Bodrum'da yaşanan mülteci faciası sonrası ajanslara düşen sahile vuran çocuk cesedi üzerine “Utan ey büyük adam”başlıklı köşe yazısı kaleme alarak yazıda Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı minik Suriyeli’nin katili olmakla itham eden Hürriyet Yazarı Ertuğrul Özkök hakkında soruşturma başlatıldı.
Uluslararası basın kıyıya vuran çocuk cesetini ekranlarına ve sayfalarına taşıyarak ülkelerini mültecilerle ilgili çalışmalara hız vermeleri yönünde çağrıda bulunurken, Türkiye'nin ardı ardına açtığı kampları ve harcanan milyarlarca doları görmeyen Hürriyet Yazarı Ertuğrul Özkök ise, cansız çocuk bedeni üzerinden her fırsatta olduğu gibi yine Cumhurbaşkan'ı Erdoğan'ı vurmaya çalışmasına karşı Küçükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı harekete geçti.

CUMHURBAŞKANINA HAKARET SUÇU

Küçükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı, Hürriyet Yazarı Ertuğrul Özkök'ün bugünkü yazısını Türk Ceza Kanunu'nun 299. Maddesinde düzenlenen Cumhurbaşkanına hakaret suçu içerdiği gerekçesiyle soruşturma konusu yaptı.

Başsavcılık, konuyla ilgili yaptığı yazılı açıklamada şu ifadelere yer verdi:

"Hürriyet Gazetesi’nin 3.9.2015 tarihli nüshasının 23. Sayfasında ‘Utan Ey Büyük Adam’ başlıklı Ertuğrul Özkök tarafından yazılan yazı içeriğinde, ‘Ülkesini babasının çiftliği sanan diktatör sen? Gevşet biraz Rabia selamı ile takallüs etmiş parmaklarını? Kara siyasetinin sıktığı yumruğunu aç, o eller duaya kalksın biraz? Bak arkadaş bu çocuğun katili sensin?’ ibareleriyle yer alan yazının çeşitli haber içerikli sitelerde ‘Ertuğrul Özkök’ten Erdoğan’a skandal sözler ve ağır hakaretler içerdiği belirtilerek; söz konusu köşe yazısında Cumhurbaşkanı RECEP TAYYİP ERDOĞAN’a hakaretlerde bulunduğu iddialarına ilişkin olarak; ilgili yazıyı yazan Ertuğrul Özkök hakkında Cumhurbaşkanı’na hakaret suçu kapsamında söz konusu iddiaların araştırılabilmesi için TCK Madde 299/1-2’ye aykırılık iddiasından dolayı CMK 160/1 uyarınca soruşturma açılmıştır.” 

"BU ÇOCUĞUN KATİLİ SENSİN"

''Utan Ey Büyük Adam'' başlıklı yazıda ile Özkök, Erdoğan'ı minik Suriyeli'nin katli olmakla dahi suçluyor. Özkök, "Gevşet biraz Rabia selamıyla takallüs etmiş parmaklarını...Kara siyasetinin sıktığı yumruğunu aç, o eller duaya kalksın biraz... Bak arkadaş bu çocuğun katili sensin" ifadelerini kullanıyor. (kaynak, sabah.com.tr)


SON YAZISINI BUGÜNDEN YAZDI, SÜRESİZ İZNE AYRILDI
Özkök, yarın Hürriyet'te yayınlanlayacağı yazısını bugün Hürriyet internet sitesinde yayınlayarak uzun bir izne ayrılacağını belirtti.
İşte 'Cumhurbaşkanına katil diyecek kadar kendimden geçmedim' başlığını taşıyan Ertuğrul Özkök'ün yarın Hüriyet Gazetesi'nde yer alacak yazısı:

Yazımı çok dikkatle okumaya bile gerek yok. Kime katil dediğimi şu cümleyle açık seçik yazdım:
“Bak arkadaş. Bu çocuğun katili sensin. Sensin, ey Orta Doğu denilen insafsız, imansız, acımasız mahalle..”
Kullandığım cümle budur.

Yazımda evet eleştirilerim de var. Tarif ederek eleştirdiklerimin kim olduğu da açıktır. 
Ülkeyi babasının çiftliği gibi yönetmek isteyen diktatör Esad.
Onunla mücadele ettiğini ileri sürüp, elinde silahla onunkinden beter bir rejim kurmaya çalışan Müslüman kardeşler örgütü.
Müslümanım diye ortaya çıkıp, insanların kafalarını kesen İSİD.
Ve Suriye’nin içindeki bu kavgaya müdahil olan, kavgayı alevlendiren bütün bölge ülkeleri .

Eleştirdiğim şey, bizim ülkemizin de bu Orta Doğu bataklığına çekilmek istenmesi.
Yazımın hiç bir yerinde Cumhurbaşkanın ne adı geçiyor, ne de unvanı.
Ülkemin seçilmiş Cumhurbaşkanına katil diyecek kadar da kendimden geçmedim. Böyle bir kastım kesinlikle söz konusu olmadı.  Ama siyasetlerini eleştirebilecek kadar da sorumlu hissediyorum kendimi.

Bütün bu yazdıklarıma bakıp ta, bundan “Cumhurbaşkanı katildir” sonucu çıkarmak iyi niyetli bir davranış değildir.

Ben, bu çocuğun katili, yaşadığımız ve içine çekilmek istediğimiz bu Orta Doğu coğrafyasıdır, anlamsız kavgalarıdır  diyorum. Önümde melek gibi yatan küçücük bir çocuğun hala soğumamış cesedi var. Evimde kızım, karım ağlıyor. Bütün dünya ayağa kalkmış. Başka ülkeler, başbakanlarını tatili kesip göreve çağırıyor. Benim ülkemde ise ben bu hissiyatımı dile getirdiğim için hakkımda soruşturma açılıyor.  Ama şunu herkes bilmeli. Bu çocuğun cenazesi çok ağır.  Hiçbirimizin kaldıramayacağı kadar ağır.
 
OKUYUCULARIMA NOT: Bu yaz yazılarıma ara vermedim. Her gün yazdım. Ama şimdi uzun süredir tasarladığım ve bayramı da içine alan bir yolculuğa çıkıyorum. Bundan istifade, inanç üzerine yazdığım bir kitabı da tamamlayacağım."