Güney Afrika’daki bir araştırmada ulusal parkta yaşayan 41 farklı hayvanın yüzde 82’sinde fare zehri kalıntılarına rastlandığını hatırlatan Nişantaşı Üniversitesi Genetik ve Biyomühendislik Bölümü’nden Doç. Dr. Sevcan Aydın, Türkiye’de kullanılan fare zehirlerinin doğadaki canlılara tehlikesine dikkat çekti. Doç. Dr. Aydın, “Farelerin yaşam alanlarımıza girmesiyle birlikte onlardan kurtulmak için geliştirdiğimiz yöntem belirli alanlara zehirler koymaktır. Fakat bu zehirler ani bir şekilde öldürmüyor. Fareleri belirli bir süre halsiz durumuna getiriyor ve sonunda öldürüyor” dedi ve ekledi:

“Halsiz kalan fareler ilacın etkisiyle ölmeden önce başka etkenler de mevcuttur. Bunlardan biri farelerin daha kolay av haline getirilmesi. Kolay avlanan farelerdeki zehir ve toksin maddeler avlayan canlıya geçmekte ve bir süre sonra üst sınıfta bulunan canlıda birikmektedir. Bunların sonucunda farklı hastalıklar ortaya çıkmakta hatta ölmektedirler”

“KEDİ VE KÖPEKLER ETKİLENEBİLİR”

Şehirlerdeki fare zehirlerinden kedi ve köpeklerin de etkilenebileceğini işaret eden Doç. Dr. Sevcan Aydın, “Bu konuya Türkiye açısından bakıldığında, fare zehirlerinin genel olarak şehir ve çevresinde kullanıldığını düşünürsek, şehirde de popülasyon olarak kedi ve köpek yoğunlukta olduğundan bu iki canlı türünde zehir kalıntı görülmesi olasıdır. Tabi bu kalıntıların birikmesine canlı üçgeni açısından da bakıldığında her bir sınıfta bulunan toksin miktarı değişmektedir. Şu şekilde, farelerde bulunan zehir kedilere, kedilerde bulunan zehir kalıntıları ise köpeklere aktarılmaktadır. Bunun sonucunda fare- kedi-köpek üçgeninde birikim artmaktadır” diye konuştu.

FARE ZEHRİ KULLANIMINA DÜZENLEME ÖNERİSİ

Ekoloji zinciri üzerindeki müdahalelerin farklı sonuçlar ortaya çıkarabileceğinin altını çizen Doç. Dr. Aydın, “Fare zehrinin kullanılmasına bir düzenleme getirilmelidir. Fareleri ortamımızdan uzaklaştırmak için farklı yollar bulunmalıdır. Buna örnek olarak farklı canlı türlerinde kullanılan, yazın bizi rahatsız eden arılar için kahvenin yakılması ya da sinekler için duman açığa çıkarmak gibi yöntemler söylenebilir. Bunlar gibi farelerin sevmediği koku ya da bitkilerin etrafa konulması yöntemi geliştirilebilir” diye konuştu.

Doç. Dr. Aydın şunları söyledi:

“Bunlara ek olarak şu anda kullanılmakta olan ses dalgalarıyla uzaklaştırma sistemi yaygınlaştırılabilir.  Bu yöntem insanlarında duyabileceği bir ses olduğundan farelerin daha yoğun olduğu yerlerde bulunması ya da bodrum katlarında kullanılması uygundur.”

Kaynak: dha_free