Dünyada her yıl 6 milyon insanın ölümünden sorumlu olan tütün kullanımı, önlenebilir ölümlerin ve hastalıkların en önde gelen sebebidir. Her altı saniyede bir insan, tütün kullanımı nedeni ile hayatını kaybetmektedir.

Dünya Sağlık Örgütü, acil önlemler alınmadığı takdirde, tütünden kaynaklanan ölümlerin artarak devam edeceğini ve 2030 yılı itibari ile tütün kaynaklı yıllık ölümlerin 8 milyonu geçeceğini öngörmektedir.

1990'lı yıllardan itibaren bir tütün ürünü olan nargilenin popülaritesinin hızla artması ve özellikle ergenler, gençler arasında kullanımının hızla yaygınlaşması nargile salgınını halk sağlığında yeni bir mücadele alanı olarak gündeme almayı gerektirmiştir.  

Nargilenin, sigaranın yol açtığı hastalıklara neden olduğuna dair bilimsel kanıtların her geçen gün artmasına rağmen, tatlandırıcı kullanılmış nargilelik tütünlerin piyasaya girmesi, sayıları her gün artan nargile kafeler ve tütün endüstrisinin reklam ve pazarlama taktikleri bu halk sağlığı probleminin büyümesi ve yaygınlaşmasını körüklemektedir. 
Kültürün bir parçası olarak görülmesi, nargilenin yanlış olarak sigaradan daha az zararlıymış gibi düşünülmesi, ulaşılabilir oluşu, sosyal bir aktivite gibi değerlendiriliyor olması özellikle gençler arasında popülerliğinin hızla artmasına neden olmaktadır. 

Nargilenin Kısa Tarihçesi, Tanımı, Kullanımı
 

Nargile, tütün ve başka maddeleri kullanmak için Afrika ve Asya’da en az 4 yüzyıldan beri kullanılmaktadır. Hindistan’da Doktor Hakim Abul Fath tarafından tütünü daha az zararlı içme metodu olarak geliştirildiğine dair bazı tarih kayıtları mevcuttur. 
Dr. Fath, nargile dumanının sudan geçmesinin bazı zararlı partiküllerinden arınarak zararının azaldığını düşünmüştür.
Bu yanlış algı ne yazık ki günümüz nargile kullanıcıları için de geçerlidir, pek çok nargile kullanıcı bugün nargileyi sigaranın daha güvenli bir alternatifi olduğu düşüncesiyle kullanmaktadırlar.5
 Bu yanlış algıya tütün endüstrisinin yanlış yönlendirme, reklam ve promosyonları da hizmet etmektedir.
Nargile tasarım ve şekilleri coğrafi bölge ve kültürlere göre bazı değişimler gösterse de temel olarak baş, gövde, su haznesi ve hortumdan oluşur.
Nargileyi içen kişi bir nefes çektiğinde, duman önce haznedeki fokurdayan suyun içinden geçer ve marpuç vasıtası ile tüketiciye ulaşır. Haznedeki su dumanı soğutur ve dumandaki katran ve diğer partiküllerin bir kısmını filtre eder.
Eski ve genel kanının aksine, nargile dumanının sudan geçmesi nargile dumanındaki toksik maddeleri yok etmez. 
Nargile kullanımı sırasında oluşan toksik maddeler, tütün ve katkı maddeleri ile kömür dumanından kaynaklanmaktadır.


Bilimsel çalışmalara göre nargilenin dumanında ciddi boyutta karbon monoksit, ağır metaller ve kanser yapıcı kimyasallar bulunmaktadır. Nargile dumanındaki arsenik, nikel, kobalt, krom ve kurşun miktarı, sigaraya oranla oldukça yüksek düzeydedir.
Nargile dumanında bulunan yüksek miktarda polisiklik hidrokarbonlar ve karbon monoksit oranına kömür dumanının da önemli ölçüde etken olduğu bildirilmiştir. 
Bir nargile oturumu çoğunlukla 45 ila 60 dakika sürse de, bu sürenin birkaç saat sürmesi de mümkündür. Nargile içme seansının sigaradan çok daha uzun olması içicinin çok
daha fazla dumana maruz kalmasına neden olur. Sigara içen bir kişi ortalama 5-7 dakikada sigaradan 8-12 nefes alır ve hacim olarak ortalama 0,5-0,6 litre dumanı içine çeker, buna mukabil bir nargile oturumu 20 ila 80 dakika arası sürmektedir ve kullanıcı hacmi 0,5 ile 1 litre arasında değişen 50-200 arası nefes çeker ve bu şekilde bir oturumda hacim olarak 100 veya daha fazla sigara dumanı solumuş gibi olur.
Nargile dumanı sudan geçerken nikotinin bir kısmı suda absorbe olduğundan, nikotin ihtiyacını gidermek için nargileden daha fazla nefes çeken kullanıcı, daha fazla nargile dumanına ve dolayısıyla daha fazla kanserojen madde ve zararlı gaza maruz kalır. 
Yeni nargile kullanım trendi, sadece kuru tütün içeren içimi sert klasik nargile ürünüyle sınırlı değildir. 
Özellikle gençler arasında tercih sebebi olan ve 1990'lı yıllardan itibaren hızla yaygınlaşan maassel veya aromatik nargile tütünü nargile salgınında önemli yer tutmaktadır. Bu ürün, tütün, şeker melası, farklı meyve aromaları, mentol, bal, likör, vanilya, gliserin gibi nargile tütününün sert tadı ve kokusunu maskeleyen, daha kolay solunmasını sağlayan katkı maddeleri içerir. 

Sağlık Etkileri


Tütünün en yaygın kullanım şekli sigara olduğundan tütünün hastalık yapıcı ve öldürücü etkileri ağırlıklı olarak sigara üzerinden gösterilmiştir. Nargile kullanımının toksik içeriği vehastalık yapıcı etkileri sigaraya oranla daha sınırlı çalışılmıştır.
Bazı nargile kullanıcılarının aynı zamanda sigara içiyor olması,sağlık risklerinin kullanım sıklığına göre değişmesi ve farklı içerikte tütün kullanılması nargilenin sağlık üzerinde oluşturduğu spesifik etkilerini değerlendirmeyi zorlu bir uğraş haline getirmektedir. Bununla birlikte nargile dumanı toksikolojisi ve oluşturduğu sağlık risklerini araştıran çalışmalar, nargilenin zararlarını gösteren açık kanıtlar sunmuştur. 
Sigara kullanıcıları, kanserojenler, yüksek oranda bağımlılık yapan nikotin, CO ve birçok toksik maddeye maruz kalmaktadır.

Pek çok nargile kullanıcısı, nargilenin sigaranın daha güvenli bir alternatifi olduğunu düşünse de, nargile sigara gibi tütün içmek için kullanılan bir aparattır ve sigaranın kanser, kalp ve damar hastalıkları, serebrovasküler hastalıklar,
solunum yolu hastalıkları gibi pek çok öldürücü hastalığa neden olduğu bilinmektedir.1 Yüksek ısıya maruz kalarak yanan nargile tütünü ve dumanı en az sigara kadar toksiktir ve nargile kullanıcısı bu toksik maddelere yüksek oranda maruz kalmaktadır. 
Nargile tütününün kömürde yakılması karbonmonoksit, ağır metaller ve kanser yapıcı metallerin oranını yükselttiği ve sudan geçmesine rağmen nargile dumanında toksik ajanların yüksek oranda mevcut olduğu bilinmektedir. 
Nargile dumanı akciğer kanseri, mesane kanseri, oral kanserlere yol açtığı bilinen toksik ajanları yüksek oranda içerir. Nargile tütünü sıvısı, ağızda irritasyona neden olarak oral kanser riskini artırır. 
Nargile dumanı, yüksek oranda toksik uçucu aldehit (formaldehit, asetaldehit, akrolein, metakrolein, propiyonaldehit) içerir. Bu maddeler sigarada da bulunur fakat nargile içimi sigaradan çok daha uzun olduğu için bu toksik maddelere de çok daha yüksek oranda maruziyet söz konusudur ve içicinin kanser ve KOAH olma riskini artırır. Şekerin yanması ile oluşan asetaldehit, pekiştirici etkisi olan bir maddedir ve nikotinle sinerjist etkileşerek özellikle gençlerde nikotin bağımlılığını artırır. Tütüne katılan şekerli ve meyve aromalı katkı maddeleri uçucu aldehitlerin oranını artırır. Tütün endüstrisinin özellikle genç hedef kitlelerde ürünlerini yaygınlaştırmak için tat ve koku veren şekerli ve aromalı katkı maddeleri kullandığı bilinmektedir. Bu yolla tütünün sert koku ve tadı maskelenirken nikotini pekiştirici etkisi olan astealdehit miktarının da artırılması hedeflenmektedir.
Nargilenin paylaşılarak kullanılması hepatit, tüberküloz, herpes gibi bulaşıcı hastalıkların yayılmasına neden olmaktadır. Hamileyken annenin nargile kullanması bebeklerde düşük doğum ağırlına yol açtığı ve nargile içen annelerin bebeklerinin solunum yolu hastalıklarına yakalanma risklerinin daha fazla olduğu görülmüştür. 


Nargile Dumanından Pasif Etkilenim


Nargile dumanı, tütünün dumanından ayrı olarak, nargile kömürünün dumanını da içerir ve nargile dumanından pasif etkilenim içmeyenler için sağlık riskleri oluşturmaktadır. İkinci
el nargile dumanına maruz kalan çocuklarda ve bebeklerde solunum yolu enfeksiyonları, orta kulak iltihabı, astım ve ani bebek ölümü sendromu görülebilir. 

Tütünsüz Nargile Ürünlerinin Sağlık Etkileri
 

Farklı aromalar kullanılan ve tütünsüz nargile olarak pazarlanan bazı ürünler, sağlığa zararsız denilerek pazarlansa da çalışmalar bu ürünlerin de karbonmomoksit ve diğer toksik
ajanları yüksek oranda içerdiğini ve kanser, kalp hastalıkları ve akciğer hastalıkları riskini artırdığı göstermiştir. Buna ek
olarak bitkisel nargile kullanımındaki kömür dumanına maruziyet tütünsüz nargileler için de söz konusudur. Tütünsüz nargileye eklenen, tat ve koku verici katkı maddeleri ise dumandaki aldehit oranını artırmakta bu da ayrıca sağlık riskleri oluşturmaktadır


Bölgesel ve Global Nargile Kullanım Trendleri

Nargile kullanımı genellikle iki veya daha fazla kişinin katılımı ve paylaşımı ile sosyal bir aktivite olarak gerçekleşir. Orta Doğu ve Kuzey Afrika’da ailesi ile birlikte nargile kullanan
çocuklara rastlamak mümkündür. Küresel olarak nargile kullanımının en yaygın olduğu bölge Ortadoğu ülkeleri olmasına rağmen, doksanlı yıllarla birlikte nargilenin batı ülkelerinde de özellikle kolej öğrencileri ve genç kitleler arasında
yaygınlaştığı görülmüştür.
İngiltere’de 2012/13 yıllarında yapılan araştırma sonuçlarına göre yetişkinler arasında nargile kullananların oranı %12 olarak ölçülmüştür. 
Beş Arap ülkesi üzerinde yapılan 2001 yılı GYTS anketi sonuçlarına göre 13-15 yaş aralığındaki gençlerin %10 a yakını, sigara dışında tütün ürünü (çoğunlukla nargile) kullandıklarını belirtmişlerdir. Yakın zamanda Arap gençleri arasında yapılan bir başka araştırma sonuçlarına göre nargile kullanım yaygınlığı %26,6 olarak bulunması nargile epidemisinin Araplar arasında da hızla artmaya devam ettiğini göstermektedir. 
Amerika’da 2011 yılında yayınlanan ve 3770 kişinin katılımıyla yapılan nargile araştırmasına göre son bir ayda nargile
kullanma oranı %17,4 olarak belirtilirken ortalama nargileye başlama yaşı 18 olarak bulunmuştur. 
Nargile konusunda farklı ülke ve toplumlarda yapılmış 56 çalışmanın sistematik olarak gözden geçirildiği çalışmada, kişilerin nargileye yönelik algı, bilgi ve tutum ve inançları
incelenmiştir. Çalışma sonuçlarına göre, nargileye başlamada temel motivasyon sosyalleşme, rahatlama, eğlence ve keyif alma olarak belirlenmiştir. Akran baskısı, modaya uyma gibi nedenler özellikle öğrenciler için motive edici faktör olarak rapor edilirken, orta doğulu kullanıcılarda nargileyi kültürel kimlik olarak görme motive edici faktör olarak tanımlanmıştır. Özellikle orta doğu toplumlarında
nargile kullanımının kadınlar için sosyal kabul edilebilirliği sigara kullanımına göre daha yüksektir. Çalışmaların büyük
çoğunluğuna göre, kullanıcıların nargilenin sigaraya oranla daha az zararlı olduğu ve daha az bağımlılık yaptığını düşündükleri rapor edilmiştir.

Ülkemizde Nargile
 

Ülkemizde de nargile salgını özellikle gençleri kapsayacak şekilde hızla yayılmaktadır.
Küresel Yetişkin Tütün Araştırması 2010 Türkiye Raporu'na göre Türkiye’de 15 yaş üzeri nargile kullanım prevelansı %2,3
olarak bulunmuştur.
En yüksek prevelans oranı %9,9 olarak 15-24 yaş grubu erkeklere aittir. Katılımcıların en son nargile içtikleri yerler ; %59,9 nargile kafeler, % 24,4 diğer kafeler %12,1 ev ve %3,6 diğer yerler olarak saptanmıştır. Aynı araştırmada 15-24 yaş gençlerin en son içtikleri nargileyi %67 oranında nargile kafelerde, %23 oranında diğer kafelerde ve %10 oranında evlerinde içtikleri bulunmuştur. 

2010 yılında Ankara’da nargile içenlerin, nargile konusundaki bilgi, tutum ve davranışlarını anlamaya yönelik 460 gençle görüşülerek yapılan çalışmanın sonuçlarına göre kullanıcılar %86,3 oranıyla en çok aromatik nargileyi tercih etmektedir.
Nargile kullanma sebebi olarak % 38,4 oranında arkadaş etkisi, %18,4 oranıyla merak duygusu iki temel sebep olarak rapor edilmiştir. Kullanıcılar arasında sigarayı zararlı bulanların oranı %75 iken , nargileyi zararlı bulanlar için bu oran %32 olarak tespit edilmiştir. Katılımcıların % 50,1 i nargilenin bağımlılık yaptığına inanmadıklarını belirtmişlerdir. Katılımcıların % 93 ü 29 yaş altı ve %77 si erkektir. 
Erciyes Üniversitesi 645 Tıp ve mühendislik fakültesi öğrencisini kapsayacak şekilde yapılan araştırma sonuçlarına göre nargile kullanma oranının kızlarda %20,2 erkeklerde %41,6 toplamda %32.5 olduğu görülmüştür. Söz konusu çalışma bulguları arasında nargileye başlama yaşı orta- lama 17,4 olarak verilmiş ve gençlerin özellikle sosyalleşmek ve arkadaşlarıyla keyifli zaman geçirmek amacıyla nargile içtikleri belirtilmiştir. 


Sonuçlar, Öneriler
Nargile, 1990'lı yıllardan itibaren hızla yayılan ve ülkemizi de etkileyen küresel bir halk sağlığı problemi haline gelmiştir.
Bu salgının yayılmasında nargile içimini kolaylaştırmak için eklenen aromatik katkı maddelerinin rolü büyüktür ve bu özellikle gençleri etkilemektedir. Nargilenin toksik içeriği ve oluşturduğu sağlık etkilerini gösteren çalışmalar
olmakla beraber, nargile sigara kadar yoğun çalışılmış bir alan değildir. Nargile salgınının boyutunu ve epidemiyolojisini ortaya çıkarıp izleyecek yeni çalışmalara ihtiyaç vardır.
Nargile kullanımında bölgesel ve kültürel farklılıklar konularında daha kapsamlı araştırmalar yapılmalıdır. Nargile kullanımına dair yapılacak araştırmalar; bu sağlık sorununun şiddetinin değerlendirilmesi ve önleme, bırakma, karşı pazarlama teknikleri ve politika stratejileri geliştirmek için bilimsel dayanak sağlayacaktır.
Halk sağlığı otoriteleri nargile epidemisine karşı önlemleri arttırmalıdır. Aromatik nargile kullanımına yönelik kısıtlayıcı yasal düzenlemeler yapılması önleyici tedbir olarak
gereklidir. Yapılan çalışmalarda nargilenin bir sosyalleşme aracı olarak çoğunlukla nargile kafelerde tüketildiği görülmektedir. Nargile kafelerde 18 yaşından küçüklere nargile servis edilmesine yönelik denetimlerin artırılması önemlidir.
Yine nargile kafelerde pasif etkilenimin önüne geçmek için denetimlere önem verilmelidir.
Nargile konusunda farkındalık geliştirmek, yanlış algıları
düzeltmek ve davranış değişikliğine yönlendirmek için sosyal pazarlama ilkelerine dayanan, farklı hedef kitlelere göre geliştirilmiş eğitim kampanyaları geliştirilmelidir.

pervin tuba durgut 

Bu yazı Hayat Sağlık dergisinin 10.sayısında yayınlanmıştır

Editör: Haber Merkezi