Özel Yetkili Mahkemeler tarih oldu, sizlere ömür. 'Nasıl bilirdiniz?' sorusuna herkesin cevabı farklı. Tepki göstereni de var, üstlendiği misyona sahip çıkanı da.
Doğru, bazı uygulamaları çok eleştirildi. Operasyonların saati sorgulandı. Tutuklama kararlarında aşırıya gittiğinden dem vuruldu. Bu eleştirilerde haklılık payı da yok değildi.
Bir gerçek var ki, Özel Yetkili Mahkemeler ilk kez dokunulmazlara dokundu. Rütbesine, görevine bakmaksızın. Darbecilere mahkeme yolunu açtı. Siyasi iklimin etkisi inkâr edilemez. AK Parti'nin oluşturduğu atmosferin yani. Darbe senaryoları kâğıt üzerinde kaldı, hayata geçmedi. Eylem planları uygulanamadı.
Ve toplum rahat bir nefes aldı. Hükümetlerin doğal iktidar alanını daraltan çember kırıldı, siyasetin etrafındaki kuşatma kalktı.
'Nasıl bilirdiniz?' sorusuna benim cevabım olumlu. Aşırı yetkinin yol açtığı kusurları da vardı elbette. Hata sevap dengesinde sevaplar daha ağır basıyor. İyi iş çıkardıkları kesin. Özel Yetkili Mahkemeler'e toplum çok şey borçlu. Kıymeti belki zamanla daha iyi anlaşılacak. On yıllar sonra bugünün tarihini yazanların Özel Yetkili Mahkemeler'e geniş yer ayıracağına eminim.
Bugün hüküm vermeyi zorlaştıran yan etkiler zaman içinde ortadan kalacak ve sadece işin özü kalacak. Adı gitti ama 'misyon' kaybolmuş değil. Darbelerle hesaplaşma süreci yine devam edecek. Yeni davalara Özel Yetkili Mahkemeler değil de Bölge Ağır Ceza Mahkemeler'i bakacak. Nerede, kaç tane yeni mahkeme kurulacağını Adalet Bakanlığı teklif edecek, HSYK karara bağlayacak. 15 ile 20 arasında bir rakam söz konusu.
Kimi endişeler vardı. Sisteme dokunmak riskler getiriyor zaten. Çalışmaların kapalı kapılar arkasında yürütülmesi doğal olarak bazı tedirginliklere yol açtı. Doğal çünkü darbecilerle mücadele konusunda toplum son derece hassas. Toplumun siyasetten daha doğrusu AK Parti'den beklentisi var. Böylesine önemli konuda hassasiyet koyması aslında sağlıklılık işareti.
Özellikle son ana kadar içeriğin paylaşılmaması soru işaretlerini çoğaltan faktör oldu. Oysa böylesine büyük çaplı değişiklikler önce tasarıya dönüşür ardından komisyonda görüşülür ve Genel Kurul'da son şeklini alır. Sadece siyaset tartışmaz, konunun uzmanları görüşlerini söyler, kamuoyu bilgilenir, sokaktaki insana kadar ulaşır. Sonuçta 'Müsademe-i efkardan barika-i hakikat doğar'.
AK Parti yargı sisteminde büyük değişiklikler getiren yeni düzenlemeyi önergeyle 3. Yargı Paketi'ne eklemeyi tercih etti. Endişeler mi? Büyük oranda giderildi. Bir kere mevcut davalara halel gelmedi. Darbe ve terör davaları aynen sürecek. Yargıtay aşaması bitene kadar... Ergenekon ve Balyoz davalarını aynı hakim ve savcılar yürütecek. Burada bir değişiklik yok.
Darbe ve terör davalarında sistem büyük oranda korundu. Bir kamu görevlisi hakkında soruşturma başlatma izne bağlanmadı. Savcılar doğrudan harekete geçebilecek. İzin konusunun çok tartışıldığını biliyoruz. İzin en çok siyaset kurumunu da yıpratırdı. Eski ile yeni arasındaki en belirgin değişiklik kararlara yapılacak itirazların özel görevlendirilmiş hakim tarafından sonuçlandırılacak olması. Adı da 'özgürlük hakimi'... Bu, Avrupa'da da karşılığı olan bir uygulama.
Bütün olarak bakıldığında 3. Yargı Paketi'nin iyi tarafları da var, eleştirilecek yanları da. Darbe ve terör davaları açısından değerlendirildiğinde küçük değişikliklerle 'eski sistem' devam edecek. Çetelerle, cuntalarla mücadelede sadece kanun metni değil siyasi iklim de önemli. Bazı açıklamaların kafaları karıştırdığını söylemek lazım. Eski dönemde savcıların eli cesurdu. Yeni dönem farklı olabilir mi? Bekleyip görelim.
Özel Yetkili Mahkemeler'i siz nasıl bilirdiniz?..