Uluslararası Adalet Divanı (UAD/ICJ)

İsrail aleyhine karar verdi.

Mahkeme,
İsrail'e karşı çeşitli tedbir kararları verdi
ve
kararlarının uluslararası hukuka göre bağlayıcı olduğunu hatırlattı.

UAD'nin
İsrail'in soykırıma karıştığı yönündeki kararı,
İsrail'in meşruiyetinin sorgulanması açısından da oldukça önemli
dir. 

Ayrıca bu karar, 
ABD açısından çok kritik sonuçlar doğuracaktır.
Çünkü,
Mahkeme'nin kararlarını uygulatma yeteneği yoktur. 

Konu, Güvenlik Konseyi'ne gidecektir.

Eğer Biden yönetimi,
veto hakkını kullanarak İsrail'i korursa
ABD'yi daha da yalnızlaştırmış ve dünyada ABD düşmanlığını körükletmiş olacaktır.
Aksine,
veto hakkını kullanmayıp, Güvenlik Konseyi'nin harekete geçmesine izin verirse,
bu durumda bir iç siyasi maliyet ile karşı karşıya kalacaktır.  

Zaten şu ana kadar Biden yönetimi,
UAD'nin kararlarına saygı duyup duymayacağı konusunda bağlayıcı bir açıklama yapmadı. 

Bu kararın,
Avrupa'ya da etkisi olacaktır.

Bazı önemli Avrupa devletleri kararı reddederse,
Avrupa'nın güvenlik paradigmasıyla derinden çelişmiş olacaklardır. Dolayısıyla Avrupa'nın yumuşak gücünü zayıflatacaklardır. Bunun geniş bir sosyoekonomik maliyetleri olacaktır.

Şimdilik
Güney Afrika'nın UAD'ye başvurusu,
İsrail'in savaş davranışını yumuşatmış ve Filistinlileri üçüncü ülkelere tehcir etme planlarını durdurmuş gibi gözüküyor. 

Eğer durum böyle ise,
Mahkeme kararlarının,
her şeyden daha büyük bir etki oluşturduğu görülüyor. 

Lakin İsrail'in 
bu tür hiçbir karara uzun vadeli saygı göstermediği de bilinen bir gerçektir.