Alenen ilan.

Başlık da atmışlar:

İslami İşlem” altında bakın tarife nasılmış, internette dolaşıp duruyor:

Bağlama: 400 TL

Döndürme: 400 TL

Bağlama+Döndürme: 600 TL

Aşık etme: 250 TL

Evlilik: 1200 TL

Bereket: 250 TL

Soğutma: 300 TL

Dil bağlama: 150 TL

Şirinlik: 200 TL

İzzet Çapa haklı olarak isyan etmiş, “bunlara İslami işlem demişler ama hepsi İslam’a göre haram değil mi” diye!

N’aparsın?

İnsanımız, neye inanmak istiyorsa ona inanıyor.

Sorun bu değil mi zaten?

Bilgi ve düşünceyi ötelerseniz varacağımız son bu.

Google’a “köpek gibi aşık etme ritüeli” yazın, 40200 sonuç çıkıyor misal…

Fotoğraf ve iğne ile aşık etme” yazın, 18500 sonuç çıkıyor.

Ne siteler var ne siteler!

%95 sonuç verdiğini iddia eden mi ararsınız, “kesin” garanti veren mi?!

Bunlardan medet umanlar da para verip sonra dolandırıldık diyorlar ya…

Bilginin dibe vurduğu toplumlarda olağan haller bunlar..

O yüzden doktordan çok doktor, avukattan çok avukat olan insanlarımız var.

Doktorun koyduğu teşhise yüz çevirip iddialaşan ve doktora şiddet uygulayan mı ararsınız; bir davada avukatından çok komşusunun dediğine inanan mı?

Hele cezaevindekiler hem Türk Ceza Yasası’nı, hem Ceza Muhakemesi’ni, hem de İnfaz Hukuku’nu bilirler hakim ve savcıdan çok!

Haliyle…

Yukarıdaki tarifeye baktığımızda dil bağlama en ucuz gözükse de diğer işlem(!)lerle karşılaştırdığınızda aslında evlilik ucuza denk geliyor…

Yani aşık ediyorsun 250 TL

Evlendiriyorsun 1200 TL

Neyse…

Ayasofya’nın kapısını kutsal diye kemiren, duvarlarını tırnakla kazıyıp hatıra olarak evine alıp götüren var…

Zır cahilliğin bu kadarı sittin sene yaşanmaz.

Ama yaşanmaz dediğimiz her şeyi yaşar olduk, orası da ayrı gerçi.

İnsan kendini geliştirmez ve bilgiyle yüklenmezse eğer, küreği olmayan kayık gibi okyanus ortasında bir oraya bir buraya sürüklenir.

Hangi kara parçasına vurursunuz veya batıp yok mu olursunuz orasını zaman gösterir.

İslam’ın içinde olmayan, İslam’ın haram kıldığı ne varsa İslam adına etiketlenip sürülüyor toplum önüne.

Kitap okumazsan, düşünmezsen, küreksiz kayık gibi sürüklenirsin…

Ayasofya’ya dönelim…

537 yılında tamamlanmış Bizans İmparatoru 1.Justinianus tarafından inşa ettirilmiş bazilika planlı bu patrik katedrali.

1485 yıl önce Bizanslının yaptırdığını 2022 yılında bir kısım insanımız kapısını kemirip yiyor, sıvasını tırnaklayıp duvarından parça söküyor, evine götürüyor kutsal diye…

O nedenle yazının girişinde tarifesini verdiğimiz “İslami işlemler”(!) eksik kalıyor.

Akıl deseler misal: Bedava aslında bedeli de yok.

Okuyacaksın sadece.

Allah akıl vermiş kullanacaksın, düşüneceksin…

Tercih mi etmiyorsun…

O zaman denize gömülmeye mahkumsun; kendini kurtaramayan ne diğer yolcuları ne de kayığı ulaştırabilir sağlam bir limana.

537 yılının insanları, bilebilirler miydi inşa ettikleri katedralin kapısının 1485 yıl sonra kemirilebileceğini…

Tahayyül dahi edemezlerdi.

Belki fareler akıllarına gelirdi de 2022’nin insanı gelir miydi?..

Akıl çıktıysa baştan; halimiz falcılara ve büyücülere kalmıştır anlaşılan!