Seçimden iki gün önce şöyle yazmıştım:
"AK Parti’de Kasım Bostan’ı bugünden tebrik edebilirsiniz. 
Çünkü 3 olan vekil sayısı 4'e yükseliyor.
Beş olur mu?
Meslektaşım Mustafa Canbey için olmasını yürekten isterim ama, zor bir ihtimal. 
CHP 3'ü koruyacak. 
MHP 1'e düşecek. 
Recep Çetin, Balıkesir’in en kısa süreli vekili olarak tarihe geçecek. 
HDP bir önceki seçimde Balıkesir'de topladığı oyu bu kez alamayacak. 25 bin olan oyu yarı yarıya düşebilir.
Türkiye için tahminim şu: 
AK Parti tek başına iktidar.
CHP’nin oy oranında artış olacak ama, bu öyle ahım şahım bir artış değil.
Bu seçimin kaybedeni MHP olacak. En az 3-4 puanlık düşüş bekliyorum. 
HDP, İnşallah baraj altında kalır. Ki bu uzak bir ihtimal değil. "
***
Dikkat ederseniz, net ve kesin ifadeler kulllanmıştım.
Önceki seçimlerde de tahminlerimi paylaşmıştım ama, hiçbirinde kesin bir dil tercihim olmamıştı. 
Bu kez içimden bir ses hükmediyordu bana ve yukarıdaki kelimeler dökülüyordu yazıya..
Seçim öncesi Yeni Söz gazetesi ve balikesirim.net'te yayımlandığında bu yazı, olumlu/olumsuz çok tepki aldım. 
Kimi; "Bizde senin gibi düşünüyoruz"  
Kimi; "Sen gazetecisin taraflı yorum yapmamalısın" 
Kimi; "1 Kasım gecesi görürsün sen"  diyordu.
Eleştiri sınırlarını aşanları "şizofrenik vaka" diye dikkate almadık bile.
En çok ukala dümbelekleri höykürüyordu, bizim bu görüşlerimiz karşısında.
Hani şu vatandaşı "makarnacı", "bidon kafalı" olarak gören, "aptal" ve "koyun sürüsü" gibi gören zümreden söz ediyorum "ukala dümbeliği" diyerek.
Bunlardan biri tehdit mi ediyordu, akıl mı veriyordu anlamadım ama.. şöyle höykürüyordu bana; 
"Ramazan bey sen onu boşverde bundan sonra sen kendin için dua et dönem değişiyor.
***
Dönemin değiştiğini ben, yıllar öncesi gördüm, söyledim, yazdım, tarihe not düştüm.
7 Haziran sonrası yaşananları dikkate alarak ve milletin sesine kulak vererek 1 Kasım'da neler olacağını, nelerin değişeceğini aklımın erdiğince  yazıya döküp kamuoyu ile paylaştım.
Beni tanıyanlar, yazılarımı takip edenler değişim ve gelişimden sıklıkla söz ettiğimi, bunun üzerinde ısrarla durduğumu çok iyi bilecektir.
Hatta bir dönem yayınladığımız Gazete Balıkesir'in de sloganı şöyle idi:
"Değişen ve gelişen Balıkesir'in habercisi"
Amacım, herkesin görmesi, bilmesi, duymasıydı hem ülkemizde, hem yaşadığımız şehirdeki değişimi. 
Dün olduğu gibi bugünde gurur duyuyorum değişimi savunmakla, onun bir neferi olmakla..
İnşallah dönemin değiştiğini artık herkes görmüş, kabullenmiştir.
Görmeyenler varsa eğer, onlar için elimden dua etmekten başka birşey gelmez ne yazık ki elimden..
***
Dönelim en başa.
Bizim tahminlerimiz neymiş.
1 Kasım seçimlerinden nasıl bir tablo çıkmış.
Balıkesir için öngörümüz ile sonuç bire bir örtüştü.
AK Parti 4, CHP 3, MHP 1 dedik, aynen öyle oldu.
Recep Çetin, Balıkesir’in en kısa süreli vekili olarak tarihe geçecek dedik, geçti.
HDP'nin Balıkesir oylarında yarı yarıya düşüş olacak dedik, düştü.
Türkiye geneli tahminimizde de yanıltmadı millet bizi. 
AK Parti tek başına iktidar olacak demişiz, rekor oyla tek başına iş başına gelmiş.
CHP'nin oyu artar ama bu ahım şahım olmaz demişiz, aynen öyle olmuş.
Biz MHP 4 puan kaybeder demişiz, 4.5 puanlık hezimet yaşamış.
HDP İnşallah baraj altında kalır demişiz, gövdesini kıl payı kurtarmış.
Bu durumda ne dediysek o! diyerek gurur duyacak değilim.
Çünkü biz yaşanan değişimin içerisinde bire bir yer aldığımız için milletimize sadece tercüman olduk.
Sözün özü:
Biz ne dediysek  o değil.
Millet ne dediyse o..
......