15 Temmuz darbe girişiminin ardından Türkiye de laiklik tartışmaları yeniden hortladı. Televizyon ekranlarında sistematik olan tarikatlara saldıran ve şia zihniyetini parlatan hocalar, sürekli laiklik algısı ve vurgusu yapan iş adamları derken Türkiye demokratikleşme ve din, vicdan hürriyeti noktasında hiç bir ilerleme kaydedememiş gibi birden kendini 28 şubat sonrası dönemin eşiğinde bulma noktasına geldi.
Fiili olarak bundan söz edilmese de ( Reis korkusu yüzünden bir takım zümrelerin eli kolu bağlı durumda beklemesi ) sürekli konuşma yapan cumhuriyet elitlerinin laiklik vurgusu yapması bunun bir göstergesi.

Türkiye Devletinin kamu kurumları kendi içerisinde öbekleşen ve çeteleşen Fetö mensuplarınca kuşatılmış durumdan hamdolsun kurtarılıyor. Fetö' nün islami bir hareket oluğunu iddia eden mensuplarının bu ülkede en büyük zararı İslam'a verdiklerini bir kenara not edelim. Şuan ülkede ki hak tarikatlara direkt olarak algı operasyonu yapılmakta. Halk sistematik olarak 1000 yıllık geleneği olan ve bu toplumun mayasını teşkil eden tarikatlara karşı kışkırtılmak ve düşman edilmek isteniyor. Şia kafasına sahip İran ajanı sözde hocaların kendilerinde bu cüreti bulabilmelerinin en büyük sebebi ise Fetö terör örgütünün Türkiye de ki cemaat ve tarikatlara yaptığı sabotaj.

Peki bu sabotaj nasıl yapıldı ? Bu terör örgütü hizmet, himmet diyerek etrafına topladığı mensuplarını devlet içerisinde kadrolaştırdıktan sonra devleti ele geçirmeye çalışması ve en son darbe kalkışmasına girişmesi Türkiye de İslami cemaat ve tarikatlara kamu oyunun bakışını birden tersine çevirdi. Darbe kalkışmasının hemen ardından kanal kanal gezen şia zihniyetine haiz İran ajanı sözde hocalarda  sistematik olarak bu ülkede ki hak tarikat ve cemaatlere yönelik saldırılara başladılar.

Çok açık söylüyorum.Eğer önlem alınmaz ve bu sapık zihniyetli sözde hocaların önüne geçilmez ise Türkiye'nin başına yeni Fetö bu şia zihniyetli İran ajanı şarlatanlar olacaktır.

Bu sözde hoca özde şarlatan şia uşakları bu tarikatlar üzerinden Ehli sünnete saldırmaktalar. Laiklik laiklik diye yanıp tutuşan sözde cumhuriyet elitleri de ehli sünnete karşı ellerine geçirdikleri kuklaları iyi kullanmak istiyorlar elbette. Bu şarlatan hocaların sözlerine karşılık onlarda yaptıkları her konuşmada laiklik vurgusu yapıyorlar. Elbette gerçekten laiklik umurlarında oldukların yapmıyorlar bunları. Tek  ve en büyük sebebi ehli sünnetin Türkiye de yok olmasını sağlamak. Tüm dış mihraklar ve İslam'ı kendileri için tehdit olarak görenler çok iyi biliyorlar ki hem Türkiye de hem de Orta Doğu' da halkları bir araya getirebilecek tek güç Ehli sünnet inancıdır.

***                                                                                                 

Yukarıda arz etmeye çalıştığımız tablo ne yazık ki şuan Türkiye'nin gerçeğidir. Müspet gözüken televizyon kanallarının bu tarz sözde hocaları ekranlarına çıkartarak halkı zehirlemelerine çanak tutmaları tam bir akıl tutulmasıdır. Bu televizyon kanalları derhal yaptıkları bu kabul edilemez hatadan dönmeli ve ehli sünnet itikadına karşı girişilen bu algı operasyonu hareketinin karşısında yer almalıdır. Türkiye toplumunun değerlerini temsil etmeyen ve mukaddes kitabımızı akıl ile yorumlamaya kalkan sözde hocalar derhal televizyon ekranlarından ve basından afaroz edilmelidir. Çünkü bu hocaların ehli sünnete saldırması ile ehli sünnet temsilcileri tüm güçleri ile bu akınların karşısına geçiyorlar. Fakat diğer taraftan da sistematik olarak laiklik kavramının topluma pompalanması cepheyi iyice genişletiyor.

Unutulmamalıdır ki Türkler ekseri olarak ehli sünnet inancına sahiptirler. Osmanlı devletinin itikadı da ehli sünetti. Hazreti peygamberin sünneti hepimiz için yol göstericidir. Bizim elimizden pusulamızı almak istiyorlar. Eğer başarılı olurlarsa bir daha yönümüzü bulamayız! Ben buradan toplumu, basını ve idarecilerimizi bu sistematik algı girişiminin karşısında durmaya ve bu İslam düşmanlarına prim vermemeye davet ediyorum.

Laikliğin sürekli olarak dillendirilmesi ve ehli sünnete karşı girişilen bu düşmanlık hareketi tamamı ile Sayın Cumhurbaşkanımızı yalnız bırakma ve ülkede oluşan Milli ve Manevi birlik ortamını bozmak amaçlıdır. Bu çabaların içerisinde olanlar bozguncudur. Allah onlara fırsat vermesin.