Susurluk’un 121 yıllık belediye tarihinde üst üste iki defa seçim kazanan belediye başkanı yok.

Cumhuriyet Halk Fırkası’nın 1927’den 1946 yılına kadar süren tek partili döneminde bile CHF, tam 6 seçimde farklı farklı adaylarla çıktı Susurluk halkının karşısına…

Ardından 1950 yılından 1960 yılına kadar iki defa arka arkaya seçimleri kazanan Demokrat Partisi de yine farklı adaylar gösterdi.

Adalet Partisi de Susurluk’ta 1968 ile 1980 arasında üç dönem aralıksız seçimleri kazandı ve yine her seçimde farklı adayları vardı.

Hadi bir ilginç bilgi daha vereyim;

1984 yerel seçimlerinden bu yana tam 38 yıldır üst üste kazanan bir siyasi parti de olmadı Susurluk’ta.

Böyle bir durum Türkiye’nin başka bir şehrinde var mı bilmiyorum.

Olduğunu da sanmıyorum.

Peki bu ne anlama geliyor?

Susurluk halkı bir belediye başkanını neden arka arkaya ikinci defa seçmiyor?

Yine de hak geçmesin; iki defa seçilen iki belediye başkanımız var.

Nuri Eroğlu 1950-1955 tarihleri arasındaki belediye başkanlığı yaptı ve bir sonraki belediye başkanlığı tam 22 yıl sonra 1977-1980 döneminde oldu.

Tahsin Bozoğlu, 1989-1994’de birinci dönem belediye başkanlığının ardından ikinci defa belediye başkanlığını kazanması için 15 yıl beklemesi gerekecekti.

Bunun sebeplerini araştırırken Susurluk seçmeninin farklı bir yapısı olduğunu fark ettim.

Şunu rahatlıkla söyleyebilirim.

 Susurluk halkı ülke genelindeki siyaseti yakından takip ediyor.

Ama sanılanın aksine iktidardaki partinin rüzgarıyla yol almıyor.

Susurluk halkı, özellikle yerel seçimlerde kendi kriterlerine göre karar veriyor.

Ne demek istediğimi şöyle anlatayım.

Cumhuriyet Halk Fırkası (CHF) kurulana kadar belediye başkanları Osmanlı Hükümeti tarafından atamayla geliyordu.

İlk Belediye Başkanımız Nuri Bey, ardından gelen İbrahim Çaylak, atamayla gelen başkanlardı.

CHF ile birlikte 1927 yılından 1950 yerel seçimlerine kadar sırasıyla Hüsnü Aykut, Mustafa Bulca, Ali Kasım Balat, Daniş Halit Türker, Hüseyin Açan ve Hasan Şen aynı partiden belediye başkanlığı yaptılar.

Tek parti, tek aday…

O yıllarda kaymakamlardan valilere kadar bütün yöneticiler CHF’li olduğu için belediye başkanlarının da CHF’li olması normaldi.

Ama 1930 yerel seçimlerinde bambaşka bir olay gerçekleşti.

Susurluk halkının farklı bir yapısı olduğunu, belediye başkanlarını ezbere seçmediğini, hür iradesini ortaya koyarak sandığa gittiğini ilk kez o seçimlerde anladım.

İyi de neydi bu olay?

Merak etmeyin haftaya devam edeceğiz…