Zaman ne kadar da su gibi akıp geçiyor değil mi?
Saatler, günler, haftalar, aylar derken koca bir yıl daha geride kalıyor.
Bugün son saatlerini yaşıyoruz 2011’in..
İki bin yılına birkaç yıl kala konuşulanları, yazılıp çizilenleri, televizyon kanallarından empoze edilenleri hatırlayanlarınız iyi bilir. 
Milenyum.. milenyum… diye tutturulmuştu. 
Öylesine hava  yaratılmıştı ki, sanki uzay çağına girilecekti. 
Estirilen hava karşısında farklı yaşam alanıyla karşılaşacağımızı sanmaya başlamıştık.
Değişen çok şey olmadı aslında dünyada.
Ay yine aynı ay, güneş yine aynı güneş.
Teknolojinin getirdiği yenilikler sonucu bazı alışkanlıklar değişti sadece.  Twitter, facebook kullanımında dünya rekoruna koşmamız  bunun göstergesi değil de nedir ki?
Aslında bu mevzuumuzun hem farklı, hem de düşündüren boyutu.
Değişim olmadı mı hiç ?
Olmaz mı.. 
Hem de çok oldu.
O yıllardan buyana çok şey değişti.
Birbirinden ilginç olaylar, gelişmeler damgasını vurdu dünyamıza.. 
Türkiye açısından bakıldığında milenyumun yıllarına baş döndüren değişim dönüşüm yaşandı denilebilir.
Son 8-9 yıldaki gelişmelere baktığınızda ne demek istediğimi anlayacaksınız.  
Anlamadık diyeniniz varsa  eğer;
Yıkılmaz denilen tabular yıkıldı, ülkemiz prangalarından kurtuldu..
Sadece bu cümle yeter sanırım  anlayabilmeniz açısından ne demek istediğimi…
Anlayacağınız hiçbir şey eskisi gibi değil ülkemizde..
***
Peki Balıkesir’de neler oldu?
Türkiye’deki değişim ve dönüşüme Balıkesir’de ayak uydurdu.
Milenyumun ilk yıllarında Türk halkının siyasette yaptığı devrim, ülkenin her yerinde olduğu gibi Balıkesir’i de adeta titretip kendine getirdi.
Kangrenleşen sorunlarıyla boğuşmaktan yorulup bitkin düşen Balıkesir, nefes alıp yoğun bakımdan çıktı.  
Çıktı diyorum çünkü;
Bir fincan kahvenin hatırını bile unutturan dönemde çözemediği sorunlarına neşter vurdu.  
Örneğin 40 yıldır yapılamayan yollara el atılıp bitirildi.
Ulaşım sorunu diye bir sorun yok artık.  
“Ne olacak bu Organize Sanayi Bölgesi’nin hali?” diyende yok artık. 
“Üniversite dediğin böyle mi olur?” diyenimiz de kalmadı.
Balıkesir kent merkezine “büyük kasaba” yakıştırmaları yapan da kalmadı.
Hemen ilk akla gele verenler bunlar.
Değişen, gelişen Balıkesir’in her yerinde , ‘yeter artık, söz milletindir’ diyen Türk milletinin siyasette yaptığı sessiz devrimin izleri var. 
8-10 yıl öncesinin Balıkesir’iyle bugünün Balıkesir’ini gözlerinizin önüne getirdiğinizde  nasıl bir değişim, nasıl bir dönüşüm geçirdiğimizi görecek, anlayacak, buna vesile olanlara ‘Allah razı olsun’ diye dua edeceksiniz. 
Eksiklikleri yok mu Balıkesir’in?
Olmaz mı, çok var…
Bunların bazılarını zaman kaybetmeden çözebilir, kent merkezi olarak daha farklı noktalarda olabilirdik  aslında, “dereyi geçerken at değiştirilmez” deyişini bir an için unutuvermeseydik!
Olsun varsın.
Vardır bunda da bir hayır diyelim, önümüze bakalım..
2011’in bu son gününde önümüzdeki  bir milyon 150 bin nüfuslu, büyükşehir Balıkesir tablosuna baktığımızda; 
Geriye değil, ileriye giden, 
Cumhuriyet’in 100. yılına erişeceğimiz 2023’te, 81 il arasında taşıdığı plaka numarası gibi ilk 10 il içerisinde yer alma hedefine kararlı adımlarla yürüyen Balıkesir görmekteyiz.
***
2011 yılının değerlendirmesini yapmayı düşünerek geçmiştim klavyenin başına aslında. 
Milenyum öncesi ve sonrası yaşanan gelişmeler gelince aklıma, klavyenin tuşlarına vurmaya başlayınca parmaklarım bu satırları içeren yazım çıkıverdi ortaya..
Yeni yılın arifesi paylaşmak istediğim bunlar değildi zira.
Balıkesir’de bana göre 2011’e damgasını vuran isimlerin kimler olduğunu paylaşmayı düşünmüştüm. 
O isimler kimdi derseniz;
Siyasette Ahmet Edip Uğur, 
Bürokraside Yılmaz Arslan.
Üniversitede Mahir Alkan…
Biri; merkezi hükümetten her beklentimizin yerine getirilmesinde öncü rol üstlenip sorunları sorun olarak konuşulmaktan çıkardı.
Diğeri; Balıkesir’in ufkunu açtı, Balıkesir’in yarınlarını bir Balıkesirli’den daha çok düşünüp çalıştı, didindi. 
Bir diğeri; sadece öğrencilerinin kent ekonomisine (kira, alışveriş) sağladığı katkılarla adı anılan Balıkesir Üniversitesi’ni çok kısa sayılabilecek süreçte, sanki elinde sihirli değnek varmışcasına küllerinden doğurup kentin her alanına taşıdı. 
2011’e damgasını vuran, Balıkesir’in 2023 hedefine ulaşması yolunda bir yılın daha kayıpsız aşılmasını sağladıklarına inandığım bence bu üç isimdi.
2011’in en çarpıcı olayı ne derseniz..
Hiç kuşkusuz 10 yıl 10 ay sonra bir Cumhurbaşkanı’nı ağırlamaktı derim.
***
Klasik bir deyişle bu yılın son yazısına noktayı koyalım.
Acısıyla, tatlısıyla 365 günü geride bırakıyoruz bu gece yarısı..
2012; 
Tüm güzelliklerin sizi bulduğu, kendi adınıza, aileniz adınıza, kentiniz adına yapacağınız çalışmalarınızın karşılığını alabileceğiniz, görebileceğiniz, ama her şeyden önce sağlıklı, sonra mutlu ve hedeflerinize ulaşabileceğiniz bir yıl olsun…
Tabii tüm bu güzel dilekler yanında, yeni bir yıla daha erişmemizi sağlayan Yüce Yaradan’a şükürler olsun demeyi de unutmamak gerekiyor…
31 ARALIK 2011