Genelde de, yerelde de gündem

Ne Mısır'daki "Mübarek" değişim

Ne darbe planlarıyla aylardır konuşulan generaller hakkında verilen tutuklama kararı..

Ne fakirlik, ne zenginlik, ne de 'ne olacak bu ülkenin hali?" muhabbeti..

Sokakta, evde, ofiste konuşulan tek şey var:

Seçim.. Seçim.. Seçim..

Meclis henüz karar almış değil ama, sayın Başbakan '12 Haziran'da seçim var' dedi.

İktidara geldiği günden bu yana başında olduğu iktidarın imzasını taşıyan icraatlarla ülkemizi IMF kapılarında 'dilenci' konumundan kurtarıp dünyada hakkettiği saygın konuma taşıyan Başbakanımızın seçim tarihini açıklamasıyla birlikte lacivert takım elbise satışlarında büyük bir patlama yaşandı.

Soluğu ünlü giyim mağazalarında alanlar milletin vekilliğine soyunup lacileri çekti, piyasaya çıktı!

Ülkenin diğer illerindeki tabloyu bilemeyiz ama,

Balıkesir'e bakıldığında şimdiden "güler misin, ağlar mısın?" dedirten manzara var.

İlimizi Ankara'da temsil edecek 8 isim için bugünden ortaya çıkan tablo ilginç.

Yüzlerle ifade edilen aday adayı var.

İnternet sitelerinde anketler birbirini izliyor.

Bize ulaşan bilgilerde, anketlerden ilk sıralarda çıkma noktasında eş-dost-çevrelerini 'tık' için seferber edenlerin bulunduğu aktarılıyor.

Balıkesirliler'in bugüne kadar adını bile duymadıkları şahsiyetleri görüyoruz vekilliğe soyunanlar arasında.

Akla kara birbirine karışmış durumda!

Bir bakıyorsunuz

Dün A partisinden şansını deneyen

Bugün B partisinin aday adayları arasında!

Neyse asıl değinmek istediğim konu bu değil.

Yaşadığımız tabloyu doğal karşılıyorum.

Bir taraftandan da şaşırıyorum.

Çünkü

İlk günden yüzlerce isim sahneye çıktı.

Önümüzde daha uzun sayılabilecek bir süreç var.

Kimbilir ne sürpriz isimler göreceğiz;

“Bende milletvekili adayıyım” diye meydana çıkacak.

Elbetteki demokratik bir toplumda yaşıyoruz.

İsteyenin istediği yere talip olma hakkı var..

Var da, bir kriter olmalı değil mi?

Bir birey, bir yeri hedeflerken önce kendini ölçüp-biçmeli..

Kurt politikacıların deyimiyle; kilosunu bilmeli..

Acaba diyorum;

Hiç şansları olmadıkları halde milletin vekilliğine talip olanlar gerçekten inanıyorlar mı seçilebileceklerine veya aday gösterilebileceklerine?

Yoksa..

Yoksa…

Kartvizitlerine “24.Dönem Milletvekili Aday Adayı” yazdırıp nimetlerinden mi yararlanma hesaplarındalar?

Diyelim ki, iktidara yakın partileri tercih edenler “nam olsun torba dolsun” diyerek böyle düşünüyor..

Ya diğerleri?

Neyin peşindeler acaba?

Siz siz olun

Bir yere aday olurken kendinizi sakın ola dev aynasında görmeyin.

“Sen de mi Brütüs?” dedirtmeyin...

Peki ben nasıl milletvekilim olsun istiyorum?

O nu da bundan sonraki yazımda paylaşacağım..

12 ŞUBAT 2011