Bir kesim var, "diploma"yla kafayı kırmış.

Akılları estikçe ortalığı velveleye veriyor.

Bir kısmı da "aday olamaz"la bozmuş kafayı.

"Bir bilen.." kesilmelerini anlamak zor değil, ama tıpkı belli bir bilgi, birikim, tecrübe gerektirdiğini dikkate almadan bizim "milyoner Halil" misali milletvekilliğine talip olanlar gibi, had bilmemeleri enteresan.

Bir, iki olsa düzelir dersin.

Bitmeyen senfoniye dönüşünce, genetik veya psikolojik yönüyle irdelenmesi için uzmanlara havale etmekten başka seçenek yok önümüzde.

Anlayamadıkları şu;

"Adam" 21 yıldır ülkeyi yönetiyor.

Millet bir değil 14 kez "diploma"nın hasını vermiş ve 15'ncinin ise eli kulağında...

Aziz Nesin'lik tayfaysa halen kuruttukları derede balık avlamaya çalışarak;

"Dün dünde kaldı cancağızım, bugün başka şeyler söylemek lâzım..." diyen Mevlâna'mız dururken...

"Aptallık, aynı şeyi tekrar tekrar yapıp farklı sonuçlar beklemektir” diyen Einstein'e selam çakıyor!

O değil de;

Bu kez hep bir ağızdan "adam kazandı" derlerse hiç şaşırmam.

Bilirsiniz;

Aptalların yaptığı şeyler mantıklı ve tutarlı olamayacağı için garip karşılanmaz!

Bilcümle,

Cahil yerine koydukları milleti, boş beleş meseleleri tıngır mıngır söylemlerle aldatabilecekleri zannıyla algı peşinde koşanlar, hababam sınıfı gibi davranmayı bırakıp dersine çalışsa sınıfı geçecek, "diploma" alıp kendilerine iktidar yolunu açacak, açmasına da...

Lakin öyle bir dertleri, ülkeyi yönetme gibi hedefleri olmadığı güneş kadar aşikar.

Belki de onlar akıllı, biz aptalız!

Selametle..