SINDIRGI’DA MEHMET AĞANIN DEDİĞİ OLACAK MI?

O, Türkiye’nin ilk ‘Doğal Şehir’ unvanlı ilçesi..

Aynı zamanda leylerin uzun göç alanı üzerinde bulunan bir yerleşim yeri..

İnsanları, termal suyu, ormanı, lezzetleri, domatesleri, kabaklarıyla harika bir bölge.

Adı Sındırgı..

Son dönemde adını sıkça duyduğum bir kent..

Aslında yıllar yıllar önce İzmir-İstanbul yolunun geçtiği Sındırgı, yeni yolun yapılması, tütün ekiminin sonlanmasıyla göç vermiş değer kaybetmiş..

Son 10 yıldır makus talihini Belediye Başkanı Ekrem Yavaş ile yenerek atağa geçen Balıkesir’e bağlı ilçe, şu günlerde çok önemli bir çevre mücadelesine hazırlanıyor.

Çünkü…

Sındırgı’nın geleceğini bağladığı, evlerini ısıttığı, turizm geliri beklediği termal su kaynaklarına çökmek isteyen birileri var.

Koskoca bir şirket…

Hükümet arkamda’ edasıyla kibirle bakan, ilçede yaşayan 35 bin insanı hiçe sayan, ilçenin AK Partili Belediye Başkanı’nı sindirmeye çalışan bu şirket Enerjikan…

Kime ait biliyor musunuz?

Hani Uygur Türkleri’ne (Doğu Türkistanlılar) zulüm yapılan Çin’e yaranmak için “İnsanın iki vatanı olur. Biri doğduğu, bir de doyduğu yer. Ben bugün Çin’de doyuyorsam ben de Çinliyim” ifadelerini kullanan Mado dondurmalarının kafelerinin sahibi Mehmet Sait Kambur var ya..

İşte ona ait..

Doğu Türkistan Milli Meclis Başkanı Seyit Tümtürk’ün sosyal medya paylaşımında, “Türkiye’deki Çin’in soykırım mağduru Doğu Türkistanlılara dükkanını kapatırken utanmadan ben Çinliyim diyebiliyor. Sen iki kuruş için Çinli olsan da Türk milleti Doğu Türkistan’ın sahibidir” diye tepki gösterdiği kişiye ait..

*

İlçe halkı tarafından ‘kaynaklarımıza çökülecek’ yorumu yapılan konu şöyle:

FETÖ’nin her yerde cirit attığı yıllarda Enerji Bakanlığı’nın açtığı ‘jeotermal kuyuları açma’ ihalesini Mado’nun sahiplerine ait Enerjikan firması kazanır.

Enerjikan, Hisaralan köyündeki jeotermal su kaynakları bölgesinde ruhsat sahibi olur.

Bölgeye enerji santralı kurup, devlete garanti elektrik satmak isteyen bu şirket geçen yıla kadar önemli bir yatırım yapmaz, adeta beklemeye geçer.

Ta ki geçen yıla kadar…

Ne olduysa birden hareketlenir.

Ancak hikayenin başka bir yönü daha vardır.

Enerjikan’ın 2011 yılında kazandığı ihaleden 5 yıl önce, yani 2006’da, yani Mado ortalarda yok iken Sındırgı Belediyesi, ilçedeki iki jeotermal kaynağı Emendere ve Hisaralan bölgesini devletten 30 yıllığına kiralar..

Dediğimiz gibi Başkan Ekrem Yavaş, ilçenin makus talihin jeotermalle değişeceğine inanan biri olarak yatırımlara başlar.

Emendere’ye; sağlık turizmine yönelik termal tesis kurar. Hem de belediyenin cebinden bir kuruş harcamadan. (Onun ayrı bir öyküsü var)

2008 yılında ihale yapılır.

98 derece sıcak suya sahip Hisaralan’da açılan kuyulardan ilçeye kadar 24 kilometre boru döşeyerek sıcak su getirir.

2014 yılında 3 bin konut bu suyla ısınmaya başlar. (Şu an 5 bin konut)

Hiç oteli olmayan ilçede oteller açılır.

Restoranlar hizmete girer..

Göç tersine döner..

Gerçekten de ilçenin kaderi değişmeye başlar.

TOKİ evleri yapılır.

Suyu sanayide kullanmak isteyen belediye ‘Balkuru’ adıyla meyve kurutma fabrikası kurar.

İlçede yetişen ürünler, köylüden satın alınıp, cips haline getirilerek gelir elde edilmeye başlanır.

Her şey güzel giderken..

Ne olduysa dedik ya.. Mado’nun sahipleri ortaya çıkar.

Önce otellere birer yazı gönderip, termal kaynakların kendine ait olduğunu, sıcak su parasının belediyeye değil kendilerine ödenmesini ister.

Sıra evlere gelecekken AK Partili Belediye Başkanı Ekrem Yavaş, ilçesinin hakkını yedirmemek için bu işe ‘dur’ der..

Ama nerede… AK Parti’nin sloganını Mado’nun sahipleri sahiplenir: Durmak yok yola devam.

İtirazlara aldırmaz..

Belediye dava açar..

Yerel mahkemeyi kazanır.

Üst mahkemede kaybeder..

Şirket, belediyeye kuyuların olduğu bölgeyi boşaltmasını söyler.

Belediyenin ‘jeopark’ yapmak istediği, milyon yıllık sarkıtları, dikitleri ve travertenleriyle ünlü bölgeye, halkın deyimiyle çökmek ister..

Ama karşısında doğasına, ‘doğal şehir’ine, leyleklerine sahip çıkmak için her şeyi göze alan 35 bin nüfuslu bir ilçe olduğunu unutur.

Sındırgı’da yaşayanlara göre;

Buraya kurulacak santralla Enerjikan, her ay milyonlar kazanacak.

Sıcak suyu halka ucuza mı satacak?

Hayır.. Fiyatını istediği gibi belirleyecek.

İlçeye ne yararı olacak?

Hiiiç… birkaç güvenlikçi, mühendis ve elemandan başka istihdam sağlamayacak..

İzlenimim şu..

Sındırgı kolay yutulacak lokma değil.

2006 yılında termal turizm alanı ilan edilmiş, doğal güzellikleri had safhada olan bölge için sonuna kadar mücadele edecek gibi..

Halk, Mado’ya ‘yavaş’ dedi.

Sonrasında büyük bir çevre mücadelesi verecek.. Hazır olun..

Sındırgılılar, sahibi Mehmet Sait Kanbur’dan dolayı Mado’ya baş harflerinden yola çıkarak “Mehmet Ağa’nın Dediği Olur” diye ad takmış.

Bakalım onun dediği mi olacak?

(Gelecek yazı: Başkan Ekrem Yavaş ne diyor?)

Editör: Haber Merkezi