Önce hazırcevap kişilere karşı duygularınızı gözden geçirin.

Şimdi yazıyı okumaya başlayabilirsiniz.

Bizim isteyip de zamanında ifade edemediğimiz sözleri hazırcevap insanlar söylediği zaman hayranlık duyarız.

Hem de tam zamanında…

Taşı gediğine koymak” gibi sözel iletişim becerisine sahiptir bu hazırcevap kişiler.

Bu insanlara karşı beğenimizin başında duygu aktarımı gelir.

Google, “Nasıl hazır cevap olunur?” aramalarının altına ortalama şu yanıtı eklemiş:

Hazırcevap olmak için sürekli okuyup kelime dağarcığını genişletmek gerekir.”

Doğruluk payı yüksek…

Ancak nice okumuşlar vardır iki kelimeyi bir araya getiremez.

Hazır cevap bir insan haline dönüşmek bir anda gerçekleşmez. Çünkü onlarca koşulu yerine getirseniz de olamayabilirsiniz.

Bu “hazırcevap” olma durumunu olumlu anlamda açıklıyorum.

Yerinde, anlamlı ve bütünlük içinde konuşan kişiden söz ediyorum.

Öyle ipe sapa gelmez, boş laflarla insanları güldüren, etrafındakilerin zamanlarını çalan tiplerden değil.

İşte o hazırcevapların özellikleriyle kendinizi karşılaştırın.

Onların doğalarında vardır. Doğup büyüdüğü ortam, yetiştiği çevre, eğitimi, görgüsü, içinde kişilik kazandığı toplum hazırlamıştır çünkü onları…

Hazırcevap olma çabasının başarıya ulaşması için retorik becerisini edinmeniz gerekir. Öncelikle bilgi dağarcığınız geniş olmalı. Bilgi çeşitliliğine sahip olmalısınız.

Bu ne demek?

Her gün ama her gün yeni bir bilgiyle hayata başlamanız gerekir.

Bilgi çeşitliliği toplum içinde rahat etmenizi sağlar.

Sonra da işin zihinsel ve fiziksel koşullarını yerine getirmelisiniz.

Yani özgüven konusunu halletmiş olmalısınız.

Eleştirileri göğüsleyebilecek olgunluğa erişmek…

Konuştuğunuz dilin anlam genişliğine sahip olmanız, ifade gücüne kavuşmanız, diksiyon kurallarına uymanız, konuştuğunuz ortamda kendinizi rahat hissetmeniz…

Hazırcevap birey olmak sizden çok şey ister.

Hele yetişkinseniz daha fazla…

Zira etkili olabilmek için kazandığınız olumsuz kalıpları bırakıp yerine doğru alışkanlıklar edinmenizi ister sizden.

HER ŞEYE DE CEVABIN OLMASIN!

Her ortamda her konuya bir cevabı olan insanları kimi sever, kimi de eleştirir.

Cevabı o anda ikna edici ve makul gerekçelere dayanıyorsa itiraz edilmez. Ancak sırf konuşmuş olmak için bilinen sözcüklerle insanların zamanını çalanlar var ya; işte onlar eleştirilmeyi sonuna kadar hak eder.

Sırf bu gereksiz ve herkesin bildiği şeyleri bıkmadan tekrar edenler sevilmediklerini fark ettiklerinde herkesin ahmak olduğunu bile söyler.

Hazırcevap olmak mı, yerinde ve kararında konuşarak saygınlık kazanmak mı daha üstündür? diye soracak olursanız cevabım şudur:

Hazırcevap insanlara duyulan hayranlık geçicidir. Etkili ve yerinde konuşarak bilgi aktaran insanların kazandığı saygı kalıcıdır.

Hayranlığı, saygınlığa tercih edenlerin hazırcevap olma ihtimali; saygı duyulan bir konuşmacı olmaktan daha zordur, güvenin bana…

Hazırcevap olmak için çaba göstermek yerine herkesin yüreğine hitap edebilmek için göstereceğiniz çaba daha fazla saygıyı hak eder.

Pekiyi bu durumda ölçü nedir?

Ölçü yerinde, zamanında ve kararında konuşmaktır.

Herkesin konuşsa da dinlesek dediği insan olmak; hazırcevap olmaktan daha iyidir.

Şimdi aşağıdaki kuralları okumadan önce tekrar hayatınızdaki “hazırcevap” olmakla övünenleri gözen geçirin.

Ben niye hazırcevap olamıyorum” diye de üzülmeyin.

Bazen her şeye de cevabınız olmasın.

Muhatabınız üzerinde bırakacağınız hayranlık yerine yaşam boyu saygınlık tercihinize daha layık olduğunu zamanla anlayacaksınız.

Güvenin bana, inanın bu hayatın hakikatidir.

Bunun için de basit gibi görünen, üzerinde ciddi çalışıp uygulamaya geçirince gerçekten basit kuralları var. Yüzyıllardır denenmiş ve sonuç alınmış yöntemleri şöyle sıralayabiliriz:

  • Yapıcı olun, yıkıcı konuşma kaybettirir

  • Konuşmaya değer konunuz varsa konuşun

  • Kişiliğinize uygun tarzınız olsun ve çok iyi bildiğiniz konuları seçin

  • Konuşmanızın belirli bir amaca yönelik olması gerekir

  • Muhataplarınızın bilgi ve kültür düzeyini iyi tespit edin

  • Hoşa giden bir ses tonuyla konuşun

  • Muhatabınıza saygılı olun

  • Kendinizi övmeyin

  • Karşı tarafın fikirlerini önemseyin, yeri geldiğinde dikkatle dinleyin.