayı Bandırma Belediye Başkanı olarak ben başta Ramazan Başkan olmak üzere yönetimkurulu üyelerine ve tüm gazeteci arkadaşlarıma şükran sunuyorum." ifadelerini kullandı. 

BİR SİTEM, BİR HAYAL
Mirza, bazı gazetecilerin kendisine yönelik eleştirileriyle ilgili sitem ettiği konuşmasının başında, Bandıma'nın il olma hayalinden vazgeçmediğini dile getirdi.
Mirza'nın bu konudaki sözleri şöyle: 
"Konumuz basın olduğu için ben de ufak tefek serzenişlerimi burada aktarmak istiyorum. Örneğin Balıkesir’deki bir gazeteci arkadaşımız benimle ilgili bir yazı yazmış. Dursun Mirza, Balıkesir’in caddelerini bile bilmez, mecliste konuşmaktan başka bir şey yapmaz demiş. Tabi bu arkadaş benim Balıkesir’de liseye ve üniversiteye gittiğimi bütün sokakları da karış karış gezdiğimi bilmiyor. Büyük gazeteci Uğur Mumcu’nun da dediği gibi önce bilgi sonra fikir sahibi olmalıyız.
Bir diğer gazeteci de, Dursun Mirza Bandırma’nın il olmasını istiyor ve Balıkesir’i bölmek istiyor diyor. Bandırma’nın il olma sevdası 1950’li yıllarda başlamış. Rahmetli Menderes Cumhuriyet Meydanı’na geldiğinde Bandırmalılar dövizleri hazırlamış. Vilayet istiyoruz dövizleri ile Menderes’i karşılamışlar. Onun ötesinde kazara kaza kaldı kazamız diyerek esprili manşetler de atmışlar. Dolayısıyla bu Bandırma’nın 1950’li yıllardan beri bir rüyasıdır. Bunu sadece ben söylemiyorum. Yani Bandırma’dan kimse Balıkesir’i bölmek istemiyor. Biz bir bütünüz. Ancak bu hayalimizden de vazgeçmiş değiliz."
BALIKESİR'İ KİMSE BÖLEMEYECEK
Bandırma Belediye Başkanı Dursun Mirza, Balıkesir’i kimsenin bölemeyeceğini, Balıkesir’in, Bandırma’sı ve Edremit’i ile bir bütün olduğunu belirtti. 
Dursun Mirza, geçtiğimiz günlerde Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Edip Uğur ile birlikte gittikleri Hollanda’nın Rotterdam şehrindeki liman gezisi ve izlenimleriyle ilgili paylaşımda bulundu. 
Rotterdam Limanı ile ilgili inceleme gezisi ve temasların olumlu geçtiğini ifade eden Dursun Mirza, Bandırma’ya yapılması planlanan liman projesi için bir iyi niyet anlaşması imzaladıklarını, Rotterdam’da; sanayinin ve limanın temiz çevre ile birlikte olabileceğini, ileri teknoloji ile bunun mümkün olduğunu gördüklerini kaydetti. 
Balıkesir Gazeteciler Cemiyeti'nin Güney Marmara bölgesindeki yerel medyaya ve gazetecilere karşı ilgi ve desteği karşılığında teşekkür beratı vermeyi kararlaştırdığı Bandırma Belediye Başkanı Dursun Mirza'ya şildini Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Edip Uğur takdim etti. 

EDİP UĞUR'LA UYUMLU ÇALIŞIYORUZ
Balıkesir Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Edip Uğur ile uyum içerisinde çalıştıklarını ve bundan da mutlu olduklarını söyleyen Dursun Mirza, “Büyükşehir yasası ile gelirlerimiz yüzde 40 azaldı, bütçemiz yüzde 40 azaldı. Bunun için mutlu değiliz. İlçe belediye başkanları olarak yetkilerimiz azaldı, bazı yetkiler Büyükşehir’e geçti. 
Ama mutlu olduğumuz bir şey var; giderek Sayın Büyükşehir Belediye Başkanımız Ahmet Edip Uğur ile uyumlu çalışmaya başladık. Kendisine ifade ettiğimiz şeyler konusunda duyarlı olduğunu görüyoruz, bu konuda iyi niyetle çalışmalarımıza devam ediyoruz. 
BİZ KAVGA ETMEYECEĞİZ
Bizi zaman zaman kavga ettirmeye çalışanlar da var, ama biz kavga etmeyeceğiz. Beraber çalışacağız, işbirliği yapacağız. Farklı görüşlerimiz ve farklı yaklaşımlarımız olacak ama önemli olan sonuç almaya çalışacağız. 
Vatandaşlarımızın, halkımızın bize verdiği hizmet görevini en iyi şekilde yerine getirmeye çalışacağız. Büyük Atatürk’ün dediği gibi; vatanını en çok seven işini, görevini en iyi yapandır. Biz de bunu şiar edinerek aldığımız görevi en iyi şekilde yapmaya çalışıyoruz” dedi.

SANAYİYE VE LİMANA KARŞI DEĞİLİZ
ÇEVREYE DUYARLI OLMASINI İSTİYORUZ
Rotterdam ziyaretinden etkilendiğini, Port Of Rotterdam’daki incelemelerin çok büyük şeyler kattığını belirten Bandırma Belediye Başkanı Dursun Mirza, Bandırma’ya da çevreye duyarlı sanayi ve liman istediklerini, Rotterdam’da bunun olabileceğini gördüklerini söyledi. Sanayiye ve limana karşı olmadıklarının altını çizen Dursun Mirza şunları söyledi; “1/100000’lik planlardan sonra Bandırma’da yeni bir sanayi alanı ihdas edilmek isteniyor, o planlarda büyük bir liman işlenmiş durumda, son günlerde Bandırma’nın üzerine oturmuş durumda. Büyükşehir Belediye Başkanımızın davetiyle Rotterdam’a gittik, oradaki limanı ziyaret ettik, sanayiyi gördük, son teknoloji ile yapılmış gelişmeleri gördük, bize büyük şeyler kattı. Ancak biz anlatıyoruz kimisi farklı yorumlayabiliyor, buradan tekrar etmek istiyorum; Bandırma 1/100000’lik planlarda sanayi olarak yer alıyor. 

SÜREÇ AÇIK ve ŞEFFAF YÜRÜMELİ
Balıkesir’in tümüne baktığımızda da en çok sanayi Bandırma’da var, üretim Bandırma’da, katma diğer Bandırma’da. Ama tabi sanayi ile beraber yaşanan sorunlar da var, çevre sorunu var. Biz sanayi istiyoruz, biz liman istiyoruz ama çevreye duyarlı sanayi istiyoruz. Çevreyi kirletmeyen liman istiyoruz. Erdek körfezini yok etmeyen liman istiyoruz. Yani AB kriterlerinde bir liman, bir sanayi istiyoruz. Böyle bir liman ve sanayi var mı? Evet, var; Rotterdam’da bunu gördük. Dolayısıyla olabileceğini gördük. Onun için AB kriterlerinde sanayi ve liman için diretiyoruz. Bu konuda daha yolun başındayız.
 Herkes bir şey söylüyor. Bu süreç açık ve şeffaf yürümeli. Rotterdam’da imzaladığımız iyi niyet anlaşmasını herkese dağıttım, hakikaten o bir niyet göstergesi. ‘Birlikte araştırıp, tartışacağız, inceleyeceğiz, görüşeceğiz’ denilen anlaşma. Buna rağmen anlaşmanın içeriğini görmeden anlamadan bilmeden ‘o imzayı siz nasıl atarsınız, biz size bunun için mi oy verdik?’ diyen arkadaşlarımız var. 
Dolayısıyla bizim işimiz zor, çevreci arkadaşlar var, biz kendimiz de çevreciyiz, sanayi ile çevrenin bir arada yaşayacağını anlatabilmemiz lazım. Öbür tarafta, ‘siz sanayiye karşısınız gelişmeyi istemiyorsunuz’ diyenler de var. Baskı altındayız. Ben tekrar ediyorum; biz limana da karşı değiliz, sanayiye de karşı değiliz. Ama AB kriterlerinde, oradaki uygulanan ÇED’lerin uygulanması kaydıyla üretimin, istihdamın, gelişmenin yanındayız.”