(Ramazan Demir'in, sayın Cumhurbaşkanımız Abdullah GÜL'ün de katılımıyla gerçekleştirilen Gazeteciler Cemiyeti'nin 50. kuruluş yıldönümü töreninde yaptığı konuşma)

Sayın Cumhurbaşkanım
Saygıdeğer Konuklar..

Balıkesir Gazeteciler Cemiyeti'nin  50. yıldönümü nedeniyle düzenlediğimiz törenimizi onurlandırmanız nedeniyle Balıkesir Basını adına teşekkür ediyor, hoşgeldiniz diyorum.
Ayrıca bugün 10 yıl 10 ay aradan sonra bir Cumhurbaşkanımızı Balıkesir'imizde görmenin heyecanına ortak olduğumuzu belirtirken bu tarihi günü bizlere yaşatan sayın Cumhurbaşkanımıza  camiamız adına da teşekkürü borç biliyorum.

Saygıdeğer konuklarımız
Türk Basın tarihinde 125 yıllık bir geçmişe sahip Balıkesir,
Ses ve Doğru Söz gazeteleriyle milli mücadelenin amacını halka anlatarak Bayrak Adamlar çıkarmış ve Kurtuluş Savaşının meşalesine ilk kıvılcımı çakan bir ildir.

O karanlık günlerde çıkardıkları gazeteleri yumurta sepetleri, soğan çuvalları içerisinde  Akhisar'a, Soma'ya, İzmir'e ulaştıran Hasan Basri Çantay, Mustafa Necati, Vasıf Çınar gibi vatansever gazetecilerin yetiştiği,

Zağnos Paşa'nın, Fatma Sultan'ın, Ayşebacı'nın, Çanakkale Gazisi Seyit Onbaşı'nın, Cihan Pehlivanı Kurtdereli'nin, Ömer Seyfettin'in yetiştiği,

Her geçen gün büyüyen Üniversitesiyle,

Organize Sanayi Bölgesi'yle,
çağdaş ve modern şehircilik anlayışıyla,

zeytin ve zeytinyağıyla, süt ürünleriyle, beyaz ve kırmızı etteki besin deposuyla, sebzesi ve meyvesiyle,

Ege ve Marmara Denizi'ne kıyısı bulunan eşsiz güzellikleri bünyesinde barındıran

ve Türkiye'nin yeni parlayan yıldızı olarak gördüğümüz Balıkesir'imizde sizleri misafir etmenin heyecanını ve gururunu yaşıyoruz.

Balıkesir'imize hoş geldiniz.

Sayın Cumhurbaşkanım
Sevgili meslektaşlarım,

Sadece Balıkesirde değil tüm Anadolu'da yerel basının günümüzde pek çok sorunla karşı karşıya bulunduğu hemen hemen her platformda dile getiriliyor.
Bugün burada o sorunları tek tek sıralayıp Balıkesir ve  Balıkesir Basını adına tarihi bir an olarak gördüğümüz bu  buluşmayı bir ağlanma sızlanma platformuna dönüştürmek istemiyorum.

Birazdan Federasyon başkanımız bunların bazılarını dile getirecektir diye düşünüyorum. Ama ben şunu paylaşmak istiyorum.

Elbette birçok sıkıntımız, sorunumuz var.

Ancak bunların hiçbirini de aşılmaz olarak görmüyoruz.

Karamsar değiliz.

Yarınlara umutsuz bakmıyoruz.

Sorunlarımızı biliyoruz.

Sorumluluklarımızı yerine getirdiğimizde çözüme de ulaşacağımıza inanıyoruz.
Sayın Cumhurbaşkanım
Balıkesir Gazeteciler Cemiyeti olarak bizlerin de yönetiminde bulunduğu Türkiye Gazeteciler Federasyonu bu konuda gerek şahsınıza,

gerekse yerel medyanın hamisi olarak gördüğüm Başbakan Yardımcımız sayın Bülent Arınç beyefendiye bu sorunlarımızı içeren birer dosya sunduk.

Bunların içerisinde yer alan sadece birini izninizle huzurunuzda dile getirmeyi mesleğe olan inancım nedeniyle görev sayıyorum.

Dört gün önce Çalışan Gazeteciler Günü'nü kutladık.
Meslektaşlarımız her zamanki gibi buruktu sayın Cumhurbaşkanım. 

Çünkü 50 yıl öncesi verilen mücadeleyle kazanılan haklarımızın maalesef bugün hiçbirine sahip değiliz.
Özellikle yıpranma hakkımızın elimizden alınması meslektaşlarımızı gerçekten yıprattı.

Yıpranıyoruz sayın Cumhurbaşkanım,

yıpranma hakkımızın geri iadesi konusunda şahsınızın da desteğinizi, ilginizi rica ediyoruz.

Şahsınız başta olmak üzere hükümetimizin medya ve basın çalışanlarının sorunlarının çözümü noktasında gerekli çalışmaları yapacağına yürekten inanıyoruz. 

Bugüne kadar atılan adımları da yarınlarımız için bir işaret olarak gördüğümüzü belirtmek isterim.

Değerli konuklarımız

Sürekli yaptığımız bir çağrıyı bu tarihi buluşmada da yenilemek istiyorum.
Aynı yörede yaşıyorsak, aynı yörenin değişimi ve gelişimi için ortak noktada buluşmak istiyorsak eğer sizin sesiniz olan yerel medyanıza sahip çıkın, destek olun.

Çünkü yaşadığınız yöreye dair herşeyi ancak kentinizin gazetesinde, radyosunda televizyonunda, dergisinde okuyabilir görebilirsiniz.

Dayanışma Anadolu geleneğidir, göreneğidir.

Ve bu dayanışmayı sergilerken sizden şu duyarlılığı da göstermenizi bekliyoruz.

Lütfen iyiyle kötüyü, güzelle çirkini ayırt edin.

Edin ki, çürük elmaları hep birlikte ayıklayalım.

İşte bunu başardığımızda
Anadolu basını Milletin müşterek sesi olacaktır.

Sayın Cumhurbaşkanım
Saygıdeğer katılıcımcılar

Sözlerimi noktalamadan önce sizlerin huzurunda Balıkesir Basını adına teşekkür etmek istediğim bir isim var.

Konuşmamım bu bölümü için bana sonradan sitem edecektir ama Sezar’ın hakkını da Sezar’a vermek gerekir.

Sayın Cumhurbaşkanım kendisi sizin ilimizdeki temsilciniz Valimiz Yılmaz Arslan.

Yaklaşık 20 aydır görev yaptığı Balıkesir'de devlet-halk kucaklaşmasını sağlamanın yanında ilimizin adını dünyaya duyuran etkinliklere imza attı.

Balıkesir'e yeni bir ufuk kazandırdı, yeni bir heyecan getirdi.

Şeffaf, dürüst ve hakkaniyet ölçüleri çerçevesindeki yönetim anlayışıyla Devletin şevkatli yüzünü bölgemiz halkına gösteren
Balıkesir Valisi sayın Yılmaz Arslan'a camiamız adına şükran duygularımızı aktarmayı bu tarihi buluşmada bir görev sayıyoruz.

Saygıdeğer hanımefendiler, beyefendiler;

Cemiyetimizin kuruluşuna imza atan ve bugün bizlerle birlikte burada 50. yıla ulaşmanın gururuna ortak olan ustalarımıza uzun ömürler dilerken, aramızda olmayanları rahmetle anıyoruz.

Bu arada, bizim gibi 50. yılını kutlayan ve yerel basın için büyük önem taşıyan Basın İlan Kurumu'nun yıldönümünü de bu vesileyle kutluyor,

Anadolu Basını ve Basın özgürlüğünün geleceği açısından varlığını uzun yıllar sürdürmesini diliyoruz.

Sayın Cumhurbaşkanım,

Bir kez daha ifade ediyorum ki, sizin bugün aramızda bulunmanız bizim için çok anlamlıdır, değerlidir.
Bu katkınızın, verdiğiniz mesajınızın farkındayız.
Balıkesir Basını sizi her daim şükranla anacaktır.

Sayın Cumhurbaşkanımız Abdullah Gül beyefendi başta olmak üzere
50. yılımızı kutladığımız bu tarihi ana tanıklık ederek onurlandıran siz değerli konuklarımıza teşekkür ediyor,
Balıkesir Basını adına saygılarımızı sunuyoruz.
(14 Ocak 2011)