BAŞBAKAN Recep Tayyip Erdoğan, Makedonya’ya yapacağı resmi ziyareti öncesinde Esenboğa Havalimanı’nda gazetecilerin sorularını yanıtladı. BDP’li vekillerin 1 Ekim’de TBMM’ye gelip yemin etme kararları ile ilgili fikirleri sorulan Başbakan Erdoğan, "Bu konuda daha önce BDP’nin de, CHP’nin de geleceğini söylemiştim" dedi.
Erdoğan, yemin etmelerinden sonra AK Parti’nin anayasa sürecine BDP’nin de dahil edilip edilmeyeceği hakkında ise şunları söyledi:
"Bu konuyla ilgili biz ilk etapta Meclis’te grubu olanlarla adımı attık fakat Amerika seyahati dönüşünde bir şey söyledim. ’Terörle mücadele, siyasi kurumlarla da müzakere’ dedim. Çünkü neyin olacağını zaten biz biliyoruz. Bizim burda ilkemiz var. Biz, kurum veya kuruluşlar arasındaki münasebetleri, ilkelere dayalı olarak yürütürüz. Kişiler arası münasebetleri de ilkelere dayalı olarak yürütürüz. Bu bir ilke kararıdır ve üçüncü bir grup parlamentoda oluşursa, beşli heyetimiz aynı şekilde Onlara da randevu mektubunu yazar. Randevu vermeleri halinde, heyetimiz Onları da ziyaret eder. Zaten, biraz sonra CHP’yi arkadaşlarım ziyaret edecek. Dümkü görüşme gayet olumlu bir şekilde geçti. Temenni ederim ki, bugünkü de olumlu geçer. Meclis’in açılması ile birlikte yoğun bir şekilde buna odaklanacağız. Süratle, 2012’nin ilk yarısı içerisinde bu işi bitirelim istiyoruz."
"PARLAMENTO DIŞI PARTİLERİN GÖRÜŞLERİNİN ALINMASINDA BÜYÜK FAYDA VAR"
Başbakan Erdoğan, anayasa görüşmeleri için, parlamento dışındaki partilerin de görüşlerinin alınıp alınmayacağı hakkında, "Grubu olan partilerle, Uzlaşma Komisyonu oluşturulacak ve bu çalışmalar da Meclis Başkanımız’ın riyasetinde sürdürülecek. Ondan sonra bu işin yol haritası hakkında ne tür çalışmalar yapılacağı konusunda bu komisyon karar verecek" dedi.
Erdoğan, başından beri temennisinin, çalışmalara, akademisyenlerin, medyanın, sivil toplum örgütlerinin ve vatandaşlarında katılımı olduğunu belirterek, "Bunların yanında parlamento dışı siyasi partilieri de komisyon görüşme kapsamında değerlendirecektir. Çünkü onların da, bazı siyasi partilerin anayasa çalışmaları geçmişte olmuştu. Onlardan da istifade edilmesinde büyük fayda vardır" dedi.
"GÖRÜNTÜYÜ İZLEME İMKANIM OLMADI"
Bir gazetecinin, "Muhsin Yazıcıoğlu’nun hayatını kaybettiği helikopter kazası ile ilgili ortaya çıkan yeni görüntüleri nasıl değerlendiriyorsunuz?" diye sorması üzerine Başbakan Erdoğan, "Görüntüyü izleme imkanım olmadı. Konu zaten ilgili Savcılığa gelmiş vaziyette. Daha önce Meclis’te araştırma komisyonlarımızı kurmuştuk. Bu yargı süreci içerisinde, temenni ederim ki, süratle neticelendirilmesi suretiyle netlik kazanır ve herkesin de gönlü bu konuda rahat etmiş olur" dedi.
"NE KADAR KONUŞURSAK, TERÖR ÖRGÜTÜNÜN O KADAR PROPAGANDASINI YAPIYORUZ"
Erdoğan, Batman’daki terörist saldırıda anne karnından sezeryanla kurtarılan bebeğin hayatını kaybetmesi ve 12 öğretmenin kaçırılması konularının hatırlatılması üzerine ise, "Benim sizlerden ricam şudur; bu işleri, yazılı ve görsel basında ne kadar fazla tutarsak terör örgütünün propagandasını o kadar fazla yaparız. Onun için bizi bu konuda fazla konuşturmayın. Biz de, bu konuda netice almaya çalışalım" diye konuştu.
"TÜRKİYE CUMHURİYETİ DEVLETİ OLARAK GEREKLİ DESTEĞİ VRECEĞİZ"
Başbakan Erdoğan, "Mavi Marmara’ya saldıran askerlerin kimliklerinin tespit edildiği yönünde haberler var. Bu Türkiye açısından soruşturmayı nasıl etkiler?" diye sorulması üzerine ise şunları söyledi:
"Bunların hepsi, Uluslararası Ceza Mahkemeleri’nden, Lahey Adalet Divanı’na varıncaya kadar bütün bu mahkeme süreçleri ile ilgili konular olacak. İsrail’in sıkıntısı zaten buralardan geliyor. Şu andaki gerek özür konusu, gerek tazminat konusu, gerekse ambargonun kaldırılması noktasındaki tutarsızlıkların arkasında biraz da bu tür yaklaşımlar yatıyor. Biz, şehitlerimizin uluslararası mahkemelerde olsun, uluslararası süreç içerisindeki atılması gereken adımlarda olsun her an yanında olacağız. Türkiye Cumhuriyeti Devleti olarak gerekli desteği vereceğiz. Rafa koymamız söz konusu değil."