Üç beş satır sonra, beki kimilerinizin,  yine mi yahu, yetti gayrı,  gibi konuşabileceğini söylemeliyiz. Çünkü,  yine  belli bir meslek (!) anlayışından, yine belli bir imsiden, yine o belli ismin yapıp ettiklerinden söz edeceğiz. Etmemiz gereklidir. Şimdiye kadar suskun kalmanın yüklediği / getirdiği zararları sıraladığımızda, başkaları yerine, bizlerin yüzü kızarmaktadır çünkü.

Belki bilmiyor olabilirsiniz diye yineliyoruz. Kentimizde yayın yapan Yeni Balıkesir gazetesi, epey süredir, kendini lider gazete olarak sunmaktadır, ya da anlatmaktadır. Gazetenin lideri nasıl olur, özellikleri / güzellikleri nedir pek konuşan çıkmamıştır amma, lider sözcüğünü herhalde bilmeyen de yoktur.

Lider dediğiniz / dediğimiz, öncelikle siyasal yanıyla dillerdedir.

Bir partinin / partilerin  başındaki kişidir. En üst düzeydeki yöneticidir. Ama, oraya gelmek, pazardan iki kilo pırasa almak kadar kolay değildir. Rekabet gibi bir hareket varsa ortalarda, o rekabete katılanlardan birinin, yaptıklarıyla öne çıkmasıdır. Böylesi çıkışının toplumca kabullenilmesidir.  Ama, önce bir yarış, bir rekabet olacaktır, rekabetin varlığı ve hacmi / konusu belli olacaktır. Olmayan bir yarış, kimsenin söyleyemediği bir rekabet olayı yoksa,  birinin kalkıp da  ben liderim ağalar  gibi konuşması gülünç olmanın ötesini akla getirmeyecek midir ?

Var mıdır piyasalarda mesela,  lider peynirci, lider pişmaniyeci, lider  lokmacı, lider maşacı, lider zurnacı, lider dansöz, lider dönek, lider şantajcı, lider dolandırıcı ?...

Belki, ünlü  aşçılar vardır, hatta, milli yemeğimiz saydığımız hemşehrilerimiz.Meşhur höşmelim ustalarımız.. Meşhur sucukçularımız..Susurluk ilçemizin ayranı, Ayvalık ilçemizin tostu da meşhurdur, malûm…

Sanığı olduğu  duruşmada konuşurken bile,  lider gazete  sözcüklerini kullanan Bay Emin , öyle anlaşılır ki, olmayan rekabetten galip çıktığını, olmayan yarışmayı kazandığını, olmayan  değerlendirmeyi  kabul ettirmeğe niyetlidir.

Ama, nasıl olacaktır  şu düzmece haber meselesindeki manzara’nın yorumu ?..

Muhteremin gazetesinin dünkü sayısına bakarsanız, Özcan Özakbaş kardeşimizin gazetesinde yayınlattığı tekzibinde,  Özcan Bey’in gazetesini adeta kınamaktadır. Düzmece haber yapmış gibi. Bir lider (!)  nasıl olmuş da, bir söylentiyi tekzip etmiş, doğrusu bizce ciddi sorudur.Amma, Bay Emin acaba, Özakbaş için konuşmadan önce, kendine, lider (!) gazetesine hiç bakmamış mıdır, mesela İzmir’deki psikoloğ hanımı konuştururken, kendisinin  düzmece haber yapmış olacağına?

Kerâmeti kendinden menkul şeyh hazretleri gibi, bizim Bay Emin’in de tarihe geçecek liderlik  öyküleri vardır, dizi dizi. Hatta bunların bir bölümünü, hala deneme yayını yapıp yapmadığı meçhul kendi TV’nunda  Meksika dizileri gibi yıllarca sürüp gidecek dizi yapması  mümkündür.  Lider gazetenin maceraları  gibi örneğin. Sahi, ne olmuştur Emin Bey’in deneme yayını yapan TV’nu? Mahkeme kayıtlarına bakarsanız,  deneme yayını yapan TV’nu vardır. Dükkan kapısı önüne konulmuş  37 ekranlı bir TV aygıtından izlenebilen. Ya da otobüslerde, ama şehir içindeki halk otobüslerinde izlenen türden bir TV..

Frenkansı meçhul, varlığı,  5 metre cepheli, birbuçuk katlı plazanın kapısı önündeki 37 ekranlı makinecik…

Deneme yayını yapmak için herhalde izin - mizin gerekmemiştir Bay Emin’in TV’nu için.  Frekans falan da gerekli değildir. Zaten deneme yayınını, falan beyin, filan hanımın evindeki TV’ler de göstermemiştir, seyrettirmemiştir. Öyleyse, mahkeme kayıtlarına geçirilmiş, deneme yayını yapan Emin Bey televizyonu,  hangi ülkede,  uzayın hangi  yıldızında yayın yapmıştır da, kimsecikler izleyememiştir?   Sonra efendim, deneme yayını yapmak için bir izin gerekli değil midir ?.. Gerekli ise izinler, Bay Emin’in, hani başkalarını düzmece haber masalıyla suçlayan lider gazetenin lideri(!) muhteremin deneme yayını yapma iznini kim, hangi makam, hangi ilde vermiştir?... Böyle bir şeyleri yoksa muhterem Lider’in,  deneme yayınındaki televizyonu da,  bir düzmece bilgi olmayacak mıdır, üstelik bu düzmece bilgi Balıkesir mahkemelerine  verildiğinde de, mahkemeye yalan söylenilmiş sayılmayacak mıdır , biraz düşündürücüdür.

Şimdi herhalde sorulacaktır. Liderlik, bir rekabetin eseriyse, bir meslek yarışıysa, siyasetin dışında tutuluyorsa, üstelik yarışan, rekabet eden de ortalarda yoksa, birinin kalkıp da  ben liderim demesinin nasıl bir anlamı olacaktır?..  kendi kendine gelin güvey oluyor mu denilecektir? Mahkemelere doğru olmayan bilgiler verilmesi  mi liderlik ünvanı sağlayacaktır?

Milyonlarca yıllık Balıkesir Ovası’nın vadi olduğunu mahkemelere yazıyla  duyuran anlayışların efsane babacığının mahkemelerdeki dosyalarında okunan kayıtlar / tutanaklar  Lider gazete bilgisi (!) verse de, lider olmak öyle pek kolay değildir diyenler, diyecekler pek çoktur. Kişinin kendini lidere benzetmesi de pek makbul bir davranış  sayılmamaktadır. Hele hele, başkalarını  düzmece haber yapmakla suçlayanların, önce kendilerine de iki çift soru yöneltmeleri , daha yakışıklı bir davranış olmayacak mıdır?.