Varis toplumun büyük kesiminde görülen ve tedavi edilmemesi halinde yaşam kalitesini olumsuz yönde etkileyen bir sağlık sorunudur. Aynı zamanda varis sorunu özellikle kadınlarda önemli ölçüde estetik kaygıya neden olabilir. Aile öyküsünde damar hastalıkları olanlar, çeşitli meslek gruplarında çalışanlar, fazla kilolu kişiler ve kadınlar varis hastalıkları ile ilgili olarak risk altındadırlar. Varis hastalığı İstanbul ilimizde sıklıkla görülmekte olduğundan, skleroterapi tedavisi İstanbul ve diğer illerimizde giderek artan bir yoğunlukta tercih edilmektedir. İstanbul kalp ve damar cerrahisi alanında uzman pek çok doktora ev sahipliği yapmakta olup Doç. Dr. Macit Bitargil varis hastalıklarının yanı sıra kalp damar hastalıkları konusunda da uzmanlığı ve deneyimi ile öne çıkan bir isimdir.

Sayfa: https://www.macitbitargil.com/skleroterapi-tedavisi/

Varis Nedir?

Varis, bacaklardaki toplardamarlarda görülen bir sağlık sorunudur. Damarlarda seyreden kirli kan, toplardamar kapakçığı görevini yerine getiremeyince yer çekimine yenik düşer ve bacaklarda toplanır. Buna bağlı olarak bacaklarda varis oluşumu ile karşı karşıya kalınabilir.

Varisi toplardamar genişlemesi ve yayılması olarak tanımlamak da mümkündür. Bacaklardaki toplardamar, bir döngüyle bacaklara ulaşan kirli kanı kalbe geri iletir. Kanın bacaklardan kalbe iletilmesi görevini üstlenen toplardamar çeşitli nedenlere bağlı olarak görevini yerine getiremeyince, kirli kan vücudun alt tarafında birikir. Damarların genişlediği ve zaman içinde varislerin oluştuğu görülebilir. Kapakçıklar görevini yerine getiremezse, toplardamar pıhtı oluşturursa, damar duvarları normale oranla daha zayıfsa ya da kişinin damar hastalıklarına genetik yatkınlığı varsa varis hastalıklarının ortaya çıkması söz konusu olabilir.

Varis hastalığı toplumdaki erkeklerin yaklaşık %25’inde görülüyor olmasına karşın, kadınlarda bu oran %40’lara ulaşmaktadır.

Varis Türleri Nelerdir?

Rahatsızlığın konumuna ya da boyutuna bağlı olarak farklı varis türlerinin varlığından söz etmek mümkündür. Varis hastalıkları genel olarak 3 tür altında sınıflandırılabilir.

Kılcal Varis: Cilt üzerinde kırmızı ve mor renklerle kendini gösteren kılcal varis çok ince görünümlüdür. Varis bakalarının yaklaşık yarısını kılcal varis oluşturur. Tedavi edilmemesi halinde şiddetli ağrıya ve sızıya neden olabilen kılcal varisin, doğru tedavi seçenekleriyle tamamen tedavi edilmesi mümkündür.

Orta Boy Varis: Varis türleri boyutlarına göre sınıflandırılmakta olup tedavi seçenekleri de hasta özelinde belirlenmektedir. Orta boy varislerin boyutları ortalama 2 ila 3 mm’dir. Kıvrımlı yapıdaki orta boy varisler genellikle yeşilimsi ya da mor renklidir. Kılcal varislerden boyut olarak ayrılan orta boy varisler ağrıya, sızıya, kaşınmaya ve uyuşmaya neden olabilir. Uygun yöntemler kullanılarak orta boy varis tedavisi yapılması mümkündür.

Büyük Varis: Varis hastalığının en şiddetli yaşandığı vakalar genellikle büyük varislerde görülür. Büyük varis vakalarında, bacaklardaki toplardamar büyük ve geniş kıvrımlar oluşturur, belirgin çıkıntılara neden olur. Dışarıdan bakıldığında ve elle muayene edildiğinde fark edilmesi mümkündür. Büyük varislerin çapı 4 mm’yi aşabilmekte olup kişi ayaktayken görünürlüğü artar. Uzanma ya da ayakları gövdeden daha yukarı kaldırma durumunda kaybolurlar.

Sayfa: https://www.macitbitargil.com/varis-tedavileri/

Varis Belirtileri Nelerdir?

Varis hastalığı bacakları etkilediğinden rahatsızlığı yaşayan kişi bu durumu kolayca fark eder ve tedavinin ertelenmesi halinde belirtilerin şiddetlenmesi söz konusu olabilir. Varis hastalığının belirtileri her hastada farklı ve değişik şiddetlerde görülmekle birlikte en sık görülen belirtiler şu şekilde sıralanabilir:

  • Bacaklarda şişlik ve ağrı oluşması,

  • Genellikle akşam saatlerinde bacaklarda kaşıntı ve uyuşma yaşanması,

  • Yürüme ya da merdiven çıkma sırasında zorlanma olması,

  • Bacaklarda ağırlık hissinin meydana gelmesi,

  • Bacaklarda kırmızı, mor ve yeşil renkli şişlikler görülmesi,

  • Bacaklarda sık sık kramp oluşması,

  • Bacaklarda iyileşmeyen yaraların ortaya çıkması.

Varis hastalığı açısından bazı kişilerin risk altında olduğunu söylemek mümkündür. Özellikle aile öyküsünde varis ya da farklı damar hastalıkları olan kişiler daha yüksek tehlike altındadır. Bu kişilerin varis hastalığından korunması ve erken süreçte tedavi olması için kalp ve damar cerrahisi uzmanlarına başvurması önerilir.

Obezler, aşırı kilo sorunu yaşayanlar, hamileler, meslekleri dolayısıyla sürekli oturmak ya da ayakta kalmak zorunda olanlar, kaza ya da çarpma gibi travmalar dolayısıyla bacaklarından hasar alanlar, bacaklarındaki çeşitli sorunlar nedeniyle ameliyat olanlar varis hastalığı açısından riskli grup olarak değerlendirilirler.

Sayfa: https://www.macitbitargil.com/

Varis Nasıl Önlenir?

Varis hastalığının önlenmesi için öncelikle hastalığa ilişkin risk faktörlerini azaltmak gerekir. Bunun için gerekli yaşam tarzı değişikliklerini yapmak, hareketli ve sağlıklı bir yaşam sürdürmek önemlidir. Varis hastalığı riskini azaltmak için aşağıda bahsigeçen önlemlerin alınması fayda sağlayabilir.

Varis hastalığı riskini azaltmak için her gün spor yapılması önerilir. Burada bahsedilen yoğun bir spor programı uygulanması değildir. Her gün 30 dakika yürüyüş yapmak varis riskinin azaltılmasını sağlayabilir.

Gün içinde uzun süreler boyunca ayakta kalmak ya da oturmak zorunda olan kişilerin dinlenme anlarında ayaklarını yukarı kaldırması ve toplardamarlardaki basıncı azaltması önemlidir.

Aşırı kilolu olmak hem bacaklara fazla yük bindiren hem hareketlerin kısıtlanmasına neden olan bir etkendir. Fazla kilolardan kurtulmak hem fit bir vücuda sahip olmayı hem varis riskini azaltmayı sağlayabilir.

Editör: Macit ERMİŞ