BDDK’nın “Bir takvim yılı içinde 3 defa dönem borcunun yüzde 50’sinin ödenmemesi durumunda, borcun tamamı ödenene kadar kredi kartları nakit kullanıma kapatılır” yönetmeliği Haziran’da yürürlüğe girdi ve milyonlarca kart sahibi Temmuz ve Ağustos aylarında bu şartı yerine getiremedi. Sadece asgari ödeme tutarını ödeyerek borcunu bir kaç kredi kartıyla döndürmeye çalışan kişi sayısının en az 10 milyon olduğu tahmin ediliyor. Bu kişilerin büyük bölümü şayet Eylül ayında da sadece asgari tutarı öderse kartları nakit kullanıma kapanacak

Kredi kartı dönem borcunu katlayarak takibe düşen, karttaki bakiye borcun da sadece asgari ödeme tutarını ödeyebilen kredi kartı sahiplerini Eylül ayında kötü bir sürpriz bekliyor. BDDK’nın Haziran ayında yürürlüğe giren yönetmeliği, son iki aydır kredi kartı borcunun sadece asgari ödenecek tutar kadarını ödeyen milyonlarca kredi kartı sahibinin Eylül ayındaki hesap kesim tarihinde, dönem borcunun tamamını kapatmasını zorunlu kılıyor. Aksi halde bu kartların limiti artırılmayacak ve kartlar nakit kullanımına kapatılacak.

Gelişmeyle ilgili bazı bankaların bu durumdaki müşterilerine bilgi vermeye başlamasıyla kart sahiplerinin büyük bir şaşkınlık yaşadığı, bu konuyla ilgili Tüketici Hakları Derneği başta olmak üzere ilgili kuruluşların BDDK’ya başvurduğu öğrenildi. Ancak BDDK kendisine yapılan itirazlarda Aralık 2010 tarihinde çıkarılan yönetmeliğe dikkat çektiği ve yapılacak bir şey olmadığı yönünde açıklama yaptığı belirtiliyor.

Eylül niye kritik?

BDDK verilerine göre halen asgari ödeme tutarını bile ödeyemediği için takibe düşmüş kredi kartı sayısı 1.5 milyonu geçerken, bu kartların borç tutarı da Haziran ayı itibariyle 3 milyar 737 milyon liraya ulaşmış durumda. Ancak kredi kartında sadece “asgari ödeme tutarını” ödeyerek, borcunu birkaç kartla döndürebilen kişi sayısının ise 10 milyona yakın olduğu belirtiliyor. Bu durumdaki kişi sayısına ilişkin resmi bir rakam açıklanmıyor.

BDDK’ nın 17 Aralık 2010’da yayınladığı kredi kartlarıyla ilgili yönetmelik değişikliğinde, borçlu kredi kartı sahiplerinin canını yakacak bir düzenleme yeraldı. Ancak düzenleme o tarihte yürürlüğe girmedi ve 6 ay geçiş süresi verilerek yürürlük tarihi 17 Haziran 2011 olarak belirlendi. Bu düzenleme, “bir takvim yılı içerisinde 3 defa, dönem borcunun yüzde 50’sinin üzerinde ödeme yapılmaması halinde, dönem borcunun tamamının ödenmesine kadar kredi kartları nakit kullanımına kapatılır” diyor.

Bir takvim yılı içinde “3 defa” sınırı getirilmiş olması kredi kartlarının Eylül ayındaki ödeme tarihinde sıkıntı yaratacak. Zira düzenleme Haziran’da yürürlüğe girdi ve tarif edilen takvim yılı otomatikman başladı. Temmuz ve Ağustos aylarında sadece asgari ödeme tutarını ödemiş vatandaşlar, Eylül ayında borcunun tamamını kapatmak zorunda kalacaklar. Aksi halde üçüncü kez düzenleme şartını yerine getirmemiş sayılacaklar ve kartları nakit kullanıma kapanacak.

Uygulamadaki “bir takvim yılı içinde 3 dönem” sınırı Eylül ayı hesap kesim dönemi itibariyle biteceğinden, bazı bankaların bu durumdaki müşterilerine yazı yazdığı belirtiliyor. Borçlu kart müşterisini uyaran bankaların bu yazısı üzerine vatandaşların önce bankalara müracaat ettikleri öğrenildi. Edinilen bilgilere göre vatandaşlar bankalarından bu durumu düzeltecek bir yanıt alamadılar ve bunun üzerine tüketici derneklerine başvurdular. Bu kapsamda Tüketici Hakları Derneği, BDDK’ya 11 Ağustos’ta yazılı bir başvuru yaparak “Yönetmeliğin 17.maddesinin e bendindeki ve 22.maddesinin 6.bendindeki değişikliğin uygulanmamasını” istedi. Ancak BDDK’dan herhangi bir yanıt alamadı.

- Türkiye’de halen aktif 49 milyon 508 bin 731 kredi kartı bulunuyor.

- 12 Ağustos 2011 itibarıyla kredi kartı ile yapılan harcama tutarı 50 milyar 237 milyon 794 bin TL seviyesinde.

- Bunun 50 milyar 176 milyon liralık kısmını Türk Lirası cinsinden, 61 milyon 378 bin liralık kısmını da yabancı para cinsinden yapılan harcamalar oluşturuyor.

- TL cinsi yapılan harcamaların 22.7 milyar liralık kısmı taksitli alışveriş olarak dikkat çekerken taksitsiz tek çekimli işlemler ise 27.4 milyar liralık yekün tutuyor.

- 12 Ağustos 2011 tarihi itibarıyla tasfiye olacak kredi kartı borcu ise 3 milyar 651 milyon 651 bin TL seviyesinde.

- Yani kredi kartı toplam borcunun yüzde 7.27’lik kısmı tasfiyeye girmiş vaziyette.

- Bu oran yüksek gibi görünse de grafikten de izleneceği gibi aslında bir yıl öncesinde tasfiye oranı yüzde 10.10 seviyesindeydi. 2008 krizinde ise yüzde 14’lere kadar çıkmıştı.

- 17 Aralık 2010 yönetmeliğinde limiti 5 bin liranın üzerindeki kartlarda asgari ödeme tutarı yüzde 20’den yüzde 22’ye çıkarılmıştı. O tarihten sonra verilen kredi kartlarında ise asgari ödeme tutarı yüzde 40 olarak belirlenmişti.

‘Gözümüzden kaçtı gafil avlandık intiharlar olur’

Gelişmeyle ilgili bilgi veren Tüketici Hakları Derneği Başkanı Turhan Çakar, VATAN’a yaptığı açıklamada, “Gafil avlandık” dedi. BDDK’nın Aralık 2010’da çıkardığı yönetmeliğin çok sayıda düzenlemeden oluştuğunu ancak bu hükmün kamuoyuna hiç yansımadığını, BDDK’nın da bu gelişmeyle ilgili kamuoyunu aydınlatıcı bilgi vermediğini belirten Çakar, şöyle konuştu: “BDDK’nın bu yönetmelik değişikliğinden genel olarak tüketicilerin bilgisi yok. Kurum da bunu tüketicilere bildirilmiyor, uyarmıyor. Bu düzenleme çok büyük sakıncalar taşıyor.”

Çakar’ın değerlendirmesi şöyle:

“Bankalar her yöntemi kullanarak peynir ekmek gibi kredi kartı dağıtıyor. Yeni doğan bebeğe bile kart veriyorlar. Böyle bir ortamda bankaları denetlemekle yetkili olan BDDK, bu düzenlemesini kamuoyunda tartışmaya açmıyor. Adeta bankaların bu düzenlemeyi tüketicilerden gizlemesine zemin hazırlıyor. Sözleşme öncesinde ve sözleşmenin yürürlüğe girmesinden sonra tüketicilerin aydınlatılması, hele hele sözleşme değişikliğinin önceden tüketiciyle müzakere edilerek tüketicinin aydınlatılması ve bilgilendirilmesi hem evrensel hem de yasal tüketici hakkıdır. Çünkü, bu tuzak dolu yönetmelik değişikliği, ülkemizde çoğunluğu asgari ücretle çalışan ve emekli olan tüketicilerin içine düştükleri ve düşürüldükleri durumu daha da içinden çıkılmaz bir hale getirecek ve zorlaştıracak. Milyonlarca tüketici, kredi kartının asgari ödemesini yaparak geçimini ve yaşamını sürdürebiliyor. Şimdi bu durum BDDK’nın düzenlemesiyle tek taraflı olarak tüketicinin elinden alınmış oluyor. Şimdi biz intiharlardan korkuyoruz, parçalanmış aile istemiyoruz. Biz BDDK’ya, bu düzenlemeyi uygulamayın, aksi takdirde yaşanacak dramların sorumlusu siz olacaksınız diyoruz.”

Editör: Haber Merkezi