Nasıl bir cübbe giyen hakim, savcı, avukat olmuyorsa; nasıl her stetoskop takana doktor demiyorsak eline mikrofon ve kamera alan gazeteci değildir.

"Eline mikrofon ve kamera alanın kendini gazeteci ve muhabir olarak gördüğü bir ülkede yaşıyoruz.

Bu şahıslar sokak röportajı adı altında sokaklarda terör estirmektedir.

Sorumlu yayıncılık ilkelerini bir tarata bıraktık, bunları uygulayanların sayısı bir elin parmaklarını geçiyor.

Gerek provokatif sorularla, sorunlu üslupla milletimiz açıkça tahrik ediliyor.

Hakaretler karşısında yargı harekete geçtiğinde basın özgürlüğü diyerek yaygara kopartılıyor.

Nasıl bir cübbe giyen hakim, savcı, avukat olmuyorsa; nasıl her stetoskop takana doktor demiyorsak eline mikrofon ve kamera alan gazeteci değildir.

Milleti provoke eden, halkı galeyana getiren gazeteci olmaz, olsa da ona gazeteci denmez.

Para kazanmayı mazeret olarak görmeyiz.

Gazetecilik mesleğini itibarına zarar veren bu sorunun üzerine önce basın mensuplarımız arkasından ilgili kurumlarımız gitmelidir."

Beni tanıyanlar, yazı ve konuşmalarımı takip edenlere çok aşina gelecek bu sözler bana değil, Cumhurbaşkanımız sn. Recep Tayyip Erdoğan'a ait.

Kendisini dinlerken bugün, konuşan sanki benmişim hissine kapıldım.

Sn. Cumhurbaşkanımızın yakındığı tablonun fotoğrafını bizler yıllar önce ortaya koyup; "iyiyle kötüyü, güzelle çirkini ayırt edin" diye adeta yalvardık.

Balıkesir'deki siyasetçilere, belediye başkanlarına, bürokratlara, iş insanlarına "gazeteciyle şarlatanı bir tutmayın" demekten bıktık!

Her önüne gelene gazeteci muamelesi yapılması gücümüze gidiyor, mesleğin itibarını ayaklar altına düşürdü,. Şehir enerjisini heba ediyor. Size de yazık bize de yazık.. diye diye dilimizde tüy bitti!

Gelgelelim karşı cephede hep 3 maymun oynandı!

Demem şu;

Biz üzerimize düşeni hayli fazlasıyla yaptık.

Şimdi sn. Cumhurbaşkanımızın deyimiyle

ilgili kurumlarımızın gereğini yerine getirmelerini bekliyoruz.

Ez cümle;

Aynı dili konuşan, ama anlaşamayan ve anlaşılamayan taraf artık biz olmak istemiyoruz.

Bu vesileyle meslektaşlarımıza bir çağrı daha yapalım;

Mesleğinizi seviyorsanız ona sahip çıkın, hariçten gazel okuyanlarla asla paylaşmayın!

Ayrıyeten unutmayın;

Gazetecinin gazeteciden başka dostu yoktur.

#6Mayıs #RamazanDemir #KendimeNotlar